Açıkçası uzun zamandır okumak istediğim bir kitaptı. Kitap, dilbilimci olan bir Kürt aydını Celadet Ali Bedirxan’ın 1933’te Mustafa Kemal’e yazdığı uzun bir mektuptan oluşuyor. Bizzat dönem içinde gerçekleşen olayları da ele alıyor. Dönemin hükümetinin Kürtlere karşı tutumlarını, politikalarını ve özellikle Kürdistan coğrafyası üzerine gerçekleştirilen istila faaliyetlerine eleştiriler, yer yer önerilen çözümler bahsediliyor. Bedirxan’ın Kürt dilbilimcisi olması üzerine kitapta en çok yoğunlaştığı konulardan biri Kürt dili ve dil üzerinden kimliğe atıfta bulunması. Bu konuda üzerinde durduğu, o dönem sık sık gündeme gelmiş olan Kürt ırkına ve dilini de içine alarak “Dağ Türkleri” yakıştırmasının çürütmesini dilin mensup olduğu aileden örneklerle, basit ve anlaşılır dil bilgisi kuralları ile Mustafa Kemal’e açıklıyor. Aynı zamanda o dönem süren politikanın Kürt dilini diğer dillerden toplama olarak gören ve aşağılayan zihniyete bariz örnekler ile Kürt dilin aslında oldukça zengin olduğundan bahsediyor.
Mektup o dönemin türkçesi ile yazıldığı için çok ağır bir dili var ama basımda ve düzenlemede parantez içinde bütün kelimelerin şimdiki Türkçede karşılığı var, bu yüzden okuması oldukça rahat ve anlaşılır.
Kürt literatüründe kesinlikle yayılması gereken bir kitap!
Kısacık, çok tatlı bir kitapla geldim.
Kiara daha bebekken anne - babasını trafik kazasında kaybedince Hollandalı bir çift tarafından evlat edinir. 13 yaşına basınca Quentin Q. isimli birinden bir mektup alır ve İngiltere Cornwall’a davet edilir. Kiara gittiği bu gezide, geçmişiyle, ailesi ve kendisiyle ilgili bir çok gizem keşfeder. Bu yolculukta kendisine Quentin Amcanın yeğeni Paul ve evin mistik kedisi Puding de eşlik eder.
Ben kitabı çok sevdim. Kısacık, eğlenceli bir kitaptı. Sonu beni pek tatmin etmedi bir tek. Daha farklı bitmesini isterdim. Tek kitap mı yoksa seri mi araştıracağım.
Evlenmek, bir aile kurmak, doğmak isteyen bütün çocukları kabullenmek, bu güvenilmez dünyada onları var etmek ve hatta biraz da yol göstermek benim inancıma göre bir insanın ulaşabileceği en yüksek noktadır.
Her yerde yalnızca ulaşılmayan mükemmel insanlar gördüğüm için ben küçük çocuğun gözünde hiçbir yerde onay bulmayan güvensizlik, benim içimde kendime doğrultulmuş bir güvensizliğe be bütün herkese karşı sürekli duyduğum kokuya dönüştü.
Resûlullah🌹(Sallallâhü aleyhi ve sellem) âlemlerin Rabbi'nin mahbûbu (sevgilisi) olunca, şüphesiz ona tâbi olanlar da, ona tâbi olmaları sebebiyle mahbûb (Sevgili) olma mertebesine ulaşırlar.
Zira seven kimse (ALLAH teala) , sevdiği kimsenin hâllerinden birini bir şahsın üzerinde gördüğü zaman, bu münasebetle o şahsı da sever. Muhalefet edenlerin hâlini de sen buna göre kıyâs et.
(
Seni görmeyeli yıllar geçti
Gözlerimde yaşlar, yüreğimde sancı
Bir mektup, bir haber alamadım senden
Ne yaptın, neredesin, nasılsın sevgili?
Seni düşünmeden bir an bile geçmedi
Hayalinle avundum, rüyalarla beslendim
Senin için dua ettim, senin için ağladım
Ne zaman döneceksin, ne zaman geleceksin sevgili?
Seni kaybettikten sonra hayat anlamsızlaştı
Her şey renksiz, tatsız, soluk göründü bana
Seninle yaşadığım günleri hatırladım hep
Ne güzeldi o günler, ne mutluyduk sevgili!
Seni sevmekten başka bir şey bilmedim ben
Senin için yaşadım, senin için öldüm
Sen benim her şeyimsin, sen benim tek gerçeğimsin
Ne olur unutma beni, ne olur dön bana sevgili!
Necip Fazıl Kısakürek
Emesto dersler başlamak üzereyken Buenos Aires' e döndü. Yollarda geçirdigi altı hafta içinde on iki ayn bölgeyi gezmiş ve dön yüz kilometre yol katetmişti. Bisikletinin kü çük motorunun bakımını yaptırm ak için onu satın aldıgı Ameri mex şirketine götürdü.
Şirket yetkilileri Ernestü'nun o motorla katettigi mesafeyi ögrendiklerinde çok sevindiler ve ona motorun reklamını yapmasını önerdiler. Karşılıgında motor u n onanmından para almayacaklardı.
Öneriyi kabul eden Emesto maceralı seyahatini anlattıgı bir mektup yazdı ve şirketin bu yolculukta kendisini taşıyan Cucchilio motorunu övdü. Şöyle diyordu: "Bu uzun tur sırasında mükemmel biçimde çalıştı. An cak yolculugun sonuna dogru kompresörün çalışmadıgını fark ettim. Motoru tamir etmeniz için size getirmemin sebebi de budur."
ahmed beni fevzipaşa bulvarı'na çağırdılar onikinci ağacın altında bekleyeceğim
ahmed beni neden çağırdılar bilmiyorum
izmir'in yabancısıyım ahmed korkuyorum
sabaha dönmezsem telefon edersin
emniyet nöbetçi müdürlüğü'ne: 24-61
ahmed şu para sende dursun ne olur ne olmaz rıhtımda istanbul oteli var bilirsin
kapıcı ibrahim'den çilli ferihan'ı sorarsın
benim için bir yalan uydur telgraf geldi de
acele gitti de nasıl bilirsen öyle yap
ahmed benim senden başka arkadaşım yoktur yarından sonra mektup gelecek yırt at
unutma ferihan'a giderken karanfil götür tarafımdan söyle turgut köpeğine yüz vermesin
ahmed beni fevzipaşa bulvarı'na çağırdılar ahmed beni neden çağırdılar bilmiyorum birazdan kalkıp gideceğim namus belâsı
ben izmir'in yabancısıyım kimseyi tanımam ahmed benim senden başka arkadaşım yoktur sabaha dönmezsem telefon edersin
emniyet nöbetçi müdürlüğü'ne: 24-61
Attila İlhan