188 syf.
·
Not rated
·
Read in 4 days
Okuyucu
Okuyucu, ikinci Dünya Savaşı ertesinde, on beşindeki lise ögrencisi Michael Berg ile otuz altı yaşındaki Hanna Schmitz arasındaki tutkulu aşk üzerine kurulu bir hikâye anlatıyor. Hanna'nin aniden ortadan kaybolmasıyla kesintiye uğrayan bu birliktelik, ikilinin yıllar sonra bir mahkeme salonunda karşılaşmasıyla devam ediyor: Hanna savas sırasında bir kilisede tutulan bir grup Yahudi nin ölümüne sebep olmaktan yargılanmakta; hukuk egitimi alan Michael ise, sevdigi kadinin böylesi korkunç bir suça karışıp karışmadığını anlamak üzere mahkemeyi izlemektedir... Bernhard Schlink Okuyucu da, sade ve dolaysız bir anlatımla suç, ahlâk, vican, utanç ve sır sarmalı etrafinda örülen baş döndürücü ve gerilim dolu bir hikâye anlatiyor. Ikinci Dünya Savast sonrasi kuşağın Nazi dönemiyle hesaplaşması ve anne babalaryla uzlaşma arayışı üzerine güçlü bir yorum.
Okuyucu
OkuyucuBernhard Schlink · İletişim Yayıncılık · 20143,200 okunma
69 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
Stefan Zweig
Stefan Zweig
Olağanüstü Bir Gece
Olağanüstü Bir Gece
Kitaba puan olarak 8/10 veriyorum. Sebebi ilk 9 sayfasını sıkılarak okudum. Ama geri kalan sayfalarını zevk alarak okudum. SPOİLER!! Bu kitabı 1. Dünya Savaşı'nda ölen bir askerin masasında ailesi o geceyi anlattığı notları bulmuş ve ailesi Zweig'e veriyor notu. Kitaptaki karakter toplumdan soyutlanmış, hissiz, burjuva bir kişidir. Bir kadın arkadaşı ölüyor bu olaydan bile bir şey hissetmiyor. Yine bir pazar günü at yarışına gidiyor. Orada kahkaha atan bir kadının sesini duyuyor. Arkasına bakmadan kafasında kadını betimliyor. Sonra arkasını dönünce betimlediğinin tam zıttı olduğunu görüyor ve sinirleniyor. Kadının yakınına gidiyor ve kadını izliyor. Sonra kadının kocası at yarışı fişlerini yere düşürüyor ve karakterimiz bir fişi ayağı ile kapatıp saklıyor. Adam ise fişi görmüyor ve gidiyorlar. Karakterimizin sakladığı fişteki at yarışı kazanıyor ve fişten para alıyor. Karakterimiz bu duruma üzülüyor ve kaybedecek bir ata para basıyor. Para bastığı at kazanıyor ve oradan gidiyor. Mahallesine vardığında bir sokak lambasının orada hareket etmeden duruyor. Bir fahişe geliyor ve teklif ediyor. Karakterimiz parayı bitirmek için kabul ediyor. Sonra gittikleri yerde 2 tane adam bunları yakalıyor ve polise götürüyor. Karakterimiz hiç korkmuyor ve adamları bu sakinliği ile korkutuyor. En sonunda adamlara üzülüyor ve 100 para veriyor. Adamlara iyi akşamlar diyip gidiyor. Sonra içine yıllar sonra mutluluk hissi geliyor. Parayı sokakta ki insanlara dağıtıyor ve eve gidiyor. Bu akşama Olağanüstü Bir Gece diyiyor. Sebebi ise o gece yine bir şeyler hissetmeye başlamasından dolayı...
Olağanüstü Bir Gece
Olağanüstü Bir GeceStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2023143.7k okunma
Reklam
512 syf.
·
Not rated
Bu kitabı aldığımı unutmuştum, "ne okusam" sorunsalı ile boğuşurken tesadüfen buldum ve okuyayım dedim. Bu kitap bize 2. Dünya Savaşı sırasında gemilerin bakımı ile ilgilenen ilk kadın dalgıç olan Anna Kerrigan 'ın dalgıç olma hikayesini ve hayat ile mücadelesini anlatan, hareketli bir eser. Bir taraftan dalgıç olmaya çalışan Anna'nın mücadelesini okurken diğer taraftan onun ortadan kaybolan babasının sırrına da adım adım yaklaşıyoruz. Anna, bir gün çocukluğunda babası sayesinde tanıdığı Dexter ile karşılaşacak ve hayatının ritmi değişecektir. Kitabın arka fonunda savaşın seslerini her daim duyuyoruz. Film tadında , yalın bir üslupla anlatılmış, ödüllü, akıcı bir kitap. Güçlü bir kadının sıradışı, cesurca hikayesi... Amerikan edebiyatından , dişe dokunur bir parça.
Manhattan Plajı
Manhattan PlajıJennifer Egan · İthaki Yayınevi · 20238 okunma
71 syf.
·
Not rated
·
Read in 45 days
Uzun bir süre Zweig okumamaya karar verdim.Kitaplığımda zaten sadece Stefan Zweig'ın kitaplarından Lyon'da Düğün kitabı kaldı okumadığım.Onuda sonra okurum artık.Çünkü bu adamın eserleri,karakterleri,karakterlerinin iç dünyaları çok karanlık çok kasvetli yazarın kendi hayatıylada paralel olarak karısıyla birlikte intihar ediyor 2.Dünya Savaşı sürecinde Avrupa’ yı Nazi istilası sarıyor bundan ötürü Zweig ve karısı umutsuzluğa kapılıyor...
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört SaatStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020126.6k okunma
Suç milletin değil, liderin!
Nasıl Yönetilirseniz Öyle Olursunuz! Toplumsal sıkıntıların ve kaynağının neler olduğunun dile getirildiği, tartışıldığı birçok mecliste genelde ifade edilen bir sözdür; “Nasılsanız öyle yönetilirsiniz.” Bu söz, toplum olarak karşı karşıya kaldığımız sıkıntıların kaynağının kim ya da ne olduğunu ortaya koyan bir muhtevaya sahiptir. Bu söz
Reklam
164 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 16 days
Kitabımız Japon kadın Etsuko'nun büyük kızının intihar etmesi üzerine küçük kızının ziyaretine gelmesi ve bu ziyaretle Etsuko'nun anılarının tekrar canlanmasına odaklanıyor. Ayrıca kitapta 2. Dünya Savaşı'nın Japon halkı üzerindeki etkilerine ( ruhsal, psikolojik, maddi, manevi vb.) de değiniliyor. 1. tekil ağzıyla yazılan ve
Uzak Tepeler
Uzak TepelerKazuo Ishiguro · Yapı Kredi Yayınları · 20181,557 okunma
228 syf.
7/10 puan verdi
·
Read in 13 days
Ölüme çok yaklaşmış, hastalıklarla boğuşan ve çocuklarının ilgi ve baskısından boğulan, okuduğum en huysuz karakterlerden biri olan Salih Demirci, yakın arkadaşı Rüstem'in ölümü ile geçmişe dönmeye, bir tür hesaplaşma yapmaya başlıyor. Yani flashbacklerle örülü bir metin. Çoluk çocuğunun, etrafindaki kimselerin pek bilmediği bu geçmişte, 2.
Magda Döndüğünde
Magda DöndüğündeÖmer F. Oyal · Yapı Kredi Yayınları · 201547 okunma
224 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 6 days
Bu yılki okuduğum 8. Türk klasiği oldu Zaniyeler kitabı. Türk klasikleri eserlerini çok seviyorum. Bunda İş Bankası kültür yayınlarının da çok katkısı var. Harika bir sekilde günümüz Türkçesine uyarlamışlar. Kitaptan bahsedecek olursam, Fitnat adlı bir kadının günlüğü şeklinde bir kitap. 1. Dünya Savaşı zamanındaki İstanbul'un içler acısı durumunu anlatıyor. Savaş zamanında halk çok cesitli zorluklarla boğuşurken yönetici takımının bu durum hiç de umrunda olmuyor. Bu durumu çok sert eleştiren bu kitabı okumanızı öneririm.
Zaniyeler
ZaniyelerSalahaddin Enis · İş Bankası Kültür Yayınları · 2021381 okunma
·
Not rated
''Yalnızca kadınların olduğu bir ülke gerçekten var diyelim, demişti Jeff sürekli,''nasıl insan olurdu bunlar?'' Böyle bir ülkenin kaçınılmaz sınırlamaları,bir arada yaşayan bir sürü kadının kusurları ve ahlaksızlıkları konusunda öyle ukala fikirlerimiz vardı ki.Onlarda ''kadınsı kibir''dediğimiz
Kadınlar Ülkesi
Kadınlar ÜlkesiCharlotte Perkins Gilman · İthaki Yayınları · 201812k okunma
Reklam
183 syf.
·
Not rated
·
Read in 3 days
Loş sokağın kadınları ve Ankara istasyonu 16 adet öyküden oluşan bir kitap . Yazarın okuduğum ilk kitabı oldu ama diğer kitaplarını da okumayı düşünüyorum.. Ben sevdim gayet Akıcı ve anlaşılır bir dili var.. Loş sokağın kadınları 1996 Haldun Taner Öykü Ödülü. Ankara istasyonu ise 1998 İş Bankası edebiyat büyük ödülünü almış. Aslında ödüllü kitaplara ve filmlere karşı önyargılıyımdır .Ama bu kitabı sevdim çünkü ben öyküleri severim .Öyküler yalnızca birer kesittir insanoğlunun yaşantısından... Gelelim konumuza ; loş sokağın kadınları bölümünde 8 adet Öykü anlatılıyor,, O sokakta yaşayan çeşitli insanların öyküleri ..Benim en sevdiğim Yine yeşillendi Niğde Bağları oldu.. Burada zorla evlendirilip memleketinden götürülmüş bir kadının öyküsüydü Ankara istasyonu bölümü de gene 8 öyküden oluşuyor .Mondros mütarekesinden 2 Dünya Savaşı yıllarına dek süren dönemdeki Anadolu'nun harap kasabası Engürü'nün ,Cumhuriyetin başkenti Ankara'ya dönüşünün hikayesindeki insanlar var burada da .. Bunların içinde de en sevdiğim öykü Dedem çeşmesinde bir gece oldu ,bir çenginin hikayesiydi bu da .. Tavsiye edebileceğim bir kitap dediğim gibi, okumaya değer...
Selma Fındıklı
Selma Fındıklı
Loş Sokağın Kadınları - Ankara İstasyonu
Loş Sokağın Kadınları - Ankara İstasyonuSelma Fındıklı · Remzi Kitabevi · 200430 okunma
55 syf.
·
Not rated
·
Read in 1 hours
Cengiz Aytmatov, üç güçlü öyküyle insanın dünyaya, kendisine ve diğerlerine karşı sürdürdüğü o büyük savaşı farklı perspektiflerden ustaca resmediyor. Aytmatov en ünlü öykülerinden biri olan Yıldırım Sesli Manasçı'da okuruna Kırgız tarihinden çarpıcı bir kesit sunar. Oyratların saldırısına uğrayan Kırgız halkının varoluş mücadelesinin, tek bir bireyin kişisel tarihi ile kesiştiği kritik bir ana odaklanır Yıldırım Sesli Manasçı. Artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı yeni bir çağı başlatan, bir son olduğu kadar taze bir başlangıç da olan benzersiz bir ânın hikâyesidir. Savaşta babasını kaybeden bir yetimin hikâyesinin anlatıldığı Askerin Oğlu, toplumun hayatlarımızdaki güçlü etkisini sarsıcı biçimde gözler önüne serer. Belki de kimse gerçekte yetim değildir. Ve belki de insani asıl yetim yapan toplumun da kendisidir. Beyaz Yağmur ise yetişkin hayatına ilk adımlarını atan ve kendi ayakları üzerinde durmak isteyen genç bir kadının annesi ile yaşadığı çatışmayı konu edinir. Kızı hayatı tanırken anne de büyük bir dönüşüm yaşayacaktır.
Yıldırım Sesli Manasçı
Yıldırım Sesli ManasçıCengiz Aytmatov · Ketebe Yayınları · 20212,044 okunma
136 syf.
·
Not rated
İkinci Dünya Savaşı'nın başlamasıyla birlikte hem eşini hem üç oğlunu savaşa gönderen bir kadının toprakla ve hayatla mücadelesini yine aynı kadının toprakla dertleşmesinden öğrendiğimiz, yer yer gözleri dolduran, yer yer sinirlendiren, kurgusu basit olsa da anlatımıyla içine çeken güzel bir kitap okudum.
Toprak Ana
Toprak AnaCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 202261.3k okunma
Aliya İzzetbegoviç'in Türklere Yazdığı Mektup
"Merhaba efendim, ben Aliya. Aliya İzzetbegoviç. Bosna-Hersek'in cumhurbaşkanıyım. Sizi Devlet-i Aliyye'nin en güzel şehirlerinden birinden, Bosna Sarayı'ndan, sizin daha sık kullandığınız haliyle Saraybosna'dan selamlıyorum. Bu kısacık sohbetimizde, parçası olduğumuz Avrupa'dan, Avrupa'nın ve Batı'nın
71 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
24 Saatlik Psikoloji Fırtınası
Stefan Zweig
Stefan Zweig
'in
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat
kitabının 71 sayfasının her satırında yaşattığı yoğun duygu geçişi ve psikolojik çözümlemelerden ziyadesiyle etkilendim. Zweig, normal hayatta empati yapamayacağım Mrs.C'nin psikolojisini ve ruhsal betimlemesini çok güzel anlatmış, adeta Mrs.C'nin dünyasına hapsoldum diyebilirim. Erkek bir yazarın bir kadının psikolojisini ve ruh hallerini böylesine derin şekilde tahlil edebilmesi Zweig'e bir kez daha hayran kalmamı sağladı. Yazar, 1920'li yılların sosyolojik yapısını ve burjuvazi tabakasının ikiyüzlü ahlak anlayışını eleştirerek; ahlaksal açıdan topluma aykırı gelecek olayları ve duyguları psikolojik derinlikleri ile incelemiş. Tutkularının peşinden koşan insanların yaşamlarını nasıl hiçe saydığını, toplum tarafından empati yapılmadan yargılanıp, eleştirildiğini sürükleyici bir şekilde anlatmış. Kitabın kurgusu gayet güzel lakin yazarın karakterlerin duygu yoğunluğu ve psikolojilerini anlatış biçimi beni daha çok etkiledi diyebilirim. Zweig'in ilk olarak
Satranç
Satranç
kitabını okuduktan sonra betimleme ve yoğun anlatımına hayran kalmıştım. 2. Dünya Savaşı sonrası eşiyle birlikte intihar edişi hayatını daha çok merak edip bir çok kitabını okumamı sağladı. Kitaba 7.7/10 puan veriyorum. (Kurgu:7.5 - Anlatım:7.9) Herkese keyifli ve empati dolu günler diliyorum. :D
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört SaatStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020126.6k okunma
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.