Hayatın hiç mantığı olmayan cereyanı bizi başka başka istikametlere sürükleyebilirdi ve biz, bu kadar birbirimize yaklaştığımız halde, tekrar ve her zaman için ayrılabilirdik. Fakat bu bizim hayatımızdaki iştirak noktasını yok edemezdi. Mademki bir kere birbirimizi görmüştük, ne vaziyette ve nerede olursak olalım, artık unutamazdık. Artık bundan sonraki hayatımız, tekrar birbirimizi bulmak için sessiz, fakat ebedi bir didinme olurdu. Biri diğerinin yaşayabilmesi için elzem olan iki mahluktuk biz, bunu istesek de, istemesek de...
176 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 23 hours
Ahlak Karşıtı Kitap Yorumu
Belki de hepimiz hayatımız boyunca en az bir kere “kime göre iyi, neye göre kötü” gibi sorular soruyoruzdur kendimize. Samimiyet diye bir kelime altına sığınıp, “samimi” bulduklarımızı sevmeye eğiliyoruzdur. Andre Gide ile yollarımız üçüncü defa kesişti. Bu kitapta Gide, Michel’in arkadaşlarına yaptığı uzun bir konuşmayı ele almış. Babasının ölümü, duygu hissetmediği biriyle evlenmesi ve verem olmasıyla hayatını sorgulamaya başlayan Michel bu süreci arkadaşlarına anlatıyor. Arkadaşlarına yalnızca evlendikten sonraki hayatını anlatırken yaptığı hiçbir “kötülük”ü de sakınmadan anlatıyor. Aslında Michel, bastırdığı duyguları bastırmamayı öğreniyor artık. Kötü olan samimi gelmeye başlıyor ona. Karısına aşık olduğunu düşünmeye başlıyor fakat sadık da kalamıyor. Kitabı okurken bazı noktalarda düşünmem gereken şeyler oldu. Sindirilmesi gereken, düşünülüp başka insanlarla tartışılması gereken bir kitap. Yazarın kalemi ise yine oldukça etkileyici
Ahlak Karşıtı
Ahlak KarşıtıAndré Gide · İthaki Yayınları · 2022756 okunma
Reklam
462 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 3 days
DİRİLİŞİN TEK ve BAŞ MEFKÛRECİSİ...
Sezai Karakoç
Sezai Karakoç
, hatıratının II. cildini sonlandırırken şu cümleyi sarfediyor: "Bu hatıraların yazılması kadar hiçbir kitabım bana ızdırap vermemiştir diyebilirim!" Bu cümlenin altını şu satırlarla dolduruyor: "Ayın arka tarafını göremediğimiz gibi hayatımızı ne kadar anlatmaya çalışsak görülmeyen bir arka plânı kalacaktır. Öylede olsa,
Hatıralar II
Hatıralar IISezai Karakoç · Diriliş Yayınları · 202260 okunma
HAYAT BİZE HER ZAMAN SORULAR SORAR...
Verilen cevaplar ve bekleyenler vardır. Verilemeyenler ve reddedilenler vardır. Hemen bulananlar, sonradan keşfedilenler, unutulanlar veya ezbere bilinen cevaplar vardır. Şuur düzeyini paralel olarak takip eden ve içinde bulunulan ânın gerçeklik algısıyla beraber, soruların niteliği de ona verilen cevaplar da başkalaşır. İnsan zekâsının “sorduğu sorudan” ortaya çıkması hikmetinin karşısında, içinde kendimizin de olduğu şuur seviyelerini izler ve takip ederiz. İşte bu izler, hayatımız boyunca bizi gelişigüzelliklerin içinde kaybolmaktan kurtaran işaret görevi görürler. Gündelik insan hayatının çok büyük bir bölümünün alışkanlıklar ve otomatik davranışlarla ilerlediği gerçeğiyle birlikte düşünülürse, zaman zaman durup bu işaretlere bakar, gerekirse bazen işaretlerin yerini, bazen de durduğumuz yeri kontrol ederiz. Bulunduğumuz yerin “doğru” olup olmadığına inanmak veya inanmamak ise bizi sıradaki sorularla karşı karşıya bırakır. Bu bitmek bilmez devri daimde bir yerde sabitlenmek, -karar vermek- ise işin en başında olduğu gibi sonunda da “inanmak” ile -ruhî çaba- ilgilidir. Bundan sonraki fasıl, bulunan cevaplara göre hayatın çelişkilerini -mümkün olduğunca- çözümlemek ve buna göre bir hayat tarzı inşa etmenin gayretine girmektir.
Sayfa 24 - Yavuz Arslan, "Ya Sonra?"Kitabı okudu
%47 (164/344)
·
Not rated
Kitabın herhangi bir inceleme yada alıntılarını okumadım. Sadece isminden yola çıkarak hayata dair çıkarımlar, dersler, öneriler vereceğini düşünerek listeme koymuştum. Bu dediklerimi daha detaylı sunuş kısmında bulabilirsiniz. Ancak benim asıl dikkatimi çeken kısım alıntılar yapılan alimler, filozoflar ve yazarlar listesi. Başta Abdulkadir
Dervişin Teselli Koleksiyonu
Dervişin Teselli KoleksiyonuMecit Ömür Öztürk · Hayykitap · 20177k okunma
Bu pasajı okurken nedense aklıma "anı yaşa" felsefesi geldi.
İçinde bulunduğu andan başka sermayesi yoktur insanın. İçinde bulunduğu mekandan başka imkanı yoktur. Şimdi çektiği ve bir sonraki anda yok olacak olan kederden başka kederi yoktur. Filozof Epikuros'un bu konudaki ilginç tahlili şöyledir: "Annemizden doğmadan önceki dünya yaşamı konusunda hiç endişeleniyor muyuz? Hayır, çünkü biz o zamanlar yoktuk. O halde gelecekteki hayatımız konusunda da endişelenmemeliyiz. Çünkü yoklukta olmaları bakımından her ikisi de, yani doğumumuzdan önceki hayat da, şimdiden sonraki hayat da aynı durumdadır. Biz dünyada yokken yaşanan yıllar için tasamız yoksa şimdiden sonraki yıllar için tasamız olmamalıdır. Çünkü önceki yoklukla, sonraki yokluk arasında bir değer farkı yoktur, ikisi de aynı şeydir. "
Reklam
561 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.