Hem güzel, hem akıllıysa bir kadın, bilir Güzelliği kullanılmak, aklı kullanmak içindir. Ya bir kadın çirkin ve akıllıysa? Çirkinse eğer, ama aklı varsa ona yetecek, Mutlaka bir güzel bulur çirkinliğini örtecek. Ya güzel, ama aptal olursa? Güzel olan kadına daha hiç aptal denilmemiştir, Hatta aptallığı sayesinde çocuk bile edinmiştir.
Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Herder ve Hegel okurken Antik Yunan'da olduğumu hayal eden, Friedrich Nietzsche okurken Dionysosçu bir dünya görüşü geliştiren ben hiç tatile gitmemiştim. İzinlerim hep geciken işleri kapamaya çalışırken uçup gidiyordu, mazeret bildirmeden gelmemişsem şefim iki günlük mesai daha ekliyordu, tesadüfen bir iki gün iznim kalmışsa da parasını alıyor, işe gidiyordum.
Reklam
... Bir kimse hakkında, yalnızca gülüşüne bakarak hüküm vermek kabildir... Onun için hiç tanımadığınız birinin gülüşü daha ilk karşılaşmanızda hoşunuza giderse, karşınızdakinin iyi bir adam olduğundan tereddüt etmeyiniz..
Sayfa 47 - İş Bankası Kültür Yayınları
“Sırra kadem basmıştı. Bir acı hissettim. Daha önceden hiç tanımadığım bir mutsuzluk bütün gövdeme yayılıyordu.”
Sayfa 111Kitabı okudu
Böylece duygusuz bir Hitler daha oluşur
Şayet erkek ağlamaya ve gözyaşı dökmeye başlarsa insanlar ona, "Bir kadın gibi ağlama, bir kadın gibi zırlama; hanım evladı olma" der. Bu saçmalıktır çünkü erkeğin de kadın gibi gözyaşı bezleri vardır. Doğa onun ağlamasını ve gözyaşı dökmesini istememiş olsaydı, o zaman hiç gözyaşı bezleri olmazdı.
Ve biz insanlar yeryüzünün bütün güzelliklerine sırtımızı çevirmiş, kendi karanlık iç dünyamızın derinliklerine dalmıştık. Hiç sonu gelmeyecek çileli bir arayıştı yaşamımız. Neyi arıyorduk? Kimi arıyorduk? Bu kaybolmuşluğumuz daha ne kadar sürecekti? Bu susuzluğumuz, bu yıkılmışlığımız, bu kahrolmuşluğumuz?
Sayfa 171Kitabı okudu
Reklam
Gece çöktü mü şehrin üzerine, ben oturur, bitmeyecek bir şiire daha başlarım... Esrarkeş kızlar simsiyah saçlarına sarı kınalar yakar... Gürül gürül bir yağmur gelir, çömelir odamın ortasına... Ben oturur, bir şiiri daha yakarım kalbimin hiç bitmeyecek yangınında!
Fransızca ve Almanca biliyordu. Periyodik tabloyu biliyordu. İstemeyerek de olsa, Kitabı Mukaddes'in bir kısmını ezberden okuyabilecek kadar biliyordu. İneği doğurtmayı, sigortaya tel sarmayı, tıkalı gideri açmayı, ağaçtan cevizi en hızlı toplamayı, hangi mantarın zehirli hangisinin zehirsiz olduğunu, saman balyalamayı, doğru yerine şaplak atarak karpuzun, kavunun, elmanın, kabağın iyisini anlamayı biliyordu. (Keşke bilmeseydim dediği, bir daha hiç kullanmamayı umduğu, düşündüğünde ya da gece rüyasına girdiğinde utanç ve nefretle büzüşmesine yol açan başka şeyler de biliyordu.)
Sayfa 113 - Doğan kitap 15. Baskı Çeviren: Sıla OkurKitabı okudu
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.