Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Çok güzel konuşuyorlar ya ☻☻
Kemal Sayar
Kemal Sayar
: Evlerin pek çoğunda televizyon açık olduğu için insân kendi sesini dinleyemiyor. Bırakın iç sesi, R.D. Laing'in sözleriyle söylersem; "İnsan , Tanrı'nın sözlerini bile işitemiyor."
Sadettin Ökten
Sadettin Ökten
: Dış seslere kapattığınız zaman gönül bir mir'ât-ı Rahman'dır; Allah'ın aynasıdır. Bunu tekrar kurabilir miyiz? Ben menfi değilim.
Kemal Sayar
Kemal Sayar
: İstiğna, bize haz veren şeylerden zaman zaman perhiz yapabilmek önemli.
Sadettin Ökten
Sadettin Ökten
: O hazlar da yalancı hazlardır azizim. Bir bahar yaşıyoruz. İstirham ediyorum, herkes baharı, çiçekleri izlesin, kuşları dinlesin. Eskiden akşam ezanından sonra bülbül dinlemeye gidilirdi.
Kemal Sayar
Kemal Sayar
: Biz bunları nasıl kaybettik?
Sadettin Ökten
Sadettin Ökten
: Çok istiyoruz. Onu da kazanalım, bunu da kazanalım. Emekli adamım, beni kırk yere çağırıyorlar, Gitmesem ukde oluyor, gitsem yoruluyorum. Ambiyansı kaybediyorsunuz. Bülbül zamanı bülbül dinleyeceksiniz. O size bir şey söylüyor. Diyor ki şair: "Merâmı andelibin vaslı-ı güldür Gönüldür bu gönüldür bu gönüldür Bülbül güle vasl olmak ister Cenab-ı Resullulah'a âşıktır. Gönül onu istiyor ama biz çalışıyoruz, hizmet ediyoruz, hizmetin de dengesi var, miadı var, mikyası var. Sen önce kendine hizmet et.
Kemal Sayar
Kemal Sayar
: Ruhumuzun ihtiyaçlarını karşılamazsak bir süre sonra mekanikleşiyoruz.
Sayfa 45
Virginia Woolf’tan bize mesaj var kızlar
Sorumluluklarınızı hatırlamanızı, daha yükseklere çıkmanızı, daha ruhani olmanızı istirham etmem gerekir; ne çok şeyin size bağlı olduğunu ve geleceği ne çok etkileyebileceğinizi hatırlatmam gerekir.
Sayfa 128Kitabı okudu
Reklam
takdir edersiniz ki, kadınlara hitap eden bir kapanış konuşması özellikle övgülerle dolu ve yüceltici olmalıdır. sizden sorumluluklarınızı unutmamanızı, yükselmenizi, daha çok düşünmenizi istirham ediyorum. ayrıca ne kadar çok şeyin sizlere bağlı olduğunu ve gelecek üzerinde de büyük etki bırakabileceğinizi hatırlatmalıyım.
Sayfa 139Kitabı okudu
Bir bahar yaşıyoruz. istirham ediyorum, herkes baharı, çiçekleri izlesin, kuşları din­lesin. Eskiden akşam ezanından sonra bülbül dinlemeye gidilirdi. Biz bunları nasıl kaybettik?
Sarayda şarbon hastalığı
Sultan Hamid'in hususi operatörlüğüne tâyinimden birkaç sene sonraydı. Bir gün Hünkârın en sevgili gözdesi hastalanmış. Ecnebi saray hekimlerinden biri bakmış: «Ehemmiyetsiz bir çıban, låpa koyunuz, geçer!» demiş! Ama, kadıncağız bu tedavi tarzıyle iyi olmamış. Üstelik sırtındaki yara büyüdükçe büyümüş… Padişahın vehmi, malüm… Hünkâr telâşa
Muhterem büyüğüm efendim! Bu memleket ve vatan hizmetlerime karşılık olarak pişmanlık kanunundan istifade ile hapishaneden âcilen tahliye edilmemi ve mezkur pişmanlık kanunu gereğince bendenize bir yüz ameliyatı yaptırtılarak, her aynaya baktıkça utandığım bu çirkin suratımın değiştirilmesi bilvesiyle suratıma sıksık tükürülmesinden kurtarılmamı en derin hürmetlerimle arz ve rica ediyorum. Ancak bir maruzatım daha var ki, o dahi şudur: Gazetelerde okuduğuma göre, çok kıymetli bir hekimimiz erkekleri kadına tebdil ettiğinden dolayı mahkemeye verilmiştir. Benim de sadece suratımın tebdili ile iktifa edilmeyip mümkün ise daha başka yerlerimin de tebdil edilmesi cihetine gidilmesini arz ve taleb ediyorum. Zira bu pişmanlık ifademden sonra bendenizi sadece suretimden değil, başka cihetlerimden dahi tanıyarak bana suikasd tertip etmeleri ihtimali çok kuvvetlidir. Bu münasebetle bu kıymetli doktorumuzun hâzik elleriyle bana dahi bir vajina deldirterek, sayenizde ve emirlerinizle bendenizi baştan kıça değiştirtmenizi en derin hürmetlerimle taleb ve arz ve rica ve istirham eyliyorum efendim. Ancak bu tebeddülattan sonra namuslu ve her emre muti bir vatandaş olacağıma eminim. Her iyi vatandanş gibi büyüklerimi sayar (yüze kadar) ve küçüklerimi severim. En büyüklerime yağcılık ve büyüklerime bağlılık vazifemdir.
Sayfa 65 - Bir Pişmaniye İstidasıKitabı okudu
Reklam
fahrettin paşam
Kısacası şimalde Medine'yi elimizden katı surette düşürecek bir elim vaziyet henüz kendini göstermiş değilse, bu mukkades şehri Hz .peygamber 'in ravza-yı mutaharasini mühim ağırlıklarını sevkinden sonra son dakikaya kadar muhafaza ile ecdadımızın medineye anavatanın kalbgahina yerleştirmiş olduklari bayrağımızın bana kaldırtılmamasını kemal -i hörmetle istirham ederim.
Sonra alıyorum tebeşiri elime; pencerelerin, kapıların ve en son da giriş kapısının önüne ince birer çizgi çekiyorum. Belki de hayatımda ilk defa kendimden başka birine yahut bir şeye, aşmamasını, ötesine geçmemesini istirham eden bir çizgi. Havuçları rendelerken, önüme çizilmiş, en çok da bizzat kendi kendime çizdiğim kalın çizgileri, heveslerimin önüne çekilen bentleri, âlemle arama giren hudutları düşünüyorum. Başkalarına hürriyet, kendime esaret biçen kör makasımı. Onunla ömrümü ince ince, kanata kanata kırpışımı. İnsanın kendine içeriden attığı kesiği, başka kimse dışarıdan dikemiyor.
Sayfa 272 - hep kitapKitabı okudu
Allah'ın rahmeti üzerine olsun, Şeyh Ali el-Buhayri'den herhangi bir kimse dua istirham ettiğinde şu karşılığı verirdi: "Haydi hepiniz (Estağfirullahe'l-azim, ellezi la ilahe illa hüve'l-hayye'l-kayyüm ve etûbu ileyhi min külli zenbin), diyerek istiğfar ediniz. Sonra çevresindekilere, Çocuklarım! Ma'siyetleriyle Rabbini gazaba getiren bir kul, Rabbinden bir haceti nasıl isteyebilir? Bu ma'siyetlere tevbe ettiğinde çok defa duası kabul olunur," derdi.
Sayfa 149 - Bedir YayınlarıKitabı okuyor
Azizim bendeniz, bana karşı ileri sürülen her iddianın zıddını tercihe eğilimli garip tabiatlı bir kızım, bu hakikati biliniz de ona göre kaleminizi idare ediniz. Çünkü sonra boş yere yorulmuş olursunuz. Baki istirham-ı teveccühüz. İmza: Yine O Deli Kız
Sayfa 129Kitabı okudu
Reklam
O hâlde, hiç olmazsa, müslümânlar arasına yayılmış, âdet hâline gelmiş olan, kâfirlerin âdetlerinin (bayramları, noel geceleri, dansları, baloları, erkek-kadın bir arada oturmaları) müslümânlar arasından kaldırılması için çalışmanızı, müslümân evlâdlarını kâfirlere mahsus olan, bu gibi çirkin şeylerden korumanızı istirhâm ederim.
İhtilaf Ahlakına Dair Bir Çağrı
Her söz bir emanettir. Bugün biz Müslümanların en çok dikkat etmesi gereken husus; ihtilaf ahlakına riayet etmek, dini anlamada ve yorumlamada belirli bir usûl ile hareket etmek. Zira ihtilafı tefrikaya ve fitneye dönüştürmeyen bir özen, her bir Müslümanın vazgeçilmez görevidir. Hepimizi bu elim felaketten koruyacak yegâne rehber Kur’an ve sünnetin aydınlığıdır.Topyekûn içine düştüğümüz bu girdaptan çıkabilmek için bir an önce harekete geçmek gerekiyor. Artık, dini bir mücadele aracı, tartışma ve çatışma alanı olmaktan hızla çıkarmamız lazım. Özellikle istirham ediyorum; uygulama imkânı bulunmayan konuları tartışmayalım. Yoruma açık konularda tek hakikatçilik yapmayalım. Fayda yerine zarar getirecek polemiklere girmeyelim. Dinin kutsiyetine, ilmin izzetine uymayacak dil ve üsluptan kaçınalım. Hiç kimseyi asla tekfir, tadlil, tefrik etmeyelim. Delilsiz, mesnetsiz itham ve ifadelerden kesinlikle kaçınalım. İndî görüşlerimizi sanal mecralarda reyting uğruna paylaşmayalım. Asılsız, şaz görüşleri dinî hakikatler olarak sunmayalım.Bu konuda ilk adım olarak yazılı-görsel-sosyal medyada ihtilaf ahlakına aykırı söylemleri ihtiva eden içerikleri, sahiplerince silmeye davet ediyorum. İlmî akademik çevreleri, din hizmeti yürüten resmî kurum ve sivil toplum kuruluşlarını bir araya gelerek onarıcı, birleştirici yeni bir davet dili ve üslubunu inşa etmeye çağırıyorum. اللهم َل تجعل مصيبتنا في ديننا” Rabbim, musibetimizi dinimiz yapmasın. dinimizi musibetimiz kılmasın. Bizi dinimiz konusunda musibetlerle karşı karşıya bırakmasın.”
Konya Mevlâna Dergâhı'nın başına I. Abdülhamid'in sadrazamı Şahin Ali Paşa'nın (v.1203/1789) atamasıyla gelmiş olan 22. Çelebi el-hac Mehmed Efendi'nin[1] (v.1230/1815) 3. kuşak torunu olan Konya Mevlâna Dergâhı'nın 28. Çelebisi II. Abdûlhalîm Efendi’nin (v. 12 Ekim 1925 / 24 Rabiulevvel 1344) Çelebi makamına ikinci kez
Sayfa 178 - Mustafa İzzed Abdülbâki Gölpınarlı (v. 25/08/1982), İnkılap Yayınları, İstanbul 1983, s. 178-181.
Bu vesileyle yakın tarihimizin bu devâsâ şahsiyetini, âhır ömründe mâruz kaldığı mazlûmiyeti anlatmak maksadıyla yazmaya bu âciz kulunu muvaffak kıldığı için Cenâb-ı Hakk’a nihayetsiz şükürlerimi arz ediyorum. Bu eseri, okuyucularıma yakın tarih hakkında yeni bir görüş ufku kazandıracağı veya zaten mevcud olan doğru görüşlerini teyide medâr olacağı ümidiyle yayınlarken, son söz olarak –okuyan herkesin- Sultan II. Abdülhamid merhumun aziz ruhunun bir Fâtiha ile taltif etmesini istirham ediyorum. Ve minallâhi’t-Tevfîk!.. Kadir MISIROĞLU
403 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.