• 4. Bölüm - ATATÜRK'ÜN ÇANAKKALE'DE BAŞARISI YOKTUR YALANI! (!)
- Yıl 1914 Takvimler 3 Kasım'ı gösteriyor, İngiliz Donanması Çanakkale'nin dış istihkâmlarını bombalıyor bu durum Çanakkale Savaşı'nın başlamasına sebebiyet veriyor. 9 Ocak 1916'ya kadar mücadele devam ediyor. Savaşta, Türk ordusunun en seçkin birlikleri ve subayları yer alıyor. Çanakkale Batı empervalizmine karşı sıkı bir
Öyle de bu zemin yüzü dahi acele hareket eden kafilelerin yollarında bir gecelik konmak ve göçmek için bir handır.
Reklam
Ölüm o kadar kat'î ve zahirdir ki; bugünün gecesi ve bu güzün kışı gelmesi gibi ölüm başımıza gelecek. Bu hapishane nasılki mütemadiyen çıkanlar ve girenler için muvakkat bir misafirhanedir. Öyle de: Bu zemin yüzü dahi, acele hareket eden kafilelerin yollarında bir gecelik konmak ve göçmek için bir handır. Herbir şehri yüz defa mezaristana boşaltan ölüm, elbette hayattan ziyade bir istediği var.
Sayfa 13 - EnsarKitabı okuyor
ölüm, elbette hayattan ziyade bir istediği var.
ölüm o kadar kat'î ve zahirdir ki; bugünün gecesi ve bu güzün kışı gelmesi gibi ölüm başımıza gelecek. Bu hapishane nasılki mütemadiyen çıkanlar ve girenler için muvakkat bir misafirhanedir. Öyle de: Bu zemin yüzü dahi, acele hareket eden kafilelerin yollarında bir gecelik konmak ve göçmek için bir handır. Herbir şehri yüz defa mezaristana boşaltan ölüm, elbette hayattan ziyade bir istediği var.
"Risale-i Nur'dan Gençlik Rehberinin güzelce izah ettiği gibi, ölüm o kadar kat'î ve zâhirdir ki, bugünün gecesi ve bu güzün kışı gelmesi gibi ölüm başımıza gelecek. Bu hapishane nasıl ki mütemadiyen çıkanlar ve girenler için muvakkat bir misafirhanedir; öyle de, bu zemin yüzü dahi acele hareket eden kàfilelerin yollarında bir gecelik konmak ve göçmek için bir handır. Herbir şehri yüz defa mezaristana boşaltan ölüm, elbette hayattan ziyade bir istediği var."
88 syf.
·
Not rated
·
Read in 3 days
Kitabı okuyanlar arasında pişman olan kesim illa ki vardır. Böyle büyük bir ustadan belki de beklenmeyen bir romandı. Yazarın ölümünün ardından yıllar geçmiş ve iki oğlu tarafından kitap basılmış. Belki de bu eserin önemi, son Marquez eseri olmasından kaynaklanıyor. O yüzden kıymetli olduğunu düşünüyorum. Toplam seksensekiz sayfadan oluşan eser, tabiri caizse uzun yolda okunup bitirilecek tipte ve akıcı bir roman. Annesinin mezarını her yıl ağustos ayında ziyaret eden Ana Magdelena Bach, her gidişinde farklı, tanımadığı bir kişiyle gecelik ilişki yaşıyor. Hayattan beklentilerini çok da elde edememiş mutsuz bir kadın, yaşadığı bir gecelik bile olsa farklı bir hayat ve Ana'nın yakın çevresinden birgün dahi olsa uzaklaşıp, kendisiyle yüzleşmek istemesi...Sonunda görüyor ki, yaşadığı kaderi annesinden almış ve o adayla bağını koparmak için annesinin kalan parçalarını da yüklenip evine dönüyor. Her ne kadar basit bir hikaye gibi görünse de, içinde barındırdığı psikoloji beni etkiledi.Yaşanmışlıklar, pişmanlıklar, özgürlüğe duyulan özlem gibi bir çok konuyu içinde barındırıyor. Ve artık bir Marquez daha gelmeyecek... Ben kitabı beğendim belki de bir kadın gözüyle bakarak okuyup, kitaba kendimce bir anlam yükledim. Okumak isteyenler için tavsiye ederim.Keyifli okumalar...
Ağustosta Görüşürüz
Ağustosta GörüşürüzGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 2024187 okunma
Reklam
·
Not rated
Bu sefer bir kitabı okurken analiz etmek istiyorum her bölüm sonrası buraya bir kaç şey ekleyeceğim kitap bitene kadar .Biraz özet ve kişisel yorumlarım karışımı bir şey olacak o nedenle kitabı henüz okumayanlar için değildir. Kitap öyle dolu bir kitap ki hiç bir şeyi unutmak istemiyorum, sizler de okumuş iseniz hoş geldiniz o zaman :) Büyük
İnsanlığın Yıldızının Parladığı Anlar
İnsanlığın Yıldızının Parladığı AnlarStefan Zweig · Zeplin Kitaplar · 20175.5k okunma
Bu hapishane nasıl ki mütemadiyen çıkanlar ve girenler için muvakkat bir misafirhanedir. Öyle de bu zemin yüzü dahi acele hareket eden kafilelerin yollarında bir gecelik konmak ve göçmek için bir handır.
Bu hapishane nasılki mütemadiyen çıkanlar ve girenler için muvakkat bir misafirhanedir. Öyle de: Bu zemin yüzü dahi, acele hareket eden kafilelerin yollarında bir gecelik konmak ve göçmek için bir handır. Herbir şehri yüz defa mezaristana boşaltan ölüm, elbette hayattan ziyade bir istediği var.
68 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 22 hours
Bu kitabı okurken öylesine fazla duygu içerisine girdim ki, kısacık bir kitapta okuru böyle hisler içine sokabilmek... Hayranlık uyandırıcı. Aslında bu kitap hakkında ne desem yetersiz kalacak gibi hissediyorum ancak yine de deneyeceğim. *Spoiler* Kitaba ufak da olsa konusunu bilerek başladım. Saplantılı, hastalıklı bir kadının aşkını
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022224.2k okunma
Reklam
-anlamıyorum onu sevmek niye kendi mahvoluşumu talep etmek gibi bir şeye dönüşecek ki? ben burda oturup onu seveceğim. kimseye bir zararı olmaması lazım bunun. -senin onu sevmen değil onun seni sevmemesi mahvoluşunun altını imzalıyor evladım, bunun nesini anlamıyorsun. seni onu sevmen ona hiçbir şey yapmaz ama onun seni sevmemesi şu oturduğun koltuğa gömülmen için yeterli. özleyeceksin, özlemini dindirecek bir tebessüm dahi bulamayıp mahvolacaksın. sigarasını yaktı sami. üç fırt üst üste çekti. -tamam işte bunu anlamıyorum ekrem amca. ben şarap içmek istiyorum ama günah işlemek istemiyorum. şurada koltuğumda tek başıma iki kadeh şarap içip kimseye ilişmeden yatıp uyuyacağım. bunun günahı ne, ben bunu anlamıyorum. -güzel oğlum, ateşin içinden geçerken yanmak istemiyorsun. ya ateşten uzak duracaksın yahut da yanmayı göze alıp, yandım allah diye ağlamayacaksın. otur sev, iç. sonunda yanacaksın, bunu da bil. -anlamıyorsun ekrem amca, hiç ama hiç anlamıyorsun. ateş yakmak zorunda olmasın. niye yakmak zorunda? -çünkü ateş. madem öyle, gidip suyla oynarsın, şikayete de gerek kalmaz. sen ateşle oynamak istiyorsun fakat bu isteğin sorumluluğunu alamıyorsun. -so rum lu lu ğu nu a la mı yo rum. tamam ekrem amca bu gecelik yeter, vakit geç oldu, ben artık uyuyayım. -iyi geceler evladım. sami kendi kendine, uyumadan önce, bir kaç tekrarla: tamam ben ateşle oynamak istiyorum, isteğimin sorumluluğunu alıyorum evet ateşle oynamak istiyorum. tamam ama ateş niye yakıyor, yakmasın, yakmak zorunda olmasın, bu ateşin sorunu işte. ben niye bunu anlatamıyorum.
ölüm, o kadar kat’î ve zahirdir ki bugünün gecesi ve bu güzün kışı gelmesi gibi ölüm başımıza gelecek. Bu hapishane nasıl ki mütemadiyen çıkanlar ve girenler için muvakkat bir misafirhanedir. Öyle de bu zemin yüzü dahi acele hareket eden kafilelerin yollarında bir gecelik konmak ve göçmek için bir handır. Her bir şehri yüz defa mezaristana boşaltan ölüm, elbette hayattan ziyade bir istediği var.
216 syf.
·
Not rated
oncelikle uzun bir yazi ve oldukca bilincakisi olacagini vurgulamak isterim. bir altiniyla baslayalim. “bu kadinin benim icin ne ifade ettigini anlatmakta zorlaniyorum. biz erkekler kadinlar hakkinda guzel seyler soyleriz ama cogunun da oldukca sınırlı varliklar oldugunu biliriz. onlarin pratik yeteneklerini overken, bu yeteneklerinden adeta
Kadınlar Ülkesi
Kadınlar ÜlkesiCharlotte Perkins Gilman · İthaki Yayınları · 201812.1k okunma
271 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.