Gamlanmak başka şeydir, bir meseleyi dert edinip üzerinde yoğunlaşmak başka şey... İlkinde hareketsizlik ve depresyon vardır ikincisinde düşünme ve üretme ihtiyacı... Biri yıkıcı diğeri yaratıcıdır.
Sayfa 113Kitabı okuyor
Yürümek istemediğiniz yerler vardı; pencere ya da kapı kilitleriyle ilgili, perdeleri çekmek ve ışıkları açık bırakmak gibi önlemler vardı aldığınız. Yaptığınız bu şeyler dua gibiydi; onları yapar ve sizi koruyacağını umut ederdiniz. Hem çoğu zaman korurlardı da. Ya da bir şey korumuştu; hâlâ hayatta olduğunuz gerçeğinden çıkarabilirdiniz bu sonucu.
“Eh, Prens Kai’a sorulacak olsa anlatacak pek bir şey yok. Fakat bana sorarsanız sanırım kenar mahalleden bir kızın imdadına yetişmesinden biraz utanıyor.”
“Hayatta her şey bir yansıma çünkü.”
İnsanlar hiçbir zaman kendilerine anlatılanlardan bir şey öğrenmezler. Kendi çabalarıyla öğrenirler yalnızca.
Eroini şırınga ettikten bir süre sonra uyuşmaya ve kendinden geçmeye başlamış. İstemsiz bir şekilde yavaş yavaş yanında duran küçük tüpün üzerine koyduğu çaydanlığa doğru eğilmiş. Daha sonra hiç farkında olmadan omzu çay- danlığa yaslanmış. "O durumda ne kadar kaldığımın farkında değilim" dedi. Uzun uzun çalan bir telefona bakmak için kalktığında omzunda bir gerilme hissetmiş hepsi bu. Ertesi sabah omzunun iyice kabardığını ve mosmor bir hale geldiğini fark ettiğini söyledi.
Ağır uyuşukluk durumunda hiçbir şey fark etmek mümkün değil. Bu durumdaki bir vücudun yaraları algılaması gecikiyor.
Şimdi birçoğumuz böylesi bir uyuşukluk durumundayız ve gitgide vücudumuzu saran yaralardan habersiz bir hayat sürüyoruz. Tedavisi günden güne imkânsızlaşan bağımlılıkların sahibi oluyoruz.
Sayfa 54Kitabı okuyor
