Felsefe
Platon demokrasiye neden karşıydı? Platon genç yaşta içinde yaşadığı toplumun dönüşümlere tanık olmuştu. Bu deneyimin Platon’da büyük bir hayal kırıklığı yarattığını söylemek yanlış olmaz. 26.12.2023 07:00 Abone ol Hakan Yücefer* Platon demokrasi düşmanı bir filozof muydu? Bu soruya evet ya da hayır diye net bir karşılık vermek zorunda olsaydık
Seçimler , sonuçlar
Aşkı yüzünden 33 yıl akıl hastanesinde kalan kadın sanatçı heykeltraş CAMILLE RODIN’E duyduğu sonsuz AŞK... Onun hikâyesi aslında 19 yaşındaki kız öğrenciyle, 43 yaşındaki öğretmeni arasında, yakan cazibe, önüne geçilemeyen aşk, bitmek bilmeyen tutkuyla sonu gelmez takıntılar ortasında, akıl hastanesinde biten bir öyküdür... Fransa’da hali
Reklam
Sevdiğin her şeyi er ya da geç kaybedeceksin
Çok sevdiği Oyuncak bebeğini kaybettiği için ağlayan kız çocuğuna Franz Kafka’nın müthiş bir dersi olmuştu. Kafka, kıza oyuncak bebeği onun yerine aramayı önermişti. Bebeği bulamaması üzerine Kafka küçük kıza bebeğin ağzından bir mektup yazmış ve buluştuklarında kendisine okumuştu. “Lütfen benim için kederlenme, dünyayı görmek için uzun bir yolculuğa çıktım. Sana başımdan geçenleri anlatacağım.” Bu birçok mektubun ilkiymiş. Kafka küçük kızla her buluştuğunda sevgili oyuncak bebeğin hayali maceralarını özenle yazdığı mektuplardan ona okurmuş. Küçük kız da bu şekilde avunurmuş. Derken gün gelmiş, görüşmelerin artık sonu gelmiş. Kafka son görüşmede küçük kıza bir oyuncak bebek getirmiş. Küçük kız, aslından oldukça farklı olan oyuncak bebeğe şaşkınlıkla bakakalmış. Bebeğe iliştirilmiş bir not küçük kızın şaşkınlığını gidermiş: “yolculuğum beni çok değiştirdi.” Uzun yıllar sonra, artık bir yetişkin olmuş olan küçük kızımız, gözü gibi baktığı bebeğinin, gözünden kaçırdığı bir çatlağının içine sıkıştırılmış bir mektup bulur. Kısaca şöyle yazmaktadır: “Sevdiğin her şeyi er ya da geç kaybedeceksin, ama sonunda sevgi başka bir surette geri dönecek.”
Bir aşk hikayesi...
Aşkı yüzünden 33 yıl akıl hastanesinde kalan kadın sanatçı heykeltraş CAMILLE RODIN’E duyduğu sonsuz AŞK... Onun hikâyesi aslında 19 yaşındaki kız öğrenciyle, 43 yaşındaki öğretmeni arasında, yakan cazibe, önüne geçilemeyen aşk, bitmek bilmeyen tutkuyla sonu gelmez takıntılar ortasında, akıl hastanesinde biten bir öyküdür... Fransa’da hali
Günaydın. Çok isteriz ya bazı şeyleri, çok hak ettiğimizi düşünürüz. Hem bunlar öyle büyük arzular yahut hezeyanlar da değildir. Feyyaz Kayacan bir başka kitabında, "Hani dünyalar benim olsa nesi eksilirdi dünyanın?" diye sorar. Biz de bu soruya cevap aramaktayız sevgili okur. Ona buna nasip olan dünyaların zerresi bize niçin nasip
Saatimiz çalışıyor ama kalbimiz durmuş Çalışmıyor
Ne çocuklarımız, ne torunlarımız bakır mutfak eşyalarını tanımıyor. O kalaylı tasları, tencereleri, tavaları. Hiçbiri kalaylı bir maşrabadan kaynak suyu içmedi. Bakır eşyalar onlar için artık bir aksesuar, bir süs unsuru. Oysa vaktiyle o tavalar, o tencereler kimlerin elinden geçti. Kaç gelinin, kaç dedenin, kaç babaannenin bir ömrü dolduran
Reklam
278 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.