Bir kahraman gibi, destansı bir şekilde ölmeliydi, eski çağlardaki kraliçeler gibi. Yaşamı ışıltılı olmuştu, ölümü de öyle olmalı, binlercesinin uykulu hayranlıklarını sarsarak bir kez daha uyandırmalıydı.
Sayfa 44Kitabı okudu
Kendisiyle ne yapacağını bilmiyordu; içindeki her şey suskundu, kalbindeki tüm o şen şakrak ezgi, sanki anahtarını kaybetmiş bir müzikli saat gibi ölüydü.
Onun saate bakmasına neden olan günden beklentisi neydi ki?
Her şey bitmişti ama benim için değil.
Benim anlayamadığım şey, bir insan nasıl saatler boyunca hayatta kalır, neden ölenle birlikte ölmez.
Dünya tarihi, davetsiz misafirlere hoşgörü göstermez, kendi kahramanlarını kendi şeçer...
Sayfa 120 - Bir Çöküşün HikâyesiKitabı okudu
Ama ölüm kandırılamazdı.
Sayfa 119 - Bir Çöküşün HikâyesiKitabı okudu
Öldükten sonra bile mutluymuş gibi görünebilirdiniz.
Sayfa 119 - Bir Çöküşün HikâyesiKitabı okudu
Ruhu çoktan ölmüştü; şimdi bedenini öldürmesi gerekiyordu.
Sayfa 115 - Bir Çöküşün HikâyesiKitabı okudu
İçindeki tüm hisler ölmüştü.
Sayfa 115 - Bir Çöküşün HikâyesiKitabı okudu
Ölüm saatini beklemek, ölmekten daha beterdi.
Sayfa 114 - Bir Çöküşün HikâyesiKitabı okudu
Bu kinci yaşam için ölüm çok büyük bir bedel değildi.
Sayfa 112 - Bir Çöküşün HikâyesiKitabı okudu
"Evde bir ölünün olduğunu fark etmiyor musunuz?"
Sayfa 109 - Bir Çöküşün HikâyesiKitabı okudu
Hayatın tam merkezindeyken canlıydı; ıssızlıkta ise bir gölgeye dönüşüyordu.
Sayfa 106 - Bir Çöküşün HikâyesiKitabı okudu