Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yönetici olan oydu, kadındı. Özel- likle Clay'in muhteşem suratındaki ifadeleri izlerken, onu okşarken gözlerinin yukarı doğru kaymasından bunu daha iyi anlayabiliyordu. Bu sırada Clay, Julia'nın avucunun içinde ileri geri gidip geliyordu. Julia boşta kalan elini süveterine sonra da sütyeninin kenarına daldırarak daha önce oraya
Sayfa 94
“Benimkisi de Jack Dawkins. Bana Usta Üçkâğıtçı derler!” dedi. Oliver böyle bir adı olan birinin, dürüst bir insan olamayacağından emindi, ama Üçkâğıtçı’nın yardımına o kadar ihtiyacı vardı ki hiç sesini çıkarmadı.
Reklam
Des cümlesini bitirdiğinde bir kaç kez gözlerimi kırpıştırdım. "Bu çok..." "Benim diyarımın yemini." Yüzümü kavrayan ellerini henüz indirmemişti. "Yıllardır bunu sana söylemek istiyordum." Alnını benimkine yasladı. "Kadim aşk yeminleri yanlızca insanlara has bir şey değil." Ve sonra beni öptü.
Sayfa 362 - Martı YayınlarıKitabı okudu
ROMEO: Ah, sana doyamadan mı bırakacaksın beni böyle? JULİET: Nasıl bir doyum bekliyorsun ki bu gece? ROMEO: Aşkının katıksız yemini benimkine karşılık. JULİET: Onu sana verdim bile, sen daha istemeden, Olsa da keşke bir kez daha versem. ROMEO: Geri mi alacaksın yine? Peki, neden sevgilim? JULİET: İçtenlikle geri vermek için sana Elimde olan bir şeyi istiyorum hem, Cömertliğim uçsuz bucaksız denizler gibi, Denizler gibi derin sana olan sevgim Sana ne kadar verirsem, o kadar çoğalıyor bende kalan, Sonsuz çünkü ikisi de.
"Daha kaç yumruk yemeyi planlıyorsun, tesoro?" Ona bu şekilde pek seslenmediğim için bir an şaşkınlıkla duraksadı. Ardından yüzüne uzanan bileğimden kavrayarak beni kendine biraz daha yaklaştırdı. Elim omuzlarına düşmüştü. Sıcak dudaklafı önce alnıma değdi; huzurlu bir dokunuştu bu. Ardından çoktan kapamış olduğum gözlerimi öptü. Tek tek, özenle... Yanaklarıma değen dudakları içimin ürpermesine neden oldu. Birkaç saniyeliğine aramızda mesafe bıraktığında gözlerimi açtım. Yüzü hâlâ benimkine çok yakındı, dudakları ay ışığında parlıyor, gözleri izin almak için yalvarıyordu. Kendime biraz daha ona doğru itti. Bu bir cevaptı. Dudaklarıma yaklaştı ve usulca fısıldadı. "Ti amero fino a quando I'ultima stella del mondo non esca."* Bu, sanki büyülü bir yemindi. Sanki bizi birbirimize bağlayan tüm hayali zincirler artık gerçekti. Sanki sonsuzluk bizi kabul etmiş, engin gökyüzünün şahitliği altında aşkımızı ilan etmişti. Monna dudaklarımız arasındaki mesafeyi kapattı. Sonra yıldızlar alev aldı... *"Seni evrendeki son yıldız sönene kadar seveceğim."
Sayfa 158 - Artemis KitapKitabı okudu
Öpüşmeye başladık, yarığını okşadım, o da benimkini tutmuştu. Üzerine çıktım. İçine kendisi aldı benimkini. Bir süre daha okşadım onu, benimkini neredeyse tamamen çı- karmış başını ileri geri hareket ettiriyordum. Sonra tama- men girdim içine, yavaşça, tembel bir şekilde. Sonra birden dört beş kere sertçe gidip geldim, başı yastığın
12 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.