#OkudumBitti
#KamelyalıKadın
#AlexandereDumas
#CanYayınları
İki seven genç, birbiri için çarpan yürekler. Kadın kibar bir fahişe, erkek zengin olmasa da bilgili, görgülü bir aileden geliyor. Sevmeye, sevilmeye izin mi alacağız efendim, "evet" kim demiş onu? Tabii ki aile, konu komşu, falan filan.
Offf yıldım ben elalem ne der cümlelerinden, bu kitaplarda da öyle gerçek hayatta da. Neymiş, kadın fahişe na mümkün sevilemez. Ama o da insan, yüreği var. Bir müsaade edin sevsinler yahu beraber olsunlar, size zararı ne? Olmazzzz sevemezler.
Genç hukukçu Armand tesadüfen karşılaştığı Marguerite neredeyse ilk görüşte aşık olur. Peşine düşer, tanışır. Metres diye bilinen güzeller güzeli Marguerite, Paris'in opera, balo, tiyatrolarında arzı endam eder. Lüks bir hayat sürer. Bu hayatı ona zengin erkekler sağlar.
Bir zaman sonra Armand 'a gönlü düşer. Öyle ki onsuz nefes alamaz. Aşkı için tüm olanaklarından vazgeçen genç kız, sevdiceğiyle bir kır evine taşınır ömrünü onunla geçirmek ister. İster de işler yolunda gitmez. Hepi topu altı ay birlikte yaşarlar. Armand'ın iyiliği için ondan ayrılmak zorunda kalır. Sevdiğinden ayrı düşen kadının hızla sağlığı bozulur.
İki gencin aşkına tanıklık ederken zamanın Fransa' sınıda tanıyoruz.
Yazarın yirmili yaşlarda yazdığı kitap oldukça etkileyici. Okumanızı tavsiye ederim, ben çok severek okudum.
Kitapla kalın sevgili dostlar