Aşk lafını ağzına almazdı Yakamoz. Nerede aşık görse garipser, aşk acısı gördü mü dayanamaz, gülerdi. Çok ketumdu, kimseye hiçbir şey söylemezdi. Bir kadının onu seveceğine inanmazdı, gerçek aşkın onu bulacağına ihtimal bile vermezdi. Sonra bir gün onu gördü, onu Papatyasını bakmaya kıyamadığı o narin çiçeğini hayatında hiç böyle hissetmemişti.
Venedik topraklarında eğitim veren, Pisalı bir matematikçiydi. İsmi Galileo Galilei'ydi. Galileo, fikrini spekülatörlerin teleskopu icat ettiği Flandre'den gelen fakir bir Hollandalıdan çalışmıştı, adam İtalya'ya zengin olma rüyalarıyla gelmişti. Ama Galileo mercek üzerinde ayarlamalar yaptı ve aleti oldukça geliştirdi. Teleskopu
Kapıcı Süleyman mı daha rahat bir hayat sürdü yoksa Sultan Süleyman Mı? Düşünsenize İkinci el Brodaway’i olsaydı Sultan Süleyman’ın o kadar yorulur muydu acaba devlet işlerini yönetirken. Ya da elinde tuşlu da olsa bir cep telefonu olsaydı Şehzade Mustafa’nın masum olduğunu geç olmadan öğrenebilir miydi.
Hastalandığı zaman özel hekimlerini
Tabiatın sükuneti içinde,
Sessizce ağlayan bir nehir gibiyim.
Rüzgarın şarkısında kaybolmuş,
Bir yaprak gibi savrulup duruyorum.
Gökyüzü mavi, umut dolu,
Bulutlar dans ediyor yükseklerde.
Gözlerimde yansıyan bir dünya,
l Wells, Nutuk'ta adı geçen tek yabancı yazar olduğu için kitaplarını fırsat buldukça okumak istediğim bir yazar. Bir bilim kurgu klasiği olarak kabul edilen bu eser ise yazardan okuduğum 4. kitap oldu.
l Kitap tesadüf eseri tanışıp bir araya gelen ana karakterlerimiz bilim insanı Cavor ile meteliksiz iş insanı Bedford'ın Ay'a
Sevda içimden gitmiyor gitmiyor.
Şimdi denizlerde yanan sen oldun.
Dokunduğum her dalgada titriyor.
Elimle denizi saran ben oldum.
youtu.be/A5wNokDLs-4?si=...