Alıştığınız yeri terk etmek, sahip olduğunuz her şeyi kaybetmek ve bilinmeyene doğru gitmek nasıl bir şeydir, hiç düşünmemiştim. Ne kadar boş ve karanlık bir duygu olmalıydı, belki sadece küçük bir ümit ışığı size bu yolculuğa çıkma cesaretini verebilirdi.
"Sana sevgiyle bakan gözlerim, bu ışığı senden aldı. Sana gülümsüyorsam, senden yansıyan iyilik sayesindedir. Seni görmeden önce sevgi nedir bilmezdim, o kalabalığın arasında gözlerim seni görünce anladım. Ablalarım aşktan bahsederlerdi bana, anlamazdım, seni görümce bildim. Seni görmeden önce, kendi kozasında yaşayan bir kelebektim, seni gördüm uçmaya başladım."
Reklam
Ne olur avuçlarımda bırak ellerini Dakikalarca, saatlerce, günlerce kalsın Hatta bir ömür boyu çekme, öylece kalsın Ne olur avuçlarımda bırak ellerini O ay ışığı kokulu sıcak ellerini
Cemiyetin önde gelenlerinden ve önceki yönetim tarafından Avrupa'ya sürgün edilen Cavit Bey, İstanbul'a geldiğinde bu ortamı şöyle ifade ediyordu:"Memlekete bir şeyler olmuştu. Bir ümit ışığı belirmişti sanki. Eskiden olduğu gibi can çekişen bir ülke havası yoktu artık. Genç ve enerjik subayların kumandasındaki ordunun, bu kez bir şeyler yapabileceğini düşünüyorlar."
Sayfa 137Kitabı okudu
Ayrılık diye bir şey yok. Bu bizim yalanımız. Sevmek var aslında, özlemek var, beklemek var. Şimdi neredesin? Ne yapıyorsun? Güneş çoktan doğdu. Uyanmış olmalısın. Saçlarını tararken beni hatırladın, değil mi? Öyleyse ayrılmadık. Sadece özlemliyiz ve bekliyoruz. Zamanı hatırlatan her şeyden nefret ediyorum. Önce beklemekten. Ömür boyunca ya
Şimdi bir derin mavide akşam oluyor Gök mavi deniz mavi Mor dağlar yeşil ağaçlar mavi Bozuk düzen mavi gecelerden sesleniyorum sana Ne opera aryaları Ne beşinci senfonisi Beethoven'ın Bir yalnızlık marşıdır çalınıyor uzakta Gün ışığı arkamızda kaldı bak Tanyerinde unuttuk gözlerimizi Gel artık Hayata yeniden başlayalım Gel artık Bu mavilerde kimseler görmez bizi
Sayfa 18 - Kader Kapıyı Çalıyor / (Andante)Kitabı okuyor
Reklam
Bizi alçaltan bu kanlı zafer taçları işte Öptüğümüz o pis eller O maymun maskara soytarılar Küçük orospular Kirli zevklerimiz Yatağımıza giren frengili kadınlar Aldığını geri vermez bir karanlık dört yanımızda Hangi perdeyi aralasak gece Hangi taşı kaldırsak çaresizlik Ölüm isli bir fener ışığı bu karanlıklarda Ölüm yorgun askerlerin tek umudu sıcak Biz bu ölümerle yakınız ölümsüzlüğe Bu karanlıklarla uzak
“Bunca zarif duyumun ortasında kasvetli bir düşünce nasıl belirebilirdi? Havanın ve güneşin coşkusuyla özgürlükten başka bir şey düşünmek bana imkansız göründü; umut etrafımdaki gün ışığı gibi içimi kapladı ve kendime güvenerek özgürlüğü ve hayatı ümit eder gibi hakkımda verilecek kararı bekledim.”
Sayfa 5 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Havanın ve güneşin coşkusuyla özgürlükten başka bir şey düşünmek bana imkansız göründü; umut etrafımdaki gün ışığı gibi içimi kapladı ve kendime güvenerek özgürlüğü ve hayatı ümit eder gibi hakkımda verilecek kararı bekledim.
"Hekimler yapamıyorsa eğer, büyücüleri getirtin kıtanın her yanından, onlar göstersinler marifetlerini, güneş tozu toplasınlar, ay ışığı biriktirsinler, yıldızların külleriyle karıştırsınlar, ateşler içinde yanan alnıma sürsünler, bildiğim ne varsa o rüyaya dair hepsini unuttursunlar... O rüya da, o kent de, o kız da hiç çıkmayacak aklımdan."
Reklam
Ne opera aryaları Ne beşinci senfonisi Beethoven’in Bir yalnızlık marşıdır çalınıyor uzakta Gün ışığı arkamızda kaldı bak Tanyerinde unuttuk gözlerimizi Gel artık Hayata yeniden başlayalım Gel artık Bu mavilerde kimseler görmez bizi
Bizi alçaltan bu kanlı zafer taçları işte öptüğümüz o pis eller o maymun maskara soytarılar küçük orospular kirli zevklerimiz yatağımıza giren frengili kadınlar aldığını geri vermez bir karanlık dört yanımızda hangi perdeyi aralasak gece hangi taşı kaldırsak çaresizlik ölüm isli bir fener ışığı bu karanlıklarda
Kader Kapıyı Çalıyor
Gün ışığı arkamızda kaldı bak Tanyerinde unuttuk gözlerimizi Gel artık Hayata yeniden başlayalım Gel artık
Bir yalnızlık marşıdır çalınıyor uzakta Gün ışığı arkamızda kaldı bak Tan yerinde unuttuk gözlerimizi Gel artık Hayata yeniden başlayalım Gel artık Bu mavilerde kimseler görmez bizi
“Türkiye’nin gençleri bir ümitsizlik duygusundan mustarip. Gençler geleceğe baktıklarında bir ışık görmek istiyorlar, bir iş bulabileceklerine, kendi hayatlarını yazabileceklerine, sevip sevilebileceklerine dair bir ümit ışığı. Oysa hayat onlar için her geçen gün daha fazla zorlaşıyor.”
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.