Venedik topraklarında eğitim veren, Pisalı bir matematikçiydi. İsmi Galileo Galilei'ydi. Galileo, fikrini spekülatörlerin teleskopu icat ettiği Flandre'den gelen fakir bir Hollandalıdan çalışmıştı, adam İtalya'ya zengin olma rüyalarıyla gelmişti. Ama Galileo mercek üzerinde ayarlamalar yaptı ve aleti oldukça geliştirdi. Teleskopu
Hep yanıldı ve yenilgilere uğradı
Ama atıldı yine de serüvenlere
Vakti olmadı acıların hesabını tutmaya
Durup beklemeye, geri dönmelere vakti olmadı.
Yangınlarla geçti ömrü ve hep yalnızdı
- ki onlar daima birer yalnızdılar
Nerde doğmuştu ve ne zaman kopup
Gitmişti o kentten anımsamıyor artık
Hangi sokaktaydı ilk sevgili ve hala
Sürüp gider mi
Gümüşü kararmış bir aşkın
Ay düşmez üstüne, düşse de
Üşür bu su sızdırmaz suskuda
Üşür ve yalnızlığına sığınır
Ueniden kendi olmak için
Çöle yahut denize döner yüzünü
Günümüz ateist kafirlerinden birisi bana şöyle sormuştu:
"Adamın biri denize düşse, onu balina yutsa, balinayı balıkçılar tutsa, bin parçaya ayırsalar, binlerce insan yese, bu insanlardan biri Asya'da, biri Avrupa'da olse, biri yansa duman olup gökyüzüne yükselse, şimdi bu denize düşen adamı Allah nereden nasıl toplayacak?
Ona şöyle cevap verdim. "Babanın okuduğu Kur'an-ı Kerim'de Yasin Sûresi vardır. O sûrenin yetmiş dokuzuncu ayetinde sorunun kısa bir cevabı vardır. Müşriklerden birisi mezarlıklardan çürümüş bir kemik getirip Efendimizin önünde ufalayarak "bu çürümüş kemiği kim diriltecek" diye sorar Rabbimiz de "Onu ilk önce kim yaratmışsa o diriltecek" diye cevap verir.
Sen bana denize düşenin dağılışını anlattın. Ben de sana senin toplanışını anlatayım. Bir zamanlar sen yoktun, annenle baban evlendi. Meninin altmış milyonda biri kadar küçüktün, dokuz ay sonra dünyaya geldin. Anne sütünden sonra Adana'nın domatesi, Erzurum'un yağı, Ayvalık'ın zeytinyağı, Trakya'nın peyniri, Rize'nin çayı, Konya'nın buğdayı sana doğru geldi ve sen seksen kiloluk bir adam oldun. Bu saydıklarımın ekilip büyümesi için Avru- pa'dan, Amerika'dan, Afrika'dan gelen aletleri, ilaçları, havayı saymıyorum. Senin dağıttığın yerlerden toplamış Allah seni. Seni buralardan toplayan Allah o senin dağıttığını da toplar" deyince "inandım ahirete" demişti.