Başımı göğsüme dayadım Başımı uzak bir yağmura dayadım Bu gece sabaha kadar ağladım
Reklam
Oysa, bu cahil kitapçılar hemen yanına yaklaşır, tüyler ürpertici kitap adları sayarlar. Kendi akıllarınca müşteriye yararlı olmak isterler. Ne gibi bir kitap istediğinizi sorarlar size: polisiye bir şey mi olsun, yoksa bir aşk romanı mı? Bazı kitapları insanın burnuna sokarak, bunların çok tutulduğunu, herkesin satın aldığını söyleyerek baskı yaparlar. Oysa bu okuyucular, kaçmak için küçük bir bahaneye bakarlar: uçup giderler hemen. Bu az bulunur kuşların çekingenliğini hep yanlış yorumlarlar aptal kitapçılar. İşte, derler, ne istediğini bilmeyen bir müşteri daha. “Aşkın Günahları”nı sattım gitti. Olmazsa, Gece Kokan Cinayet’i yuttururum. Bu “iyi” kitapları uzatmakla, zavallılara nasıl hakaret ettiklerini bilmezler. İnsan bazı kitapçıları kapıda görünce, onların bekleyişinden korkar da içeri adımını atamaz.
Sayfa 576 - İletişimKitabı okudu
Bir dakika, sadece bir dakika" der, bakarsin gece yarısını bulur.
Bir kez kendini bulmuş olan kişinin bu yeryüzünde yitirecek bir şeyi yoktur artık. Ve bir kez kendi içindeki insanı anlamış olan bütün insanları anlar.
360 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 saatte okudu
Selamlar, dün gece başladığım ve elimden bırakamadığım bir psikolojik kurguyla geldim! Akkaya destek kampı, birbirinden bağımsız 8 farklı genç ve onların psikolojik rahatsızlıklarına destek olmak amacıyla bir araya geldiği yer.. Işık, Aslı, Nehir, Nazlı, Hakan, Gökhan, Acar ve Mert..Kitabımızın ilk başlarda Işık’ın ağzından kendi geçmişi rahatsızlığı Major depresyonu okurken nedenlerini sonuçlarını sorgulamaya a başlıyoruz. Kampa geldikleri ilk eğitim günlerinde Orman da gece yarış içlerinden birinin kaybolması, ardında bir kanlı hırka bırakmasıyla işler iyice karışır. Polis olaya müdahildir ama ne kadar.. Bu yeni yeni birbirine alışan 7 genç kaybolan arkadaşları Nazlı için hiç ummadıkları birinden destek görerek sonu ölümlerle, acılarla ve yüzleşmelerle dolu bir maceraya atılırlar. Her adımda siyah kağıda yazılan notlarla, ipuçlarını birleştirir iken kim dost kim düşman çıkacak diye bende heyecanımı son sayfalara kadar korudum. Finalinde hiç beklediğim gibi bitmezken devamı gelecek yazısını görmemle biraz rahatladığımı itiraf edeyim İçlerinde en muzip halleriyle Acar’ı ayrıca çok sevdim ben yaa.. Hakan, Nazlı ve Mert’in geçmişi yaşadıkları beni ayrıca etkiledi.. Yine de ne güzel sevdiler onlar.. Hastalıklarından dolayı toplumca soyutlanmış, ailelerine sığınmış bazen onlarda da umduğunu bulamamış olmaları sonra birbirlerine nasılsa hepimiz aynıyız diyerek kenetlenmiş olmaları çok güzeldi.. Çok konuştum sanırım.. Gençlik romanı gibi gözükse de alt metinde çok daha fazlası var canlarım.. Canım vesilem
Semra
Semra
Tutsak
TutsakElif Topal · Mahlas Kitabevi · 016 okunma
Reklam
Bugün bu yapmacık insanların hiç biriyle konuşmak kesinlikle ilgimi çekmiyordu,
İçimdeki bu durgunluk nedeniyle hayatım giderek tekdüzeleşti, uğraşlarımın ve olayların çeşitliliğine rağmen günler birbiri ardına aynı biçimde geçip gidiyor,
"Acı çekmek için bile yeterli duyguya sahip değildim."
Ve ben kendimi, ışığın asla içinde bulunmadan süzülerek geçip gittiği camdan bir nesne gibi hissettim.
Reklam
...çünkü sakin geçen hayatımda gerçek bir sevince dönüşebilecek çok az şey vardı.
Tek bir sözcüğün bile ne kadar çok anlama gelebileceği, nasıl zıt yönlere çekilebileceğinin farkına varmak korkutuyor beni.
Aşkı bir gece kalıp , sabah giden yabancı bir konuk gibi mi kabul edelim ? Yoksa , bu duyguyu uykuda uyanan , uyanıklıkta kaybolan bir düş gibi mi düşünelim ? Bu haftayı , yerini gerçekliğe bırakmak üzere çok hızla geçmiş bir sarhoşluk saati olarak mı farz edelim?
Pdf
Kendime bile açıklayamadığım şeyleri başkaları için anlaşılır kılmak gibi bir amacım kesinlikle yok.
Gece, dertli adamın saplantılarından kurtulmak için sığındığı, ama sığındıkça içlerine daha da gömüldüğü gece. Madem korku bu duvarların gözeneklerinden sızabiliyor, o zaman bir şakadır kurtuluş.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.