Çok sonra anlayacaktım ki, maddi nesnelerden ve bazı önyargılardan kurtulmak "varolmaya" doğru yapacağım o yürüyüşün gerekli ve vazgeçilmez bir adımıydı.
Şimdi anlamaya başlıyordum: bizler karşılaştığımız her kişiye bir şey verirdik ama ne vereceğimizi sadece kendimiz kararlaştırırdık. Söylediklerimiz, eylemlerimiz, ancak sürdürmeyi umut ettiğimiz yaşamın sahnesini oluşturmaya yönelikti.
“Tanrım, bana değiştiremeyeceğim şeyleri kabul etme gücü, değiştirebileceğim şeyleri değiştirme cesareti ve bu ikisi arasındaki farkı anlayabilme sağduyusu ver."
" Bu insanların inancına göre, bir kişinin kendinde değişiklik yapabilmesinin tek yolu bunun kararını kendi başına vermesidir ve herkes kendi kişiliğinde her türlü değişikliği yapma gücüne sahiptir."