Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir Handikap Daha: İslâm'ı Anlamamak
Zihinlere İslam'ın öngördüğü ilkeler değil, fakat İslam dışı dünyanın gözümüze taktığı gözlükler yerleştirilmiştir. İslam'ın söyledikleri kendi şartları ve kendi doğruları içinde anlaşılmaktan çok, İslam dışı ölçütler o şartları nasıl göstermek istiyorsa öyle algılanmaktadır.
Reklam
BİR HANDİKAP DAHA : İSLAM'I ANLAMAMAK
"Günümüzde bir Müslümana dini görevlerini hatırlatmak ,adeta bu dünya ile ilgisi bulunmayan, daha doğrusu bu dünyanın dışında kalan birtakım işlerle meşgul olmasını söylemek gibi bir anlama gelir olmuştur.Kendisine "dini görevleri" hatırlatanlar da, durumu böyle algılamaktadır. Oysa Müslümanın gerek bu dünya için çalışmasının, gerek öte dünya için çalışmasının dinin hükümleri dairesinde gerçekleştiği kavranacak olursa, bir Müslüman için dinî olanın dışında bir görev ve amel bulunmadığı kolayca anlaşılabilir sanırım. Acaba bir Müslümanın sokaktaki tutumu mu dinin dışındadır? Yoksa tırnağını keserken mi dinin dışında bir iş yapmaktadır? Otururken, kalkarken, örtünürken, günlük ekmeğini kazanırken, uyurken, uyanırken, yemek yerken, susarken, konuşurken, savaşırken, temizlenirken, velhasıl en küçük ayrıntısından, en hayati işlerine kadar hangi fiil dinin dışında bulunabilir ve hangi iş dini sayılmayabilir?"
Sayfa 34 - iz yayıncılıkKitabı okudu
Bir Handikap Daha: İslâm'ı Anlamamak
Batılı, neyi, niçin reddettiğinin bilincindedir. Batılılaşmış insansa önyargıyla reddediyor. Fakat anlamak için heves belirtisi de göstermiyor. Batılılaşmış insanın zihniyetinin temelinde, dinle dünya işlerinin birbirinden ayrı olduğu hususunda değişmez bir ön kabul var... Bu kuruntu, durumun mahiyetini algılamasına engel oluyor... Oysa Batılı insanın temel yasaları zaten din kaynaklıdır. Batılılaşmış insansa bu durumun farkında değil... O, Avrupa ülkelerinin yasalarının din dışı (seküler) nitelikli olduğunu sanır.
Bir Handikap Daha: İslâm'ı Anlamamak
Kureyş müşrikleri İslâm'ın ilk üç yılında yani İslâm'ın gizli yayıldığı ve Allah'ın bir ve tek olduğunun ilan edildiği yıllarda fazlaca bir tepki göstermemişlerdi. Çünkü İslâm'ın vahyinden önce de Mekke'de tek Allah'a inananlar (Hanifler) bulunmakta ve bunlar Hz. İbrahim'den kalma tevhid inancını devam ettirmekteydiler. Kureyş müşriklerinin İslâm'a karşı aldığı kesin tavır ancak tevhid inancının bütün sonuçlarıyla ortaya konulmasından sonra görüldü. Yani Allah'ın bir ve tek olduğunun söylenmesi karşısında fazla telaşa kapılmayan müşrikler, iş bu inancın tabii neticesi olan putların ortadan kaldırılması noktasına gelince İslâm'a karşı açık ve kesin bir cephe aldılar ve onun yayılmasını önlemeye çalıştılar. İlginçtir ki, Kureyş müşriklerinin bu tavrı günümüzde de devam ediyor. İslâm'ın mücerret doğrularına karşı hassasiyet göstermeyen günümüz cahiliyesi, işbu doğruların sonuçları ilan edilmeye ve uygulanmaya gelince İslâm'a olan husumetlerini açığa vurmaktan kaçınmıyor.
Bir Handikap Daha: İslâm'ı Anlamamak
İslâm denildiğinde onu küçümseme adına ağızlara sakız yapılan bazı hukuk kurallarının gerçek mahiyeti, yanlış kıyaslardan yola çıkıldığı için, anlaşılmadan kalıyor. Çünkü İslâm'a mahsus toplumsal şartlar, başka kültürlerin kıstaslarıyla, değerleriyle anlaşılmaya çalışılıyor. Bir bakıma Karakuşi bir akıl yürütme ortamına giriliyor. Durumu şöyle betimlemek mümkün: yürürlükteki durum, büyük ölçüde insanın nefsaniyetine hitap ediyor. Oysa İslâm nefs terbiyesini teklif ediyor; nefsini, nefsani arzularını putlaştırmış olanlarsa putlarına kimseyi dokundurtmak istemiyor.
Reklam
Bir Handikap Daha: İslâm'ı Anlamamak
İnsan zihni, doğası icabı bazı şeyleri görmek suretiyle kavrayabiliyor. İnsan, ruh aleminin mevcudiyetini de ancak deneyimleriyle kabul edebiliyor. İnsan görülemeyecek şeyleri, nasıl olup da görebilir hale geliyor? İşte bu görülemeyen şeyleri (gaip olanı) ona işaret eden peygamberlerdir. Peygamberlerin işaretinden sonra bile görmemekte ve işitmemekte diretenler bu neticeyi kendilerine ait bir özellikte aramalı...
Bir Handikap Daha: İslâm'ı Anlamamak
Çocukluktan gençlik dönemine geçtiğimiz ve bizim ilk yazı denemelerine başladığımız yıllarda, ilk ve orta öğretimden kafamızda kalan izlenimlerle yazının bir tek teması olabileceğini, onun da dindışı olması gerektiğini düşünürdüm. Okuduklarımız ve bize okutulanlar, çünkü hep bu yönde geliştirilmişti. Bölmeli bir kafa yapısı taşıdığımın farkındaydım, fakat bu henüz bilinç düzeyine yükselmemişti. Nitekim Peygamber efendimizden edep dışı bir dille söz açan bir metinle karşılaştığımda, duyduğum tepkinin derinliğini hatırlıyorum. Buna rağmen, o ilk yazı denemelerimde din dışı kalmaya, çünkü başka türlüsünün olamayacağına yatkınlaşmaya çalışıyordum. Bu zihin sıkışıklığının sonucu elbette bilimin ve dinin ayrı kategoriler olduğunu benimsemeye varacaktı. Zaten böyle düşünmem isteniyordu. Benim birey olarak başımdan geçen bu olayı, son üç beş yüzyıldan beri bütün insanlık yaşıyor. Halihazırda, benimsetilmek istenen bu düşünme tarzı yaygın bir kabul görmüştür.
Bir Handikap Daha: İslâm'ı Anlamamak
Günümüzün yaygın Müslüman tipi, eskiden öğrendiği bazı yanlışları terk etmeden, o yanlışlar üzerine bina kurmak isteyen öğrenciye benziyor. Sonraki bilgiler ne kadar doğru olursa olsun, yanlış bir temel üzerine bina edilen bilgiden doğru sonuç çıkmaz. O bakımdan yapılması gereken şey, günümüz meseleleri ve onların çözüm tarzı hakkında öğrenilmiş bulunan ön yargıları bırakarak her şeye yeniden başlamak olmalı...
Bir Handikap Daha: İslâm'ı Anlamamak
"Sanırım, kendine Müslümanım diyenler var olan veriler dairesinde bir yol tercih etme zorunda olduğunu düşünüyor. Var olan verilerin değiştirilebileceğini belki aklından bile geçirmiyor."
Sayfa 32 - İz Yayıncılık, 33. Baskı, İstanbul, 2020Kitabı okudu
Reklam
Bir handikap daha|İslâm'ı anlamamak
-Günümüzün yaygın Müslüman tipi,eskiden öğrendiği bazı yanlışları terk etmeden,o yanlışlar üzerine bina kurmak isteyen öğrenciye benziyor.Sonraki bilgiler ne kadar doğru olursa olsun,yanlış bir temel üzerine bina edilen bilgiden doğru sonuç çıkmaz.O bakımdan yapılması gereken şey,günümüz meseleleri ve onların çözüm tarzı hakkında öğrenilmiş bulunan önyargıları bırakarak her şeye yeniden başlamak olmalı...
Bir Handikap Daha: İslâm'ı Anlamamak
Uzlaşmacı tavra sürüklenen Müslümanlar belki durumu bütün vahametiyle kavramakta acze düşebilmekte ve çoğu zaman da bilinçsizce İslâm düşmanlarıyla aynı saflarda yer akabilmektedirler.
Sayfa 34 - İz Yayıncılık
46 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.