240 syf.
·
Not rated
·
Read in 14 days
Kitabı genel hatlarıyla beğendiğimi söyleyebilirim.Türkiye'nin can çekiştiği noktaları ele alması güzel.Ancak bu kitabı fanilerden çok;siyasilerin okuması,hatta ötesinde uygulamaya istem duyması gerekiyor.Bu noktada biliyoruz ki karşımıza coğrafya farketmeksizin çıkan aç gözlülük ve sömürge düzeni karşımızda duvar gibi duruyor.Yine de seçmen potansiyelini bilgilendirmesi ve gözünü açmaya çalışması,sorgulatması değerli.Daha da değerli bulduğum nokta ise Celal Şengör gibi siyasi yönetimlerde hala umut ışığı olabilecek hususlara değinmesi.Celal Şengör hiçbir siyasi kişiye ve partiye güvenmemekle birlikte EKREM İMAMOĞLU'NUN gerek deprem gerekse İstanbul'a dair alınacak kararlarda o alandaki bilim insanlarıyla düzenli bir araya gelerek yapmış olduğu toplantılara değinmişti.Değinmekten de ileriye giderek uygulamada bu topluluğun dediklerini hayata geçirmek adına çabaları ve çalışmaları olduğundan bahsetmişti.Evet işte Selçuk Şirin de Ekrem İmamoğlu'nun bu yönüne kitabında yer veriyor.Tesadüf olamaz sanırım..Demek ki hala daha bilimsel camiaya değer verip yol almak isteyen ve umut vaat eden hiyerarşi var algısı yaratarak bi nebze daha geleceğe ümit ile bakmamamı sağlayan bir kitap olmuştur.Kahrolsun damatçılık,adamcılık,kayırmacılık,liyakatsizlik, adaletsizlik ve pastanın çoğuna diğerlerinin daha fazla aç kalması uğruna göz diken,salyaları aka aka yiyen hiyerarşi! Teşekkürler Selçuk Şirin,hala daha güneşli günler görme ümidimiz BAKİ!
Ya Adalet Ya Sefalet
Ya Adalet Ya SefaletSelçuk R. Şirin · Doğan Kitap · 2023235 okunma
400 syf.
·
Not rated
·
Read in 3 days
Ne Dünya bu kadar hassasiyeti kaldırır, ne de insanlar bu kadar inceliği...
Bir başkomiser Nevzat romanını, heyecanla merakla bitirmenin keyfini yaşadım. Hüzün dolu bir hikaye ve birçok ülkenin sorunu çocuk tacizi; İstanbul'da işlenen seri cinayetleri çözmek Nevzat komiserimiz ve ekibine düşer. Ekip iş başında görev kutsal. Heyecanla, hüzünle meraklı okuyacağınız bir kitap. Cinayeti çözme yolunda ekibimizin yolu Suriye'li sığınmacılarla kesişiyor Körebe kimdir? Neden cinayetleri işlemektedir? Öldürdüğü kişileri neye göre seçer? İşte bir dolu soru ve cevaplar... Çocuk tacizinin nedenleri (her ne kadar neden olmaması gerekse de), tacizcilerin psikolojisi, tacize uğrayanların anlattıkları, anlatamadıkları, yaşadıkları hayal kırıkları, değişen hayatlar, solan umutlar... İnsan kitabı okurken insanlığından utanıyor. O masum çocuklara ulaşamamanın acısını yaşıyorsunuz. Ve böylesi iğrenç insanlarla aynı havayı soluyor olmak gerçekten utanç verici. Çocuklarımız geleceğimizin umudu, Gülen gözleri solsun istemiyor insan. Onlar ki hayatın ışığı Bırakın kendilerini ifade etsinler, susturmayın. .. Konuşsunlar, bağırsınlar, kızsınlar, Çığlık atsınlar. Çınlasın yeryüzünde, gökyüzünde çocuklarımızın sevinç çığlıkları... Dünyada çocuk sesi duyulmazsa, yer Gök ağlar, dünya küser, hayat küser, gülümsemeler solar... Kırlangıç çığlığı sadece polisiye bir roman değil hayatın içinden, üzücü gerçekler. Mutlaka okuyun Keyifli okumalar
Kırlangıç Çığlığı
Kırlangıç ÇığlığıAhmet Ümit · Everest Yayınları · 201831.6k okunma
Reklam
80 syf.
10/10 puan verdi
Arka kapa yazısından... "Sadece İspanyol edebiyatının değil, çağının en büyük şair ve oyun yazan olarak kabul edilen Lorca'nın ilk oyunu Kelebeğin Kötü Büyüsü ilk kez Türkçede. Lorca'nın 1919'da yazdığı, ilk defa 1920'de sahnelenen Kelebeğin Kötü Büyüsü farklı sanat formlarını kucaklayan bir tiyatro metni. Oyunda, Lorca'nın şairliği ve oyun yazarlığıyla birlikte, resim sanatına duyduğu büyük tutkunun izleri de gizli. Müzikle yaşadığı büyük aşkın izleri de. Kelebeğin Kötü Büyüsü'nde şafak var, gün ışığı var, ağır ağır inen karanlık var. Büyü var, rüya var, şiirsel uçuşmalar var. Parlak bir umuttan karanlık bir umutsuzluğa yolculuk var. Yanılsama var, armoni var, cürel var. Kelebeğin Kötü Büyüsü'nde ardından gelen kuşakları derinden etkileyen Lorca 'nın gençliği var. İlk oyun heyecanı var. Bu oyunda, dünya tiyatro tarihinin gözbebeği olan başyapıtların müjdesi var."
Kelebeğin Kötü Büyüsü
Kelebeğin Kötü BüyüsüFederico Garcia Lorca · İmge Kitapevi · 201656 okunma
1088 syf.
·
Not rated
·
Read in 23 days
Safahat: Mehmet Akif'in Yüreğinden Yaşamın Yüzleri
Safahat, kelime olarak “hayatın değişik yüzleri, görünümleri” ile “aşamalar, evreler” anlamlarına gelir ve safahat 7 ayrı kitabın ortak adıdır. İlk kitabı -kitaba adını da veren- Safahat, ikinci kitabı Süleymaniye kürsüsünde, üçüncü kitabı Hakkın sesleri, dördüncü kitabı Fatih kürsüsünde, beşinci kitabı Hatıralar, altıncı kitabı Asım,yedinci
Safahat
SafahatMehmet Akif Ersoy · Beyan Yayıncılık · 20076.3k okunma
58 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 13 hours
Her katilin bir hikayesi vardır. O hikaye ki size insanı anlatır!
Bir şarkı vardır bilir misiniz: “Lale Devri çocuklarıyız biz, zamanımız geçmiş…” Devrini bilmem de lale diyarı çocuklarıyız hepimiz. Bir kültürdü bizde çiçek yetiştirmek, sokaklar çiçek kokularıyla dolardı. Sonra yavaş yavaş sokaklardan çiçekçi dükkanlarına çekildi çiçekler. “Sonra anlarsınız… Çiçekler küçük, kapalı dükkanlara sıkışmıştır.” Şimdi
Başkomser Nevzat: Çiçekçinin Ölümü
Başkomser Nevzat: Çiçekçinin ÖlümüAhmet Ümit · Doğan Kitap · 2005676 okunma
159 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
İslam'ın Devrimci Eylemi Dua'ya Bakış
DUA / II Ey Yaratıcı Rabbim! Sen insanoğluna keremi bağışlamışsın. Sen kendi özel emanetini insanoğlunun omuzlarına yüklemişsin. Sen bütün peygamberlerini, kitabı öğretmek ve adaleti gerçekleştirmek için göndermişsin. Sen kendine, peygamberlerine ve iman eden insanlara izzeti bağışlamışsın. Sana ve peygamberlerinin getirdiği mesaja
Dua
DuaAli Şeriati · Fecr Yayınclık · 20001,015 okunma
Reklam
196 syf.
10/10 puan verdi
Spoiler İçerir!
Atay’ın karakterlerinin böylesi buhranlı, hikayelerinin dramatik oluşunun sebebi onun tam da bulunduğu dönem, kültür ve çevreyle alakalıdır. Modernizmin ve geleneğin bir arada olduğu bu dönemin etkilerini romanlarda ve hikayelerde de görmekteyiz. Karakterlerin kendi kendileriyle içsel hesaplaşmalarını, kendileriyle alay edebilmelerini, içinde
Korkuyu Beklerken
Korkuyu BeklerkenOğuz Atay · İletişim Yayıncılık · 202226.5k okunma
144 syf.
6/10 puan verdi
Süha köy mezarliginin orda yaptigi kaza sonrasi yardim istemek icin koye ulasmaya calisir. Mezarliklar arasinda ilerlerken bos kazilmis mezar gorur. Kosarak koylulere gider fakat ortada kimse yoktur. Hicbir evin isigi yanmaz, kahvehane bile kapalidir. Koy meydanina ilerleyince isiklari yanan bir ev gorur. Camdan iceri baktiginda bir cemevi gorur. Cemevinde yasanan olaylari anlatirken, suha da kendi yasadiklarini anlatiyor. Devrimcilik ve alevilik uzerine kirulu hikaye yer yer cok dikkat cekip arastirmaya sebep olsa da, finali ile buyuk hayalkirikligi yaratti. Yazarin okudugum en degisik kitabi idi..
Bir Ses Böler Geceyi
Bir Ses Böler GeceyiAhmet Ümit · Everest Yayınları · 20107.5k okunma
152 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.