“Adamın biri sana günün birinde "Seni seviyorum" dedi. Ben değildim o. Sen sağken aklımdan geçmiyordu, ama bugün ben de aynı şeyi söyleyebilirim, her ne kadar benimki onunki gibi bir sevgi olmasa da. Sözlerim çok geç kaldı. Kararını değiştirmezlerdi büyük olasılıkla, ama anımı değiştirebilirlerdi. Birini öldükten sonra sevmek arkadaşlık mıdır?”
Meme Hure, bulundukları yayla evini terk etmiyor. Saan Ağa, Phırço'nun iki oğlu ve İbrahim birlikte gidiyorlar. Ku­reşanlılar Balıkan Dağı'nda yayla evlerindeler. Kendilerine diyorlar: "Saan Ağa, siz buraya geldiniz ama sizin yüzünüz­den askerler kökümüzü getirir! " Saan, "Öyleyse," diyor, "bi­ze iki kat yatak getirin, evlerden aşağıdaki kavakların altına serin, orada geceyi geçirip yolumuza devam edelim." Getirip kendilerine kavaklığın altında yatak seriyorlar. Phırço'nun oğlu Kureşanlı İbrahim'e diyor: "Sabaha iki saat kaldı, sen neden yanımızda bekliyorsun, kalk evine git! " O arada Saan Ağa da uyanıp saatine bakıp diyor: "Sey İbrahim! Git bize bir oğlak kes, sabah çorbamızı içip yola düşelim! " İbrahim
Sayfa 148 - İttaki yayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Bir ağaç gölgesi bulup serinliğe kavuşana kadar, Fırtına kovan dualar dilimden gidene kadar, Bu yolların yollarin yakasini birakmayacagim. Gözlerim denizde kaldı. Okyanuslara ulaştı. Sana ulaștı. Sen güldün. Șehre yağmur yağdı. En çok bana yağdı.
Sayfa 51 - Az yayınları
Ta’lîmiyye Mezhebi ve Zararları [Ta’lîmiyye mezhebi, gulat-ı Şi’a’dan İsmâ’îliyye fırkasının bir koludur.] Felsefe bilgilerini öğrenip, sakat taraflarını ortaya koyarak, tenkidini yaptıktan sonra, anladım ki, bu ilim de maksadı layıkıyla hâsıl edemez. Akıl da tek başına istenen her şeyi açıklamaya kâfi olmayıp, meselelerin üzerinden perdeyi
Bu benim öyküümmm :)
Çok severdik biz halka tatlıyı. Hacı amca da sık sık alır, dağıtırdı bize mutlu olalım diye. "Biz" dediğim, mahallenin çocukları işte. Hacı amca ne zaman parkın karşısındaki yoldan geçse -evine giderken mecburen bu yoldan geçerdi- merak ve heyecanla ellerine bakardık poşet var mı yok mu diye hemencik. Elinde poşet görürsek heyecanımız
Sayfa 42
“Senin için uygun olan hayatı sürdür,” dedi Tatyana. “Sen erkeksin.” Bakışlarını yere indirdi. “Daşa’yla devam et. O sana gayet uygun. Gerçek bir kadın ve ben...” “Ve sen körsün!” diye bağırdı Alexander. Tatyana, Ulitsa Govorova’nın ortasında dikilip kaldı. Kalbiyle giriştiği savaşı kaybetmek üzereydi. “Ah, Alexander, benden ne istiyorsun, bilmiyorum...” “Her şeyi!” diye fısıldadı genç adam tutkuyla.
Sayfa 153Kitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.