anı hoş tut garîbindir efendim işte biz gittik gönül derler ser-i kûyunda bir divânemiz kaldı *HAYALÎ*
Sayfa 69
orada bir şeye gülüyordun, gülüşünden öpüyordum...
Sayfa 67
Reklam
sahibi ölünce bir köşeye atılan terliklerin birbirine uzanamayan hüznüydü yaz nota defterlerine yazılmış dizelerdi
Sayfa 66
hep aynı soru, yoruldum artık yok mu sonu sonra kesintisiz bir devrim gibi cevabın yakıcılığı cevabın yakıcılığı...
Sayfa 65
az önce yaz, unutulmuş bir kadın resmiydi geçip gitti her şey, bir ortaçağdan geçip gittim kesintisiz bir devrimdi aşk ve uçurtmalar soylu eşkıya! gurbetin akşamlarına benzerdim
Sayfa 65
bunlar da eski günlerimdi benim yalnız sabahlanm, dost olduğum kuşlar otelin isli lambası, sokaklan unutmadım askerdeyken mektuplar alırdım rüzgârdan o kâğıt gemiyi unutmadım, istasyonu küçük ama güzel bir nottaki imla hatası
Sayfa 64
Reklam
umut her zaman bir yol bulur denir
Sayfa 64
az önce külden bir kuş sürüsü geçti üzerinden uçarak ıslak çatıların bu geçiş söylenmeyen sözler gibiydi değişmezliğini biliyordum yaşanmışın
Sayfa 64
sonra gelip giden neydi? şöyle uzaktan bir baktım -hicran- öpüşürken çekilen neydi, kıyı ne, güz kimdir -hazan- kuşlar nereye uçar, nereye akar ırmaklar, sözler nereye -hüzün-
Sayfa 59
herkes gidiyordu, kalbimi yaktım alevinden bir damla gömleğime sıçradı
Sayfa 59
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.