Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.24
Anne ve babasının eşkıyalar tarafından katledilmesine şahit olan ve eşkıyalara büyük bir adam gibi karşı koymaya çalışan küçücük bir çocuk Yusuf...
Olay yerine gelen güzel yürekli kaza kaymakamının küçük yaşta öksüz kalan Yusuf’u evlatlık edinmesi...
Daha bir damla çocukken yaşadığı travmanın içinde oluşturduğu derin yaraların Yusuf’un yeni hayatına yansıttıkları...
Çocuk yaşta, bir kaymakamla ezbere evlilik yapan sonrasında hayatı doyumsuzluklarla geçen bir kadın. Şahinde... Ve bu evlilikten dünyaya gelen tatlı mı tatlı minik bir kız. Muazzez...
Yaptığı bir hata ile geriye kalan hayatını pişmanlıklarla yaşayan bu mütevazi devlet adamının hayatını ve sorumlu olduğu kasabayı kontrol altına alamamasıyla devam eden muazzam bir yaşam öyküsü.
Birlikte büyüyen Muazzez ve Yusuf’un aşk hikayesi...
Kuyucaklı Yusuf.
Değerli yazarımız Sabahattin Ali’nin okuyupta keyif almadığım romanına rastlamadım. Kuyucaklı Yusuf’ta en keyif aldığım kitaplardandır. Yer yer yaptığı betimlemelerle ve Yusuf’un yürek burkan hayat hikayesiyle kitabın sayfalarında kendimi kaybettim. Yaptığım bu muazzam yolculuk için çok mutluyum.
Kuyucaklı Yusuf
Anne ve babasının eşkıyalar tarafından katledilmesine şahit olan ve eşkıyalara büyük bir adam gibi karşı koymaya çalışan küçücük bir çocuk. Yusuf...
Olay yerine gelen güzel yürekli kaza kaymakamının küçük yaşta öksüz kalan Yusuf’u evlatlık edinmesi...
Daha bir damla çocukken yaşadığı travmanın içinde oluşturduğu derin yaraların Yusuf’un yeni hayatına yansıttıkları...
Çocuk yaşta, bir kaymakamla ezbere evlilik yapan sonrasında hayatı doyumsuzluklarla geçen bir kadın. Şahinde... Ve bu evlilikten dünyaya gelen tatlı mı tatlı minik bir kız. Muazzez...
Yaptığı bir hata ile geriye kalan hayatını pişmanlıklarla yaşayan bu mütevazi devlet adamının hayatını ve sorumlu olduğu kasabayı kontrol altına alamamasıyla devam eden muazzam bir yaşam öyküsü.
Birlikte büyüyen Muazzez ve Yusuf’un aşk hikayesi...
Kuyucaklı Yusuf.
Değerli yazarımız Sabahattin Ali’nin okuyupta keyif almadığım romanına rastlamadım. Kuyucaklı Yusuf’ta en keyif aldığım kitaplardandır. Yer yer yaptığı betimlemelerle ve Yusuf’un yürek burkan hayat hikayesiyle kitabın sayfalarında kendimi kaybettim. Yaptığım bu muazzam yolculuk için çok mutluyum.
Keyifli okumalar diliyorum...
Brezilya'nın Minas Gerais bölgesinde yaşayan fakir bir ailenin oğlu olan, gerçek yaşı 5, yalan yaşı 6 küçük Zeze adlı çocuğun hikayesi. Çocukluğundan doğan içindeki yaramazlık dürtüsü ve bazen suçsuz yere yaşadığı dayaklar döngüsü içinde geçen trajedik bir öykü. Yaşıtlarından daha üstün zekaya ve hayal gücüne sahip olan Zeze küçük şeker portakalı ağaçı ile tanışıp dost olurlar, en yakın dostu olan şeker portakalına Minguinho adı verir. Minguinho ile konuşmaya, hayallere yolculuk etmeye başlar.
Diğer dostu olan çok sevdiği Portekizli diğer adı Portuga(lakabı) ile tanışmaları kötü olsa da sonraları baba oğul gibi dost olurlar. Portuganın hayatına ani girişi ve ani çıkışı Zeze yi çok etkiler. Zeze kendi içinde sakladığı kimsenin bilmediği sır ile ömür boyu yaşayacaktır.
Zeze ailesinden ve yakınlarından görmediği sevgiyi, ilgiyi ve şefkati bir ağaçtan ya da dışarıdan korkarak yaklaştığı Portugadan görür. Ufak bir çocuğun yoksullukla, sevgisizlikle geçen
öyküsünü anlatan Şeker Portakalı...
Merhaba değerli arkadaşlar. Bir Çehov klâsiğiyle geldim. Yazar bizi bu defa Ukrayna bozkırlarına götürüyor. Anlatılanları dokuz yaşındaki bir çocuğun gözünden dinliyoruz.
.
Okumak için küçücük yaşta annesinden ayrılan bir çocuğun gözünden bozkır, yolculuk boyunca görülen yerler ve karşılaşılan insanlar vardı öyküde.
.
Bir Altıncı Koğuş kadar içine çekmese de hikâyesi, küçük yaşta eğitim için uzaklara giden biri olarak; benim de hatıralarım gözümün öne geldi. Bu kitapta, yazarın yoğun betimlemelerine ek olarak şiirsel bir anlatımı vardı. Sevdim.
.
Çehov'un o klâsik hikâye anlatımını seviyorsanız, tavsiye ederim.
200 den fazla bilimsel 150 den fazla bilimsel olmayan makalesi olan, dönemin en büyük bilim insanın hikayesi..
Ailesi, okuduğu okullar, yaptığı evlilikler, çocukları ve eşi ile yaşadığı problemler, akademik kariyeri, bilimsel buluşlar, fizik - matematik teoremleri, dine bakış açısı, diğer bilim adamları ile irtibatları, evreni - doğayı anlama isteği, görelilik kavramını anlatır iken ile yaşadığı zorluklar ki Einstein bunu anlatırken zorlanıyor bunu bulabilmesi keşfetmesi muazzam.. Kısaca Einstein'in hayat hikayesi küçük bir yolculuk...
Rus tiyatro ve kısa öykülerin en büyük, realist usta yazarı Anton Cehov. 1860 yılında Rusya’da doğmuştur. Tıp eğitimi görürken bir taraftan da öyküler yazarak ailesinin geçimine yardımcı olur. İlk yazıları, mizah içerikli kısa öykülerdir. İleriki zamanlarda, sosyal içerikli, siyasi, çağında yaşanılan ve daha ziyade, toplumu olumsuz etkileyen
𝓖𝓾̈𝓷 𝓞𝓵𝓾𝓻 𝓐𝓼𝓻𝓪 𝓑𝓮𝓭𝓮𝓵~𝓒𝓮𝓷𝓰𝓲𝔃 𝓐𝔂𝓽𝓶𝓪𝓽𝓸𝓿
Okuduğum zaman muhteşem kurgusundan çok etkilendiğim bir kitap yorumuyla geldim. Bozkırda geçen, atların ve develerin kol gezdiği çöllerde yaşayan bir avuç insanın Boranlı tren istasyonunda geçen savaş sırasındaki küçük yaşam öykülerini anlatan bir kitap. Kitabın ismi de çok güzel değil mi? İsmi gibi hikayesi de çok güzeldi. Kırgız yazar Aytmatov’un Türk edebiyatına kazandırdığı mutlaka okunması gereken muhteşem bir eser yani. Bir adamın dostu uğruna kat ettiği yollara ve ahde vefasına şahit olacağız. Ah Yedigey! Umarım herkes onun gibi iyi niyetli olur bu hayatta. Ne kadar güzel bir yolculuktu anlatamam daha dün çıkmış gibi hissediyorum doğrusu bu yolculuk için lütfen geç kalmayın kitapla kalın
kitap uzun betimlemelerle başladı böyle bi yüz sayfa falan olay tam başlamadan ilerledi oralarda kitabın içine girmek beni biraz zorlasa da kitaba girdikten sonra meraktan kıvrandım sanki. traktörün gelmesiyle birçok aile işsiz kalıyor ve yaşamlarını devam ettirebilmek için "kuzeyde iş varmış, kaliforniya'da iş varmış" söylentilerine uyarak uzun bi yolculuğa çıkıyorlar. bu yolculuk o kadar güzel ve gerçekti ki her sahnesiyle aklımda kaldı. külüstür bi araba, zaten çok az parası kalmış bi aile, konakladığı yerler, tanıştıkları insanlar, aile üyelerinden bazılarının yolda ölmesi gibi bir sürü olayı barındıran bi yolculuk. bi yerlere yerleşme telaşlarını okurken ben de telaşlanıp heyecanlanıyodum biraz para kazanıp et almak istediklerinde ne kadar çalıştıklarını alıp alamayacaklarını hesaplamaya çalışıyodum, onlar bir evimiz olsa küçük bi bahçemiz olsa hayallerini kurarken ben de kitabın sonu için aynı hayalleri kuruyodum. yani kitabın içindeymişim gibiydi o kadar hissettim ki her şeyi sanki bu kitabı hiç unutamayacakmışım gibi hissediyorum. sonu tam tatmin etmedi beni ama ne beklerdim onu da bilmiyorum. hüzünlü bi sondu bence yine ne olacağını çok kestiremediğimiz bi sondu aynı ailenin hikayesi gibi. güle güle joad ailesi
