Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
afied
"..kendini iyi hissetmediğini söyledi. Bir kadeh şarap içmesini önerdim."
Bir yere ait olmak istersin. Tribüne gidip marşlara eşlik eder, camide safları sıklaştırır, rakı masalarında kadeh kaldırırsın. Hiçbiri de dindirmez yalnızlığını. Sensiz de o tribünler inler, saflar sıklaşır, kadehler bir dolar bir boşalır. Kimseyi suçlamaya hakkın yok senin. Yoldan çıkan sensin. Küfrün de sitemin de kendinedir.
Reklam
Yitirmiş tılsımım ilk sevmelerin, Yitirmiş öpücükleri, Payı yok, apansız inen akşamdan, Bir kadeh, bir cıgara, dalıp gidene, Seni, anlatabilsem seni...
Hepsi aynıydı. Bir daha birbirlerini hiç görmeyecek, gördükleri takdirde de birbirini tanımayacak insanlar sevişti. Birbirlerini sevdiklerini söylediler. Hatta evlenme teklif edenler bile oldu. Bir kadeh viski karşılığında...
Kasabalı bir hüzün çökerdi söylediğin türkülere meşeler göğerir kalbin rehin kalırdı o huysuzda ve akşam soframıza ağarken bir yayla bulutu kuşları ürkütülmüş bir dal gibiydin, öylesine mahzun efkâr da yakışırdı sana, ilk kadeh kekik kokardı Kısa pontolunlu resimlerimiz sararmadı daha
..insanlar doğuyor, biraz arkadaş ediniyor, biraz yemek yiyor, evleniyor ya da evlenmiyor, 1-2 çocuk yapıyor ya da yapmıyor, birkaç bin kadeh șarap içiyor, olduğu kadar cinsel çoğalıyor, bir yerde bir parıltı hissediyor, biraz kırılma duyduğu onca zamanın nasıl geçtiğini hayrete düşürüyor, başka türlü yaşanmış olduklarını düşünüyor. Yine de yine aynı hayatlarını sürdürüyorlar ve sonra da ölüyorlar. O büyük siyahlara hiç karışıyorlar. Uzamın. Zamanın hedefi. Sıfırın en sıfırına ve hepsi bu kadar her şeyden ibarettir. Tamamı aynı vasat gezegenin içinde.
Reklam
Yeminli düşmanımız olan Şeytan, her gün bizlere gelip adeta şöyle diyor: "Aman, çocuklarınızı okutmayın! Haksızlıklara boyun eğin! Ezilen insanları, "neme lâzım!" deyip görmezlikten gelin! Allah'ın dinine saldırıldığını görsen de, kendi menfaatın açısından sesini çıkarma! Fenālıkları düzeltmek sana mı kaldı? Bir makam elde edinceye kadar konuşma; hatta namazını bile, kimse farkına varmayacak şekilde, imâ ile kıl, gerekirse terket, kılma! Etliye, sütlüye karışma! Sana ne insanların ezilmişliğinden, sürünmelerinden, bin bir çeşit insan canavarı tarafından sömürülmelerinden, hortumlanmalarından, köleleştirilip, ellerinden şahsiyetlerinin alınmasından... Zulmü ve zulmedenleri görme! İnsanlara zulmedildiğini görünce, görmezlikten gel ki seni de o zihniyette sanmasınlar! Ara sıra da olsa, Allah düşmanlarının toplantılarına katıl ki, seni kendilerinden bilsinler ve seni üst makamlara getirsinler! Bunun için de kendini, kendi sıfatlarınla değil, inanmayanların sıfatlarıyla sun, kendini inanmayanlar gibi tanıt! Bir kadeh şaraptan bir şey olmaz; zamana uy gitsin! Ortam neyi gerektiriyorsa, o şekilde görün! Haklının yanında değil, güçlünün yanında ol!" İşte Şeytan'ın her gün bize yaptığı bu telkinler, Adem (a.s)'a yapılan telkinlerin aynısıdır. Şu farkla ki, biz insanlar, Cennette değil, dünyada yaşıyoruz.
Seni, anlatabilmek seni. İyi çocuklara, kahramanlara. Seni anlatabilmek seni, Namussuza, halden bilmeze, Kahpe yalana. Ard-arda kaç zemheri, Kurt uyur, kuş uyur, zindan uyurdu.
Sayfa 88
Zira ben okurken, gerçek anlamda okumam, ağzıma güzel bir cümleyi alır, bonbon gibi emerim, küçük bir kadeh likör gibi yudumlarım, ta ki düşünce içimde alkol gibi eriyip dağılana kadar; sadece beynime, yüreğime nüfuz etmekle kalmaz, damarlarımın köklerine, kılcal damarların kökçüklerine kadar işler.
Zira ben okurken, gerçek anlamda okumam, ağzıma güzel bir cümleyi alır, bonbon gibi emerim, küçük bir kadeh likör gibi yudumlarım, ta ki düşünce içimde alkol gibi eriyip dağılana kadar; sadece beynime, yüreğime nüfuz etmekle kalmaz, damarlarımın köklerine, kılcal damarların kökçüklerine kadar işler.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.