_Az yemek, az uyku, az konuşmak ve herkesle düşüp kalkmamak. İşte doktora ihtiyaç olmaması için yapılması gerekenler bunlardır. _Az ye! Yedikten sonra hazmoluncaya kadar başka bir şey yeme! Zira şifa yemeğin hazmolunmasındadır. İnsanın sağlığını bozan yemek üzerine yemek yemektir. Tıp ilmi ki beyte sığdırılmıştır. Ve söylemenin güzeli de kısa
CIII-YOLCULUK
Maxime du Camp'a I Hartaya, baskı resme sevdalı çocukların, Evren denk düşer elbet güçlü arzularına. Ah! Dünya ne büyüktür ışığında lambanın! Anıların gözünde ne kadar küçük dünya!
Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Aktörlük Sanatı, Sanat Kuramları, Görme Biçimleri
_Medeniyet, insanların ne kadar para kazandığıyla ya da kaç tane lüks arabaları olduğuyla ölçülmez. Medeniyetin para birimi Sanat’tır. Sanat aristokrattır ve sanatla uğraşan kimseler de yükselerek seçkinleşirler. Müzelerimizde ve kütüphanelerimizde korunan da sanatın ta kendisidir. Sanat Müzesi'ni ziyaret ettiğinizde göreceğiniz, insanların
Ah Selilm’im. Bana anlatsan dinlerdim!
Seni tanımadan önce ağaçların çiçek açtığı ve yaprak döktüğü mevsimleri hep kaçırırdım derdi resim yapmayı sevdiğim halde denizin mavisini bilmezdim yaprağın yeşilinin her mevsimde değiştiğine dikkat etmemiştim seni tanıdıktan sonra o güne kadar tabiat resmi yapmayı sevmediğim halde bir ağaç bir yaprak küçük bir ot bile çizmiş olmadığım halde ve
İletişim YayınlarıKitabı okudu
Günaydın Medea
Sivas'ta otuz yaşlarında bir kadın, evinde çocuklanyla birlikte otururken birden kapıyı, pencereleri kapamış, yedi aylık ve bir yaşındaki yavrularını bıçakla keserek öldürmüştü; aynı bıçağı boğazına saplamış ama kurtarılmıştı. Miniklerin can çekişmeleri annelerine yakarmaları, ellerine sarılmaları, gözlerinde saptadıkları anlamlar... Ruhunu titretiyordu Ve bir gün o kadın gibi delirmekten korkuyordu. "Herkes her an delirebilir," dedi Birsen. 'Şurda delirsen de bir görsem." "Kim bilir ne derdi vardi," dedi Raziye. "Belki de kocasına kızmış, hıncını çocuklardan almıştır." "Ama çocukların ne suçu var?" dedi Raziye. "İnsanın kafası kızdı mı çocuk çocuk vız gelir, dedi Birsen.. "Sen öyle bir şey yapabilir misin?" dedi Raziye. "Bilmiyorum ama o tel bir kere koptu mu gözümün bir şey göreceğini sanmıyorum," dedi soguk bir sesle; derken sesindeki soğukluğu daha da soğutarak bakışlarına aktardı, Raziye'nin güzelliğiyle övündüğü gözlerine geçmişle bugün arasında doğan, büyüyen, yetişen nefretleri ince bir alay türüne sararak boşalttı.
Sayfa 62 - Kırmızı Kedi Yayınevi
I önce kol sonra sürgü sonra anahtar açılır kapı itilirim sırtımdan ben ebedi kiracı kesilmiş hükmüm önce sürgü sonra kol sonra anahtar kapanır kapı bir ömür boyu diri diri içmek için gövdemi dolanır bacaklarıma balçık gibi ağır bir karanlık çırpınsam küçücük pencerede çifte çapraz parmaklık üstünde yüzüme örtülür binlerce kare
Reklam
11 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.