Dil ve Üslup Dil, Atsız'ın dilidir. Açık, duru, anlaşılır ve akıcı. Su gibi akar cümleler. Hiçbir cümle, hiçbir paragraf, anlaşılmazlığından ötürü sizi durdurmaz. Eğer duruyorsanız ve bir cümleyi, bir paragrafı yeniden okuyorsanız bu anlamadığınızdan değildir. Tam tersine çok iyi anladığınızdandır. Cümleler sizi can evinizden vurmuştur. Bir
BİR ZAMAN YOLCUSU: SELİM PUSAT (RUH ADAM ROMANI) Ruh Adam, Atsız'ın tarihî romanlarına göre hayli değişiktir; bir tür post modern romandır. Bu sebeple romanı incelerken biz de farklı bir yol izlemeyi tercih ettik. Selim Pusat'ın ve Romanın Hikâyesi: Selim Pusat adını ilk defa 08 Haziran 1951 tarihinde, Orkun dergisinin 36. sayısında
Reklam
Retorik Cebrin Dezavantajları
Daha sonraki adıyla retorik cebri yazmak hem çok uzun sü rüyor hem de aynı cümlenin birden fazla yorumlanabilmesine yol açan dilsel belirsizlikler içeriyor. Çözümlerin ve ispatların karmaşıklaşmasıyla bu şekilde yazma âdeti giderek uygulanması zor hale geliyor. Bu zorluklara ek olarak matematikçilerin kendi kendilerine icat ettiklerini de ekleyin. Örneğin matematiğin sıklıkla mısra- lar halinde yazıldığı da görülüyor. Bu fenomen sözlü geleneğin bir mirası ve sözlü gelenekte şiir çoğunlukla ezberlemeyi kolaylaştırıyor. Tartaglia, üçüncü derecenin çözüm yöntemini Cardano'ya aktarırken İtalyanca ve aleksandrin üslubuyla yazıya döküyor. Tabii ispat, şiirde kazandığını anlaşılabilirlikte kaybediyor ve ispatını açığa vurmak konusundaki isteksizliğini bildiğimiz Tartaglia'nın ispatının anlamını bile isteye muğlaklaştırdığından şüphelenirsek çok da haksız sayılmayız. İşte bu şiirin bir kısmı: Küpler ve şeyler Sayıya eşit olduğunda İki sayı daha bul, ondan başka Sonra adet olduğu üzere Olur sonuçları eşit Şeyin üçte birinin küpüne Genel sonuç için de Küp köklerinden çıkarıp Ulaşırsın istediğin şeye
Sayfa 160Kitabı okudu
"Bir mısra daha söylesek sanki her şey düzelecek."
Birlikte mısralar düşürüyoruz ama iyi ama kötü Boynun diyorum boynunu benim kadar kimse değerlendiremez Bir mısra daha söylesek sanki her şey düzelecek İki adım daha atmıyoruz bizi tutuyorlar Böylece bizi bir kere daha tutup kurşuna diziyorlar Zaten bizi her gün sabahtan akşama kadar kurşuna diziyorlar Bütün kara parçalarında Afrika dahil
"...Bir mısra daha söylesek sanki herşey düzelecek..."
Reklam
Bir mısra daha söylesek sanki her şey düzelecek
Sayfa 61 - YKYKitabı okudu
Adı sanı yoktur
İçim koca bir boşluk Kapladığım alan bile varmışım hissini uyandırmıyor artık bana. Sakin ve hissiz kalabilmek için Beklentisiz yaşayabilmek için Yerimden kıpırdamadan duruyorum. Belki de hiç bir şey yapamamış olmaktan Yorgun ve bitkin düşmüşümdür... Değiştirebilecek gücüm yok "Güç" o bende hiç yok! Yapabilseydim eğer ya bir işe
Dil ve Üslup Dil, Atsız'ın dilidir. Açık, duru, anlaşılır ve akıcı. Su gibi akar cümleler. Hiçbir cümle, hiçbir paragraf, anlaşılmazlığından ötürü sizi durdurmaz. Eğer duruyorsanız ve bir cümleyi, bir paragrafı yeniden okuyorsanız bu anlamadığınızdan değildir. Tam tersine çok iyi anladığınızdandır. Cümleler sizi can evinizden vurmuştur. Bir
TOZLU SAHİFELERDEN ÇIKIP YÜREKLERE YERLEŞEN KAHRAMAN: KÜR ŞAD (BOZKURTLARIN ÖLÜMÜ) Olay Örgüsü İncelemeye geçmeden önce romanın genişçe bir özetini vermek faydalı olacaktır. Olay 621 yılında, bir yaz gecesi başlar. Yüzbaşı Işbara Alp'ın buyruğundaki Gök Türk erleri bozkırda uyumaya çalışmaktadırlar. Ertesi gün Çin'e akın
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.