Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
432 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
62 günde okudu
Bu kitaba başlamadan önce senin içinde erdeme ve kendine hâkim olabilmeye doğuştan yatkınsın. Eğer bunlardan uzaklaştıysan bunun sebebi kalıtımsal bir bozukluk değil yanlış şeylerle ve yanlış fikirlerle beslediğin taraflarındır. Seneca'nın da dediği gibi, felsefe tüm bunları üzerinden kazıyıp atabilecek ve gerçek kimliğimize dönmemizde bize
Stoacının Günlüğü
Stoacının GünlüğüRyan Holiday · Pegasus Yayınları · 2021444 okunma
56 syf.
9/10 puan verdi
Aşk değil Saplantı..?!!
Kitabı bitirdikten sonra kütüphaneme kaldırırken, içindeki ayracın ne kadar gereksiz olduğunu düşündüm fakat bir yandan da ayraç koleksiyonuma bir yeni parçayı eklemenin mutluluğunu yaşıyorum. Gereksiz dedim çünkü ayracı kullanma ihtiyacı pek duymayacaksınız. Birkaç saatte bitebilecek derecede çerez, lâkin bitirmeden bırakmak istemeyeceğiniz kadar
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022224,5bin okunma
Reklam
256 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Acaba neler oldu!
Kuyucaklı Yusuf
Kuyucaklı Yusuf
Galiba etkisinden uzun süre çıkamicagim bir roman oldu. Ama merak ettiğim bir kaç olay var Kübra ve annesi neden birden kayboldu ve bir daha hiç gelmediler romanı okurken kübrayla Yusuf'un birbilerini bulucaklarını düşündüm evlenmelerini falan bekledim ters köşe oldum. Acaba Yusuf o gece herkesi öldürdümü meraklar içeresinde kaldım açıkçası. Çok güzel bir romandı okumanızı tavsiye ederim. Gerçi Sabahattin Ali'nin elinden çıkan hangi sanat kötüydü ki ama bu bı başkaydı.
Kuyucaklı Yusuf
Kuyucaklı YusufSabahattin Ali · Akılçelen Kitaplar · 2019174,1bin okunma
426 syf.
·
Puan vermedi
·
11 saatte okudu
NE DEMEK EVLENDİĞİM ADAMIN YÜZÜ BANA YASAK
Selamlar, ben Leyla. Elise Kova, kelimelere fısıldayan bir kadın. Yarattığı evrenler, eski bir dostu kucaklar gibi hayal kırıklığına uğramıyorsunuz. Külkedisi masalından uyarlanan bu kitabında, üvey annesi ve kız kardeşlerinin elinde zulüm gören Katria, bir gün bir lorda satıldığını öğrenir. Evlilik yaşı zaten gelmiştir ve hiçbir ev, üvey annesinin evinden kötü olamaz. Kasaba halkının lanetli diyerek pek fazla uğramadığı ormanın sınırında yeni evine ve yeni kocasına gider: Lord Fenwood. Ancak yeni kocasının ondan tek bir isteği vardır: O da asla yüzüne bakmayacaktır ve gece ne ses duyarsa duysun, asla odasından çıkmayacaktır. Meraklı olmayan birisinin oldukça kolay uyacağı kural, Katria için imkansızdır. Bir gece kendisini görmemesi gereken bir ritüelin ortasında bulur ve tamamen yanlışlıkla kadim büyü, kendi insan damarlarında dolaşmaya başlar. Artık kocası, kendisi için yabancı bir adamdır ve tek yapmaları gereken, mahallelinin perili diye girmediği ormandan geçerek kadim büyüyü sahibine teslim etmektir. Karakter olarak Katria’dan hoşlansam da kitapta hoşuma gitmeyen birkaç yer vardı. Bu noktaları nasıl açıklayacağımı bilmediğim için bunları kişisel görüş olarak kendime saklıyorum. Okuması kolay, oldukça güzel uyarlanmış bir peri masalıydı. Elise Kova severler, eminim bu kitabı da oldukça sevecektir.
Peri Prensi ile Dans
Peri Prensi ile DansElise Kova · Yabancı Yayınları · 2023260 okunma
87 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
32 saatte okudu
Ve örtü, "Ya Settâr!" der.. Ey ayıpları örten, ey ayıpları bağışlayan.. Birçok günahımızı örttüğün gibi bedenimizi, bedenimizi örttüğün gibi kusurlarımızı, kusurlarımızı örttüğün gibi islam çizgisi ile, hiç yoldan kaymadan, sapasağlam şekilde ruhumuzu ve kalbimizi de ört... Zira biz ahir zaman kadınları, yalnız bedeni örtmek ile
Örtüde 70 Esma
Örtüde 70 EsmaNuriye Çeleğen · Timaş Yayınları · 2019852 okunma
257 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
HakanTürk/ Türkiye'de Kim Mafya? Kitaplarında, Hakan Türk bugüne kadar yaptığı görevlerin dışında, denilerek hangi görevlerde bulunduğu yazmamaktadır. Halen merkezi Amerika'da olan International American Assocation Başkanlığı ve The World Medical Assitance Assocation 2. Başkanı olarak görev yapmıştır. 1962 yılından beri yurtdışında yaşamakta olan Hakan Türk'ün 100'e yakın kitabı, yüzlerce haber, makale ve benzeri yazı dizisi vardır. Kitabın ilk baskısı 2004 yılında yapılmıştır. Bu nedenle verilen bilgiler 2004 yılı öncesine aittir. Ülkemizde çok karıştırılan kavramlar vardır; Külhanbeyi, Kabadayı Türk insanını has olan kavramlardır. Baba ve Mafya kelimeleri ise İtalya'dan transfer edilmiştir. Kitapta, değişik iş kollarındaki mafya hareketleri, ülkemizdeki sahtecilik merkezleri, sigara ve uyuşturucu kaçakçılığı, organize suçlar bakımından önemli bir şehir olan İstanbul'da yaşananlar ve gece hayatı, özellikle uyuşturucu çeteleri hakkında yazarın kendi bakış açısıyla yorumları yer almaktadır. Konuyla ilgili Mehmet Ali Yaprak'ın TBMM komisyonuna verdiği ifade ve 2001 yılında Cem Uzan ve Aydın Doğan arasında yapılan görüşmenin metinleri yer almaktadır. ##Kitapşuuruinsanlıkşuurudur.
Türkiye'de Kim Mafya?
Türkiye'de Kim Mafya?Hakan Türk · Akademi Tv Progframcilik · 20048 okunma
Reklam
400 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Güzel bir aşk hikayesiydi. Aksiyonlu kısımları da vardı. Akıcıydı. Okurken sıkıldım. Sadece kitap sonlarına doğru çok hızlı gitti. Duygu çok yansıtılmamıştı. Hemen oldu bitti. Sonda karakterlerin gözünden anlatım olmasına rağmen sadece olay anlatımı var gibiydi ama genel olarak okunabilir güzel bir kitap.
Mavi Gece
Mavi GeceK. Kübra Berk · Ephesus Yayınları · 20194,169 okunma
556 syf.
·
Puan vermedi
Tarih derslerinde yüzeysel okuyup ya da anlatıp geçtiğimiz ekonomik Buhran, insanların yaşamış olduğu acılarla, açlıkla, bir kuruş kazanabilmek için göçebe gibi oradan oraya sürüklenen insanlarla, zengin toprak sahiplerinin fakiri ezişiyle hiçte yüzeysel ele alınacak bir konu olmadığını gösteriyor. Bir zamanlar yaşanmış olan bu durumu ya da herhangi bir tarihsel olayı anlayabilmeniz için evvela kendinizi o insanların yerine koymanız gerekir. Ben Kitap boyunca o insanlarla yaşadım, o insanlarla toprağımdan sürüldüm, o insanlarla birlikte aç kaldım, o insanlarla kamyona binip iş aradım durdum. Ve en acısı da neydi biliyor musunuz? Bebeğimi ben kaybettim ve onu emziremediğim sütümle aç kalmış ölmek üzere olan adamı yaşasın diye kendi sütümle ben emzirdim. İşte burada insanın içi burkuluyor değil mi? Burkulsun, burkulsun ki insan olduğumuzu tekrar ve tekrar hatırlayabilelim. Cümlelerimin sonuna doğru yaklaşırken şunlara da değinmek istiyorum. Kitap bizlere tarih-sosyoloji-psikoloji vs. derslerinde kolay kolay öğrenemeyeceğimiz şeyleri bizzat yaşatarak öğretiyor. Herkesin okuması ve bu acılara şahit olması gerekiyor. John Steinbeck yine muhteşem bir yazar olduğunu Gazap Üzümleri ile çok net bir biçimde göstermiş. Kitaptan bir alıntıyla sözlerimi bitirmek istiyorum: “Gece karanlıkta ortalıklarda olacağım. Bakabileceğin her yerde olacağım. Aç insanların karnını sayesinde doyuracağı bir kavga varsa ben orada olacağım. Nerede polis birini dövse ben orada olacağım. İnsanların çılgına dönüp haykırışında ben olacağım.
Gazap Üzümleri
Gazap ÜzümleriJohn Steinbeck · Sel Yayınları · 202035,3bin okunma
282 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
17 günde okudu
İnsanın pişmanlıklarını, keşkelerini çok güzel anlatmış. Bazen ne kadar geç kalsak da belki de hiçbir şey için geç değildir. Önümüzde belki daha iyi bir yol vardır.
Gece Yarısı Kütüphanesi
Gece Yarısı KütüphanesiMatt Haig · Domingo Yayınevi · 202155bin okunma
282 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
“İstemek enteresan bir sözcüktür. Yoksunluğu anlatır.” “Oyunun başında, hiç varyasyon yoktur. Taşları yerleştirmenin tek bir yolu vardır. İlk altı hamlenin ardından 9 milyon varyasyon ortaya çıkar. Sekiz hamleden sonra 228 milyar farklı seçenek belirir. Olasılıklar gitgide artar. Satranç oynamanın evrendeki gözlemlenebilir atom sayısından daha çok yolu vardır. Yani işler bayağı bir karışır. Oynamanın tek bir doğru yolu yoktur, bir çok yolu vardır. Satrançta olduğu gibi, hayatta da her şeyin temelinde olasılık yatar. Bütün umutların, bütün hayallerin, pişmanlıkların, yaşadığımız her bir anın.”
Gece Yarısı Kütüphanesi
Gece Yarısı KütüphanesiMatt Haig · Domingo Yayınevi · 202155bin okunma
Reklam
268 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
Arka kapak yazısında "okuyunca iyi hissedeceksiniz" yazıyordu. Hissettim mi? Bir nevi evet. Kitabımız klişe bir romantik komedi. Egemen ve Şebnem adlı karakterlerin ufak atışmasıyla başlayan tanışması kitap boyunca birbirini takip eden talihsizliklerle süslenecek. Şebnem, bir hastanenin çıkardığı derginin editörlüğü yapmakta, Egemen ise
Her İşte Bir Hayır Var
Her İşte Bir Hayır VarSelma Erdem · Doğan Novus · 20169 okunma
68 syf.
7/10 puan verdi
Kitap çok ince olmasına rağmen herkesin överek bitiremediği bir eser. Şahsen kitabı okuduktan sonra belli başlı yerlerde gerçekten isminin duyulması yada çok okunmasını anladım ancak kalkıp birine bu kitabı kesinlike okumalısın okumzsan çok şey kaybedersin der miyim? Diyemem. Bu tabiki benim fikrim. çok beğeniliyor evet ancak benim için çok da o konumda değil maalesef. Kitabı bitirince kafamda canlanan tek kelime 'takıntı' oldu. Kitapta geçen mektubun ilk cümlesi kesinlikle herkesi kitabi okumaya devam ettiren ve merak ettiren bir cümle. "Çocuğum dün gece öldü" bu cümle bende de bir çok şeyi merak etmeye tabiki itti ki kitabın devamında da bununla birlikte merak edilen şey sayısı arttı. Az önce de belirttim kitabı okuyan kisiler için belkide karşılıksız veya bilinmese dahi muhtesem bir aşkı veya sevgiyi okuduklarını söyleyebilirler ancak benim için yalnızca bir 'takıntı' kelimesini çağrıştırır. Bu öyle büyük bir durum haline gelmiş ki ana karakterimiz bunun için olmayacak şeyler yapıp olmayacak sıfatlara girmekte. Beğenmedim diyemem asla tabiki beğendim ancak genele göre farklı bir bakış oluştu benim için kitapta. Okuyacaklara keyifli okumalar...
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022224,5bin okunma
206 syf.
·
Puan vermedi
Son günlerde sıkça paylaşılan kişisel gelişim kitaplarından " Rezonans Kanunu" ile karşınızdayım. Sayfalarda sıkça paylaşılması merakımı daha çok arttırdı. Öncelikle dilinin yalın ve herkese hitap eder olması artı puanla başlamama sebep oldu. Kitap aslında bildiğimiz fakat uygulamadığımız bir çok şeyi anlatıyor bize. Kendimizi bildik bileli büyüklerimizin bizlere yaptığı birçok nasihati içinde barındırıyor. Mesela " iyi düşün, iyi olsun. Kötü kötüyü çeker" deyimlerini bilimsel olgulara oturtarak bize ulaştırmışlar. Aslında düşüncelerimizin hayatımızı nasıl etkilediği ve çekim yasasının nasıl işlediğini bize anlatıyor. Pozitif ya da negatif hangi çekim içinde yer almak istiyorsanız orası sizin bağlantı ve ilerleme noktanız oluyor. Beyin ve kalp ortak titreşimi yakalayıp bunu evrene iletirse imkansız denen şeyin ortadan kalktığını bize gösteriyor. Benim de tecrübe ettiğim bir durum aslında. Atanmayı çok isteyen biri olarak yıllarca bunun mücadelesini verdim. Bu mücadelemin içinde sadece inanmışlığımın ve özgüvenimin eksik olduğunu hissettim. Sınavlara hazırlanırken her gece ve her sabah kendimi masa başında çalışan bir memur olarak imgeledim. "Ben atandım" olumlamalarıyla, uyudum ve uyandım. Kalbim ve beynim inandı önce. Sonra da bunu etrafıma inandırdım. "Kırk yaşında memur olunur mu ? " sorularına benim rezonans kanunum ile cevap verdim Ha bu arada gardını düşüren insanlardan uzak durmak gerekiyor. Sana inanan insanlar olmalı etrafında. Kitaba dönecek olursak güzel bir motivasyon kitabı herkese öneriyorum.
Rezonans Kanunu
Rezonans KanunuPierre Franckh · Koridor Yayıncılık · 20194,031 okunma
584 syf.
·
Puan vermedi
·
17 günde okudu
“Karanlık arzuların içinde bunalan iyi bir insan Asla ayrılmaz doğru yoldan.” Faust, dünya edebiyatının en meşhur karakterlerinden biridir. Tarihte gerçekten var olduğu düşünülen Johann Faustus’un hayatından esinlenerek kurgulanmıştır. Rivayetlere göre Doktor Johann Faustus, 1480’li yıllarda Almanya’da doğmuş ve 1540 yılına doğru
Faust
FaustJohann Wolfgang Von Goethe · İthaki Yayınları · 202213,6bin okunma
%58 (84/143)
·
Puan vermedi
Tanrı bilinçdışının içinde barınır.
Jung Mısır, Cezayir, Tunus ve Büyük Sahra’ya geziler yapmış olduğundan İslam anlayışına karşı da yabancı değildir. “Dört Arketip” adlı kitabında Kuran’daki Kehf (mağara) suresinden bahseder. Psiko-mitolojik bir yaklaşımla yorumlamış olduğu bu sureyi 1938 yılında Eranos konferansında sunmuştur. Anlatıların sembolik olduğu ve içeriklerinin insanın dönüşüm süreçleri ile ilgili olduğuna dair bu yorumlar, Sufi yorumlarla benzeşmektedir. Jung’a göre günümüzde tanrılar hastalıklara dönüşmüştür. Zeus artık Olimpos’un değil, solar pleksus’un hâkimidir. Bilinçdışı figürleri olan yalnızca tanrılar değil, animus ve anima’dır. Wilhelm’in Hun sözcüğüyle özdeşleştirdiği animus, yang ilkesine ait ve erildir. P’o ise anima’ya karşılık gelir ve alt, dünyevi, bedensel canı temsil eder, yin ilkesine aittir. Animus göksel kalptedir. Gündüz gözlerde (bilinçte) yaşar. Gece ise karaciğerde barınır. Bu ikili, yaratıcının evinde birleşmiştir. Jung erkekte anima’yı bilinçdışına bir köprü olarak ele alır. Bilinçdışının bakış açısına dayanan Doğu, bilinci anima’nın bir etkisi olarak görür. Kuşkusuz, bilinç asıl olarak bilinçdışından ortaya çıkar.
Dört Arketip
Dört ArketipCarl Gustav Jung · Metis Yayınları · 20211,796 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.