Her güçlü insanın ardında, ona başka çare bırakmayan bir hikaye vardır.
Hayatından mânalı bir hikâye tütmüyorsa,
Psikolojik doğumunu gerçekleştiremezsin.
~?
Gabriel Garcia Marquez’in vefatından önceki son bir yaratma çabasının eseri. Gabriel’in çocuklarına yayınlamayı düşünmediğini söylediği ama çocuklarının kitabı okurla buluşturmayı tercih ettiği kitap. Marquez’in son hatırası. Keyifle başlanılan, okuru derhâl içine alan bir hikaye. İyi ki okurdan mahrum edilmemiş dedirtiyor. Yazarın diğer romanları gibi görkemli, ince işçilikle ve detaylı bir anlatım olmasada, okura keyifli kısa bir zaman sunuyor.
Senden Sonra
Senden sonra çok yağmur yağdı.
Çok insanlar geldi, anlatıp gittiler. Bir tarafımda eksik bir şeyler, her sızıda varlığını duyurdu. Senden sonra ruhum hep aksayarak yürüdü. Bu gurbetin bir gün biteceği hakikati içime ağır bir taş gibi çöreklenip kaldı. Hayatın daimi bir daüssıla, sevmenin özlemek olduğu bilinci ruhuma otağ kurdu.
Senden sonra ağız
Yüzün bir harita, ifadelerin bir hikaye! Kendini keşfet, yüzündeki detaylara dikkat et!
Her yüz, benzersiz bir harita gibidir ve ifadeler, bu haritanın hikayesini anlatır. Fizyonomi, yüzdeki detayları inceleyerek insanın kişiliği hakkında ipuçları sunar. Kendini tanımak için yüzündeki detaylara dikkat etmek önemlidir.
Detaylı bilgi edinmek için: instagram/faceyourfaces ✨
Sarsak bir rüzgarın savruluşu çarpıyor duvarlara
Kelimeler asılı kalıyor dudaklarının ucunda
Papatyalar fal açmış dağıtmış yapraklarını
Üzerine bastığım toprak kucaklamış ayaklarımı
İki salkım söğüt yaprak dolu dallarını sarmış
Serilmiş beyaz bulutlar gökyüzünün yelkeni gibi
Uzaklardan haber getirmiş iki küçük kelebek
Peri tozu dökülmüş bulaşmış kanatlarının ucuna
Avucumda tuttuğum nazlı gelinciklerle
Heveslendim bu gelen körpe bahara,
Yön veriyor bulut rüzgara,deviriyor dalgaları
Martılar denizin öyküsünü anlatıyor bağırışlarıyla
Yorgun yolcular bekliyor iskelede gemileri
Değiyor gözler birbirine sesleri karışıyor seslerine
Her bir hikaye renk renk ademin çıplak sırtında
Heybesini doldurur payına düşeni alır bu meydanda
Tuhaf bir şey bu yaşamak allı pullu bir rüya
Kimi ışıklar içinde parlıyor
Kimi örtüyor üstünü mahir bir karanlıkla
Bir damlada ben eklerim şaşkın koca deryaya
Sığmaz kalıbına dalgalar vurur hırçınca kayalara
Kardelenler deler toprağı zülfüne takılır kar taneleri
Bürünür yeşilin envai tonuna dağın etekleri
Sular çağlar uyanır güneşsiz bahçenin çiçekleri
Kalkar perdeler iner sahnenin ışıkları
Maskeler boyanır bulur suretler yeni sahiplerini
hem aşktan geçip düzene boyun eğmeyecek kadar şımarığım hem beni makul bulan bir adamın bana aşık olmadığını anlayacak kadar da aklı başındayım. zira aşık olsan pek de makul bulmazdın beni. ama o kadar incelemezsin. ne gördün bana bakınca. bir süs mü. güzel miyim sence ben. arzulayacağın kadar güzel, saygı duyacağın kadar zeki. bu mu, bu kadar mı. yani benim için ölmeyecek ve beni öldürmeyecek misin. çok mu yorgunsun o hikaye için. ne tatlı. ben daha küçüğüm. birini sevsem oturur ağlarım ben. öpsem utanır öpülsem korkarım. ben daha gelemedim oralara. bana daha harlı ateşler gerek. ben daha doymadım kana. ben çünkü harlı bir ateşim. kanım kapkara. göğsümün içinin alev alev közü. sen dilersen başkalarına hazırla şu enfes peynir tabaklarından birini. ben içerken bir şeyler yiyemiyorum. dokunuyor bana o tuhaf şaraplar. kalbimi kıramıyor tanrının kulları ya midemi ezip duruyor dünya nimetleri. sana afiyet olsun. ben kurmadığım masaya oturmayacak kadar kibirliyim.
Kalbinin sesini dinleyerek yola çıkan Yebkinin hikayesi
🍃DÜNYANIN EN MUTLU KÜTÜĞÜ🍃
Kütük Yebki her gün ormanda aklına gelen yeni sorulara cevaplar ararmış. Bir gün ağaçların kendi aralarında konuştuklarına şahit olmuş;
*“Güzel bir söz, kökü yerde sabit, dalları gökte olan güzel bir ağaç gibidir. “* Kalbinde heyecan oluşturan bu güzel sözü söyleyenin kim olduğunu öğrenmek istemiş. O’nu bulmak için yolculuğa çıkınca yeni bir soruyla karşılaşmış.
*-Acaba benim bu dünyadaki görevim nedir?*
Kütük Yebki bu arayışında sorularına cevap bulabilecek mi? Haydi gelin bu yolculuğuna eşlik edelim.