Şu sessiz kubbenin altında insandan eser yokmuş! Diyorduk: bir buçuk milyar ! Meğer tek bir nefer yokmuş! Bu hissiz toprağın üstünde mazlûmine yer yokmuş! Adâlet şöyle dursun, böyle bir şeyden haber yokmuş! Bütün boşlukmuş insanlık: Ne istersen meğer yokmuş!
Sayfa 158
Nett...:))
"Emir " "Herkese haber gönder, sağır sultana kadar gitsin." Emir'in gözü beni buldu kısa bir an. Nefesimi tutmuştum. "Fetih Karadere evleniyor. Yetmedi, bu gece yemediğim darbe kalmadı. Bana doğrultulmayan bana sıkılmayan mermi kalmadı. Dost düşman birbirine karışmadı herkes düşman oldu. Gözlerim kısıldı, kafamı tamamen Fetih'e çevirdim. Elini bırakmadım ama istemsizce gevşettim. "Benim kardeşime yapılanı karımın hatırına hukuka bıraktım kan dökmedim ama karıma zarar vermeye kalkan olursa hak hukuk dinlemem, dökülmedik kan bırakmam. İnsan ayırt etmem.
Sayfa 217 - İndigoKitabı okuyor
Reklam
· Dünden Bugüne Kudüs ·
Ebu Ubeyde b. Cerrah ⁽ʳᵃ⁾ komutasındaki İslâm orduları Kudüs’ü kuşatmış , şehrin düşeceğini anlayan patrik bir şartla teslim olabileceklerini belirtmişti. İslâm ordularının daha önce fethettikleri yerlerdeki halka verdiği eman üzere teslim olacaklardı. Fakat bu işlemi bizzat emirleriyle gerçekleştirmek istiyorlardı. Ebu Ubeyde ⁽ʳᵃ⁾, “Emir benim. Buyurun şartları görüşlim.” demisti. Sophronius: “Hayır ordu komutanına değil, şehri bizzat devlet başkanınıza teslim edebilirim.” diye ısrar etmisti. Bunu haber alan Hz. Ömer ⁽ʳᵃ⁾, Medine’de yerine Hz. Ali ⁽ʳᵃ⁾’i vekil bırakıp yola çıkmıştı. İşte şimdi Kudüs’teydi. Hz. Ömer ⁽ʳᵃ⁾, patriği teselli ettikten sonra “Ey İlyalılar, lehimize olan lehinize, aleyhimize olan aleyhinizedir...” diye başlayan bir konuşma yaptı. Sonra Sophronius, Hz. Ömer ⁽ʳᵃ⁾’i Kıyame Kilisesi’ne davet etti. Kiliseyi gezerlerken namaz vakti girdi. Hz. Ömer ⁽ʳᵃ⁾ patriğe: “nerede namaz kılayım?” diye sordu. Rahip: “olduğun yerde.” dedi. Bunun üzerine Hz. Ömer ⁽ʳᵃ⁾: “Ömer, Kıyame Kilisesi’nde namaz kılmaz. Sonra peşimden gelecek müslümanlar Ömer namaz kıldı diyerek burada mescit inşa ederler.” diye karşı çıktı. Bir taş atımı uzaklaştı ve abasını yere sererek namaz kıldı. Hakikaten daha sonra müslümanlar onun namaz kıldığı yere bir mescid inşa ettiler. Bu mescid o günden beri hâlâ ayaktadır ve Mescid-i Ömer adıyla anılmaktadır.
·
Not rated
Zamanın yankısı
kitapyorumu Bugün sizlere okuyanın içini ısıtan, kısa ama bir o kadar da yoğun bir konuya sahip olan Zamanın Yankısı kitabının yorumu ile geldim. Hikayeyi seksenli yılların mahalle kültüründe doğup büyüyen Eser anlatıyor. Eser ve ilk aşkı, mahallenin göz bebeği üniversiteli Müzeyyen’i… Mahallede herkesin hayranlık duyduğu Müzeyyen’in otobüs saatlerini bekleyen ve genç kızdan aldığı delikli biletleri saklıyordu Eser. Bu biletleri Müzeyyen’den almak bile bir lütufken bir de kitap hediyesi alınca değmeyin Eser’in keyfine. Kitaplar öyle sarıp sarmalar ki genç adamı bütün dünyası onlar olur ve bu durum bir müddet böyle devam eder. Ta ki Müzeyyen memlekete dönenene kadar. Müzeyyen artık evlenmiştir. Kitapların dünyasında yaşamaya devam Eser bir kez daha Müzeyyen’den bir haber alır. Bu kez üçüncü sayfa haberlerindedir genç kadın. Kütüphane bekçisi olan Eser, Müzeyyen’in kendine bıraktığı izleri hep takip etti ve hep bir arayışta oldu. Psikolojik yönü ağır bir kitaptı ve Eser’i yavaş yavaş tanımak benim için oldukça keyifli bir yolculuktu. Hele sonları… Bu kadar şaşıracağımı asla düşünemedim. Ben çok keyifle okudum. Altı çizilecek onlarca alıntı çıkararak bitirdim kitabı. Ben çok sevdim. Sizlere de gönül rahatlığı ile tavsiye ederim.
Zamanın Yankısı
Zamanın YankısıSerdar Çatak · Martı Yayınları · 202432 okunma
yeryüzü bir girdap çekiyor beni pusula şaşkın nerdesin ey gökleri gönderinde sulayan umutların güldestesi gözlerim süzülüyor aşkın kınalı ellerine gezerken Erzurum caddelerinde layemut tutkular düşlüyorum sessizce bir yaban ortasında kan süzüyor peteğim nerdesin ey gökleri gönderinde sulayan alırım gecenin avuçlarından seni Vareden'e sunarım diye haber güvercinleri uçur hayallerime ağlama duvarı değil yüreğim bir geçit ki kıvrım kıvrım uzanır sana götürecek yolların evrenine
İsaac Asimov
Bilim çevrelerinde söylenmiş, yeni bir keşfi haber veren tümceler arasında en heyecanlı olanı 'Evreka' değil, 'Bu çok komik!'tir.
Sayfa 73 - Beyaz Yayınları, pdfKitabı okuyor
Reklam
Yakarmanda O'nun Lütfu
Birisi her gece kalkıp Allah'ı anıyor, O'na dua ediyordu. Şeytan ona dedi: - Ey devamlı Allah'ı anan kişi! Bütün gece Allah deyip çağırmana, yakarman karşılık seni buyur eden var mı ki? Sana bir tek cevap bile gelmedi, daha ne zamana kadar böyle yakarıp dua edeceksin? Adamın gönlü kırıldı, başını yere koydu ve hüzün içinde uyudu. Rüyasında ona söyle dendi: - Kendine gel uyan! Niye duayı, zikri bıraktın? Neden usandın? Adam: - Buyur diye bir cevap gelmiyor ki... Artık kapıdan kovulmaktan korkuyorum, dedi. Bunun üzerine dendi ki ona: - Senin Allah demen, O'nun buyur demesi sayesindedir. Senin yalvarışın, Allah'ın senin ruhuna haber uçurmasındandır. Senin çabaların, çareler araman, Allah'ın seni kendine yaklaştırması, ayaklarındaki bağları çözmesindendir. Senin korkun, sevgin, ümidin, Allah'ın lütuf kemendidir. Senin her Yarabbi demenin altında, Allah'in buyur demesi vardır.. Gafilin, cahilin gönlü bu duadan uzaktır. Çünkü Yarabbi demeye izin yok ona. Ağzında da kilit var onun, dilinde de... Zarara uğradığı zaman, ağlayıp sızlamasın diye Allah ona dert, ağrı, sızı, gam, keder vermedi. Artık anla ki, Allah'a dua etmeni, O'nu çağırmanı sağlayan dert, Dünya saltanatından daha iyidir. Dertsiz dua soğuktur. Dertliyken yapılan dua ise gönülden kopar... (Mesnevi' den)
Mevlana Celaleddin-i Rumi
Mevlana Celaleddin-i Rumi
Canım Öğretmenime,
Nereden başlasam bilemiyorum. Ansızın geldi bize veda edişinin haberi... Arkadaşım bana yine başka bir öğretmenimin paylaştığı hikayeyi attı. Şöyle yazıyordu: "Canım arkadaşım, can dostum boşanma aşamasındaki eşi tarafından katledildi!" Kanım dondu. Sonra arkadaşıma "O fotoğraftaki Saadet hoca değil mi?" dedim. Arkadaşım
'karanlıkta gizlense de bize tarifi mümkün olmayan bir his sunar. o parlak verniğin parıltısı karanlık bir odada bir de bakmışsınız yanan mum ışığının titreşmesini yansıtıyor, sessiz bie odada ara sıra esen rüzgarı haber veriyor, kişiyi beklenmedik düşüncelere davet ediyor.'
Sayfa 30
479 syf.
10/10 puan verdi
Seni sevmiyor. Sevseydi sen kitap okurken sırtını çevirip uyu­mazdı.
Bitti. Sanki kitap değil de hayat bitmiş, Çevirdiklerim sayfa değil de hayatın günleriymiş gibi... Gitti. Giderken beni bıraktı geride. En son Martin'in ardından böyle bakakalmıştım. Oysa ne diyordu rahmetli Erdal Tosun, "Vedalaşmak asıl kalana değil, gidene koyar." Öyle olmadı işte. En çok bana koydu bu gidişler. Varlıklarından
Tehlikeli Oyunlar
Tehlikeli OyunlarOğuz Atay · İletişim Yayıncılık · 202231k okunma
Reklam
Sağlam bir Müslüman, kendisine ve etrafındaki insanlara maddi ve manevi güç veren sağlam temelli bir imana sahiptir. Birkaç basit adımı takip ederek Allah sevgisi ve iyi bir Müslüman olma yolunda mesafe kat edeceksiniz. 1. Önce, her şeye kâdir olan Allah’ın varlığını ve onun vasıflarının bizim tahayyülümüzün ötesinde olduğunu kabul et. O, her
1 – İşler arasında bir sıralama yapmamak, bir anlamda şerre dalmaktır. 2 – Müslüman iki farzı aynı anda yapmak durumunda olduğunda, vakti sıkışık olan farzı yapar. Aksi taktirde aldanmış olur. Ancak birini yapabileceği bir durumda iki farzdan birini tercih etmeyi bilmelidir. 3 – Farzlar daima nafilelere göre öncelikli olmalıdır. Farzları terk
"Ve kapı çalmaz..." En büyük misafir gelir. "Niye haber vermedi?" diye içinizden geçirirken, "Doğdugundan beri zile basmaktayım" der. Bir şeyler söylemek istersiniz o an. Ama o andan sonra diliniz dönmez. Ölüm sessiz sedasız gelivermiştir. alıntı
ÖLÜM GÜZEL ŞEY BUDUR PERDE ARDINDAN HABER
"Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden Bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden."
Sayfa 43 - Sessiz Gemi/Yahya Kemal Beyatlı - Profil KitapKitabı okuyor
Allah İçin Çıkılan Yolun Sonu Cennettir Bir Allah dostunu ziyaret etmenin ilk faydası, Allah için sevginin ve ziyaretin sevabına ulaşmaktır. Allah için sevilen bir müslüman kardeşi ziyaret etmenin hediyesi ilâhî muhabbet ve cennettir. Resûlullah Efendimiz (s.a.v) bu konuda şu müjdeleri vermiştir: أَلَا أُخْبِرُكُمْ بِرِجَالِكُمْ مِنْ أَهْلِ الْجَنَّةِ ... وَالرَّجُلُ يَزُورُ أَخَاهُ في نَاحِيَةِ الْمِصْرِ فِي اللَّهِ فِي الْجَنَّةِ "Size cennet ehli olanlarınızı haber vereyim mi? Bir şehrin (memleketin) öbür ucunda bulunan din kardeşini Allah rızası için ziyaret eden kimse cennetliktir."
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.