311 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Sevgi bir posta güvercini gibidir ...
Öncelikle çok anlamlı bir kitap okuduğumu söylemem gerekiyor... Kitap insanlığın bir yarasına, çok güzel ve açık bir şekilde değinmiş. Sevgisizlik ... Özellikle ebeveyn sevgisizligi , bir bireyin tüm hayatına ; yoğun acılar, yıkıntılar, yorgunluklar , travmalar bırakır.. Verilmeyen , lütuf olarak görülen her eylem çocuğu yaralar , yaralar kocaman bir derinliği olan acılar bırakır ... Yazarımızda bir terapist , gerçekleri görebilen ve danışanlarını hayalperest düşüncelerle avutmayan bir kadın bence. Gerçeği göstermeyi düstur edinmiş kendisi , bu tavrı duruşu ve inancı için tebrik ediyorum kendisini. Ben bir çok kadının bu kitabı okumasını tavsiye ediyorum. İçinde bir yerlerde bir şeyler bulacak , kendisine katacak bence ... 'Sevgisiz Anneler' maceramın sonuna geldim. Ağır travmatik yoksunluklar okudum. Fakat hepsi bir şekilde yeniden tutunup ayağa kalktılar , değiştiler, dönüştüler, büyüdüler. Önce kendilerini sevmeleri gerektiğini , annelerinin yaralarını kabullenmeyi değil de , yanlışlarını görmeyi öğrendiler. Yazarın deyimine göre yaşadıkları acılar , hayatlarına bilgelik kattı ... Herkese keyifli okumalar dilerim ...
Sevgisiz Anneler
Sevgisiz AnnelerSusan Forward · İletişim Yayınları · 2021102 okunma
"Mutluluk yalnızca bir düştür, acı ise gerçektir."
Sayfa 115 - türkiye iş bankası yayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Küpe
"Rendekår doğru mu söylüyor? Düşünüyorum, öyleyse varım. Oldukça makül. Fakat bundan tam tersi bir sonuç, varolmadı ğım, bir düş olduğum sonucu da çıkar: Düşünen bir adamı düşü nüyorum. Düşündüğümü bildi ğim için, ben varım. Düşündüğü nü bildiğim için, düşlediğim bu adamın da varolduğunu biliyo rum. Böylece o da benim kadar gerçek oluyor. Bundan sonrası çok daha hüzünlü bir sonuca va- rıyor. Düşündüğünü düşündüğüm bu adamın beni düşlediğini düşlüyorum. Öyleyse gerçek olan biri beni düşlüyor. O gerçek, ben ise bir düş oluyorum."Kapı kırıldığında Uzun İhsan Efendi kitabı kapadı. Az sonra ba- şına geleceklere aldırmadan kafasından şunları geçirdi: "Dünya bir düştür. Evet, dünya... Ah! Evet, dünya bir masaldır."
"Yaşam kurgudur, gerçek düştür. Yalnızca inancınızla biçimlenen bir hamur. Neye inanıyorsanız, gerçek odur."
Sayfa 190Kitabı okudu
kesinlik ile hakikat arasındaki radikal farkı teslim ettiğinde tek bir etik düstur kalır geriye: ikisine de asla karşı koyma
Yaşam iki göz kırpması arasında görülen bir düştür. Yalnızca bir düş...
Sayfa 142Kitabı okudu
Reklam
"Bir hiç olmak - eninde sonunda dünya üzerindeki en hoşnutluk verici varoluş durumu değil midir?"
Sayfa 78 - Virginia WoolfKitabı okudu
"Gerçek, bizim sonumuz olur. Yaşam bir düştür. Bu düşten uyanmak bizi öldürür."
Sayfa 74 - Virginia WoolfKitabı okudu
"Ben yalnız ve ölümlü bir varlık değilim. Yaşamım bir elmasın yüzeyinde bir anlığına parıldayan bir ışıltı değil. Ben toprağın altına eğile büküle iniyorum, bir gardiyanın hücrede hücreye geçerken taşıdığı bir lamba gibi. Yazgım, hatırlamak ve bir araya getirmek; ince, kalın, kopuk birçok ipliği, uzun tarihimizin, çalkantılı ve değişken günümüzün göğüslediği acıları tek bir halat oluşturacak şekilde örmek."
Sayfa 53 - Virginia WoolfKitabı okudu
Özleyiş
Özledim... Yanıklık canıma değdi.. Özledim, yıllarca daha özlerim Hasret türkü olsa, ben onu çalsam, Kırılıp giderdi nice sazlarım.. Yatın ümitlerim, uykuya yatın! Bitin hasretlerim, tükenip bitin! Ayrılık ateși çetinmiş, çetin; Onunla dikleşir bütün düzlerim. Yanımda sanırım, bakarım düştür; Güldüm zannederken gözlerim yaştır Umduğum ne varsa hepside boştur; Yinede bekliyor onu gözlerim Sazlar var: Durmadan gurbeti çalar; Hayal var: Gözümü, gönlümü çeler. İçimde bir bülbül şakıyıp çiler: Özledim, yıllarca daha özlerim..
Ötüken YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Kendime doğum günü mesajım
Ne yaşarsan yaşa, ardına döndüğünde pişmanlıklar hissetmek yerine tecrübeler edin. Her zaman büyük mutluluklarla mükafatlandırmaz hayat seni, küçük mutlulukların kıymetini bil ki hayat daha çekilebilir olsun. En önemlisi de başkalarının hayatında bir zerre olmak için kendinden ödün verme. Ahmed Arif'in, Leyla Erbil'e yazdığı cümleyi düstur edin kendine: Kendine iyi bak, bir daha hiçbir ana doğurmaz seni! O zaman iyi ki doğmuşum 🌸
"İmâm-ı Rabbânî Hazretleri ölçüsünü koyar: Hiçbir şey O'na bitişik değildir ve hiçbir şey O'ndan kopuk değil... Bu ne azîm bir ölçüdür! Ayrı olmak elinde mi bir kulun? Nasıl ayrı olunabilirmiş Allah'tan? Buradaki inceliğe dikkat edin: Ayrı nasıl olur, bitişik nasıl? Demek ki, kurtarıcı düstur budur; hiçbir şey O'na bitişik değil ve hiçbir şey O'ndan kopuk değil... Hakiki VAHDET-İ VÜCUD da budur... "Allah'tan başka mevcud yoktur"un sırrı burada... Hiçbir şey mutlak olarak ne gayr'dır, ne ayn'dır!"
Hayat dediğimizle ölüm dediğimiz arasındaki ilişkinin aynısı, uykuyla hayat arasında da vardır. Hep uyumaktayız ve bu hayat bir düştür, bir metafor olarak ya da şiirsel anlamda değil, gerçekten bir düş.
Yaşam, ancak kendi öz bencilliğine uygun olan sevgiye izin verir," dedi Mihail, soğuk bir sesle. “Kalanı uydurmadır, düştür.”
Bir müslüman her şeyi bilmeli mi?
Evet, insanlarda genel olarak bir algı var. Bu algının adı ise: "Müslüman her şeyi bilmek zorunda." algısı. Hayır efendim! Bir Müslüman –başta kendim- her şeyi bilmek zorunda değilim, değiliz. Çünkü bir insanın ömrü umum kitapları okuyacak kadar yeterli değil. Bütün ilimleri tahsil edecek bir ömrümüz de olmayacak. Geçmişte yaşamış
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.