Bir kadını iyi yanları için sevmek anlamsızdır. Bunu zaten hak etmiştir, bu bir ödemedir, bir armağan değil. Ama onu günahları için sevmek gerçek bir armağandır çünkü hak edilmemiş, kazanılmamış bir şeydir. Onu kusurları için sevmek, tüm iyilikleri onun uğruna feda etmektir. Aşkın asıl işareti budur çünkü vicdanını, mantığını, dürüstlüğünü ve o paha biçilmez kendine olan saygını kurban etmiş olursun.
Sayfa 454 - Pegasus Yayınları
"Gerçek sevginin yalan söylemeye razı olmak, başkasını mutlu etmek için hile yapmaya, sahtekarlık yapmaya razı olmak, o kişi var olan gerçeği sevmiyorsa, böylelikle ona sevdiği gerçeği sunmak olduğunu söylesem...anlayamazsın.”
“Hayır,” dedi Rearden yavaşça. “Anlayamam.”
"Güzel bir kadına, güzelsin dersen, ona ne sunmuş olursun ki? Yalnızca gerçeği. Sana bunun hiçbir maliyeti yok. Ama çirkin bir kadına güzelsin dersen, güzellik kavramını onun uğruna çarpıtmakla ona büyük bir saygı sunmuş olursun. Bir kadını iyi yanları için sevmek anlamsızdır. Bunu zaten hak etmiştir, bu bir ödemedir, bir armağan değildir. Ama onu günahları için sevmek gerçek bir armağandır, çünkü hak edilmemiş, kazanılmamış bir şeydir. Onu kusurları için sevmek, tüm iyilikleri onun uğruna feda etmektir. Aşkın asıl işareti budur, çünkü vicdanını, mantığını, dürüstlüğünü ve o paha biçilmez kendine olan saygını kurban etmiş olursun.”
Sayfa 412 - Plato
Güzel bir kadına, güzelsin dersen, ona ne sunmuş olursun ki? Yalnızca gerçeği. Sana bunun hiçbir maliyeti yok. Ama çirkin bir kadına güzelsin dersen, güzellik kavramını onun uğruna çarpıtmakla ona büyük bir saygı sunmuş olursun. Bir kadını iyi yanları için sevmek anlamsızdır. Bunu zaten hak etmiştir, bu bir ödemedir, bir armağan değildir. Ama onu günahları için sevmek gerçek bir armağandır, çünkü hak edilmemiş, kazanılmamış bir şeydir. Onu kusurları için sevmek, tüm iyilikleri onun uğruna feda etmektir. Aşkın asıl işareti budur, çünkü vicdanını, mantığını, dürüstlüğünü ve o paha biçilmez kendine olan saygını kurban etmiş olursun.
Sayfa 413 - e-kitapKitabı okudu
Dünya çapında yapılan bir araştırmaya göre İncil'in sayfalarca söz ettiği şey nedir biliyor musunuz; O meşhur günlerimizde kadının kirliliği yani iffetsizliğidir. Eğer o meşhur günlerimizde oturup, evde mayonez yapsak ... mayonez bile tutmaz!.. Sizin de mi? Yumurta bozulmuş, zeytinyağı ısınmış falan da değil... hayır! Basit bir mayonez yapmayı dene ... aklını kaçırırsın ... çünkü adetlisin! Seksenine de gelsen sana aynı gözle bakıyorlar! Çiçeklere de "öyle günde" dokunamayız. (Çığlık atar) Çiçekler solar! (Normal sesle) Sardunyaların katiliyiz!
Güçlü kadınlarız! .. Adetli süper canavar! Hijyen sıvı geçirmez ped!
Yine de biz Avrupalı kadınların durumu iyi ... bazı ilkel toplulukların yaşadığı adalarda gelişmekte olan kız çocukları bambudan yapılmış karanlık kafeslere kapatılırmış. Sadece güneş batarken dışarı bir göz atmasına izin verilirmiş! İktidar ve güce bak sen! Kafesten yıkanmaları için çıkartılırmış, ama sadece geceleri ... Hindistan cevizinden yapılmış ayakkabı giydirirlermiş ... tahta sandalet gibi... çünkü inanışa göre eğer ayakları toprağa değerse çevredeki tüm bitkiler kurur, kilometrelerce alan çölleşirmiş.
Yani, Çernobil'den daha öldürücü olduğunu düşünürsen fazla abartmamış olursun! Bu kızlar kafeslerde beş yıl tutulur, sonra evlendirilirmiş ... Aman ne mutluluk! ..
İşin kötüsü kocaları için her gün düğün bayrammış!
Sayfa 33Kitabı okudu
