Elimle bir kavis veya eğri çiziyorum. Dışarıdan bakınca, elimin bu hareketi sonsuz sayıda noktaların üst üste gelmesi olarak görünür. Yani hareket sonsuz sayıda noktaların toplamından ibaretmiş gibi. Ama ben öyle hissetmiyorum. O bir bütün. Ben içimden onu bölünmez bir bütün, bir tek hareket olarak hissediyorum. Bu herkes için böyle. Bölmelerden oluşmuyor, bölünmez bir bütün teşkil ediyor. Bunun gibi insan da bir bütündür. Onu parçalara ayıramazsınız. Her dert bir sevinç, her sevinç bir dert doğurur. Bunun gibi iyiliği kötülükten, kötülüğü iyilikten bağımsız olarak düşünemezsiniz. İnsan makine değil ki parçalara ayırasınız. ... İnsan ya bütün olarak sevilir, ya da bütün olarak sevilmez reddedilir.
Bu korkunç bir öykü; ama biliyoruz ki gerçek: Yüzyıllar boyunca, milyonlarca erkek, kadın ve çocuk, köle diye satıldı. Milyonlarca insan, yalnızca bir birer beden olarak görüldü. Bir ağırlık, bir boy, bir kas kütlesinden ibaret sayıldı… Bitip tükenene kadar işe koşulan, makine bedenlere indirgendiler. İnsanlar, başka insanları bedenden ibaret gördüklerinde, her bedenin duygular, zevkler, anılar, arzular, hayaller barındırdığını unuturlar. Aklı unutur, insanın içindeki insanı yok ederler.
Sayfa 21 - Günışığı Kitaplığı
Reklam
“Matbaa, toplumun tüm entelektüel özsuyunu hiç durmadan pompalayan o devasa makine, eseri için sürekli olarak yeni malzemeler kusar. İnsan türü tüm mevcuduyla bir inşaat yığının içindedir. Her düşünce bir yapı ustasıdır. En mütevazısı deliği tıkar ya da taşını koyar.”
Makinenin işlevi, emekten tasarruf etmektir. Bütünüyle makineleşmiş bir dünyada bütün sıkıcı angaryalar makineler tarafından yapılacak, bizim ise daha ilginç meşgaleler için zamanımız olacaktır. Bu şekilde ifade edildiğinde, kulağa harika gelir. Basit bir tasarıma sahip bir makine aynı toprağı birkaç dakika içinde çıkaracakken, yarım düzine adamın
Sayfa 203 - Can YayınlarıKitabı okudu
İnsan, pek çok mekanizmadan oluşmuş bir makine. Bu mekanizmaların ahlaki ve zihinsel olanları, içerideki Efendinin dürtülerine göre otomatik olarak hareket ediyorlar. Bu efendiyse, mizaçtan ve pek çok dış etkenle eğitimin birikiminden inşa edilmiş.
Sayfa 122Kitabı okudu
ATSIZ'DA ASKERLİK-ORDU-SAVAŞ-DİSİPLİN 31 Ağustos 1962 tarihinde çıkan Millî Yol dergisinin 31. sayısını elimize alınca, İzmirli Türkçü gençler olarak ne kadar heyecanlandığımızı hatırlıyorum. Orta sayfada Atsız'ın "30 Ağustos ve Türk Ordusu" başlıklı yazısı yer alıyordu. Yazıyı defalarca okumuş, birbirimize aktarmıştık. O
Reklam
152 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 saatte okudu
Eserin adı olan 'Şahmerdan' kelimesi, bu çağın gençleri olarak biz için alışılmadık bir kelime olsa da dönem içinde kullanılan bir kelimedir. Şahmerdan kelimesi deniz terminolojisine ait bir kelimedir. ‘Şahmerdan’ kelimesi, Farsça’ dan dilimize yerlermiş olup, Farsça İran veya Afgan hükümdarlarına verilen bir unvan olan ‘şah’ ve erkekler anlamına gelen ‘merdān’ türemiştir. Türkçede ise; vurucu ağırlığın, mekanik olarak yükselmesi ve düşmesi sonucu dövme işlemi yapan makine anlamında kullanılmaktadır. Hem kitap hem de hikâye olarak seçilmesinde denizcileri anlatan bu eserde; şahmerdanın denizlerde vurucu ağırlığı için o zamanın teknik gereksinimlerince insan gücüne ihtiyaç duyulmasıdır. Ayrıca, hikâyenin etrafında döndüğü ana materyalde şahmerdandır. Diğer taraftan; şahmerdan, denizcilerin zorlu hayatını yansıtan bir metafor olarak da telakki edilebilir. Bunun için, zannımca hikâyenin adı olarak tercih edilmiştir. Bu anlamda; hem kitabın adı hem söz konusu kitabın başlangıç hikayesine adı veren ‘Şahmerdan’ kelimesi Sait Faik gibi deniz emekçisini anlatan, doğdu yerin ismiyle bir tevaffuk içinde olan adalı bir sanatçı bakımından şaşırtıcı tercih değildir. Bu eser adı tercihi de bu durumun bir yansımasıdır.
Şahmerdan
ŞahmerdanSait Faik Abasıyanık · İş Bankası Kültür Yayınları · 20131,838 okunma
4. Bölüm, Sevginin Uygulanması
Sevgi ve normal yaşamın ancak soyut anlamda bağdaştırılamayacağına inanıyorum. Kapitalist toplumun ardındaki temel ilkeyle sevginin temel ilkesi bağdaşamaz. Fakat çağdaş toplum görüntüsü çok karmaşık bir olaydır. Örneğin, yararsız bir malın satıcısı ekonomik işlevi için yalan söylemek zorundadır; ancak becerikli bir işçi, kimyacı ya da fizikçi
Sayfa 148
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.