Kimilerimiz geçmişin zindanından bir türlü çıkamaz, esenliği o karanlıkta debelenmekte bulmuşlardır. Mazi, durmadan bugünün mezarını kazar. Geçmişi hiç yaşanmamacasına yok saymak da bizi ilk fırtınada uçup gidecek köksüz bir ağaç gibi çaresiz bırakır. Kök salmak, varlığı sağlam ve dik tutar. Kökünü bilen insan, daha gerçek insandır. Bir kökü olan, gökyüzüne uzanır. Uzaklara gittiğimde seni çağırıyorum, kaybolduğumda beni bulmanı, düştüğümde elimi tutmanı istiyorum. Sana dostum dediydim, bir tas suyunu içtim, seninle aynı safta durdum, bir çorbayı bölüştüm. "Ben uyuduğumda, kapanan senin gözlerindi." O yüzden aynı rüyayı gördük.
Dünyanın değişik yerlerinde yaşayan, birbirinden farklı özellikteki milyarlarca insan, aynı tür yiyecek ve içecekleri sevmeli, aynı tarz giysileri almalı, bunun için de aynı tarz bir hayat yaşamalıydı. Böylece uluslarüstü büyük firmalar, ürünlerini dünyanın her yerinde satabilirdi.. Belki de daha korkuncu, bu sistemin yerel kültürleri yok ediyor oluşuydu.
Reklam
Hayat boğazımdan aşağıya yılanlı kelimelerle akmış hep.
Her hayatı malûmlardan ziyade meçhuller idare eder. Onun için bir türlü halledemediğimiz hayat muadelesine (denklemine) "kader" deyip geçiyoruz.
Derinlemesine yaşanan bir hayat, güzel bir hayattır.
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.