Bunca boşvermişliğin içinde
sevgilin senin hayat enerjini sağlıyorsa yeterli değil midir?
Borsa beni yordu...
Geceleri kalkıp dış haberleri ve finans verilerini takip edip analiz yaptıktan sonra pozisyon almak,
söz verdiklerine sözünü tutmak,
vb...
insanı yoruyor artık...
Bir de salakça soruları duyunca insan artık boşuna olduğuna inanıyor!
Sevgi, aşk; boş,hikaye derdim...🤣
Bu sözümü yedim işte...
Sabahları limon ve maydanoz kürü beni güne iyi başlatıyor...🤫
Kanserden ölen Erma’ın ölmeden önce yazdığı, pek çok kişinin aklını başına getireceğini düşündüğüm yazı.
“Hastayken yatağa girer dinlenirdim.
Ben olmadığım zaman her şey
kötüye gidecek diye düşünmezdim.
Gül şeklindeki pembe mumu saklamaz yakardım.
Daha az konuşur, ama daha çok dinlerdim.
Yerler kirlense, masa örtüm
Çokda fazla kabullenmiş sayılmam aslında...gerçekten seviyorsam olumlu bir orta yolu bulmaya çalışırım..
Ama nedir!...
Bazı anıların esrik hafızası vardır, unutulmayan. bir zaman önce demişti ki aşk ve sevda için "Bilmiyorsan gel öğren, biliyorsan gel öğret.." ve beni oraya çağıran bir dizi söylem, iz. Ve unutma psikolojide şöyle bir
üç yıl önce telegramdan tanıştığım bir arkadaşım var. üç yıldır yaptığımız birçok şeyi birbirimize danışıyoruz veya haber veriyoruz. okuldaki işlerim doktor kontrollerim yeni aldığım şeyler hepsini biliyor. aynı şekilde ben de onun hayatından haberdarım. bir ay konuşmamış bile olsak diş kontrolüne gittim, arabayı satıyorum veya spora başladım diye mesaj atıp birbirimizi bilgilendiriyoruz. bir derdim sıkıntım olduğunda geçiştirmeden farklı bir açıdan bakarak dönüt verdiği için onu sıkar mıyım diye düşünmeden anlatabiliyorum. aynı şekilde bütün tavsiyelerimi ciddiye alıyor mümkünse uyguluyor. görüşlerimiz farklı olduğu için genelde it gibi dalaşıyoruz. telefonda genelde susarım ama iki dakika bir sus da dinle diyeceği kadar carlıyorum. ama sonrasında birbirimize röntgen fotoları gönderiyoruz. gevrek, güneş kremi, şampuan saçmasapan her şey hakkında konuşuyoruz. merak ettiğim bir şampuanı ona aldırdım deneyecek ona göre ben de alacağım. iyi kötü birbirini idare eden kahvehane arkadaşları gibi takılıp gidiyoruz.
"Sen nasıl benim biricik oğlumsan, karşındaki kadın da birilerinin kuzusu, evladı, birilerinin canının içi, ona göre davran.
Sen onu üzerken, günün birinde senin de bir kızın olursa, adamın birinin de senin evladına aynı şeyi yapabileceğini düşün.
Sen kendi kızına , kendi annene yapılmasını istemediğin hiç , ama hiç bir şeyi başka birinin
Bu soruda önce biraz düşündüm aklıma hiçbir şey gelmedi. Ama aklımda bir kelime bağırıyordu ''Annem'', Evet sanırım en büyük ilham kaynağım annem. Bazen tartışsam da birbirimize kızsak da en sonunda yine annemin şefkatli kollarına koşuyorum. Ona danışıyorum, ondan fikir alıyorum ve günün sonunda onunla var oluyorum. Bana yap dediği şeyleri yaptığım için pişmanlık duymadım. Yapma dediği şeylerin çoğunluğu pişmanlıkla sona erdi... Neredeyse... Hala yol alırken ona danışıyorum ve aileme babama, kardeşime. Ailem benim en büyük ilham kaynağım. Çünkü bu zamana kadarki başarılarımın arkasında onlarında fikirleri var. İyi ki varlar. Peki bu soruya aile yerine başka bir kelime söylemem gerekseydi? 'başarı' derdim. Çünkü insanoğlunun genel ilham kaynağı bana göre başarı. Başarılı olduğumuz zaman kendimizi var hissediyoruz. Bazılarımız ona sıkı sıkı tutunuyor. Bazılarımızın tutunacak tek dalı başarı oluyor. Hepimizinki farklı olabilir tabii. Başarılarıma ve aileme
Peki sizin ilham kaynağınız ne? Her güne 1 soru çok hoşuma gitti. Sonuçta burası bir edebiyat dünyası değil mi? İnsanın kendini tanıyabilmesi için bazı soruları sorması ve bunları bir yere yazması gerektiğine inanıyorum. Ben de buraya yazma kararı aldım. Bunu okuyan ve düşüncelerini paylaşmak isteyen herkes yazabilir. :)