Beraber yol almak isteyenler bir şekilde birbirine yetişir...
Belki biri koşar,
Belki biri bekler ama mutlaka yetişir..
Turgut Uyar
nasıl bir sarmalın içindeyiz
...
Orta yol yok..
İki yol var..
Ya iyi olup kırılıyorsun
ya da kırılmayıp canavarlaşıyorsun...
.
1500'lerde İngiltere'de insanların çoğu Haziran'da evleniyordu. Senelik banyolarını Mayıs'da yapıyorlar, böylece Haziran'da çok kötü kokmuyorlardı.
Ama yine de kokmaya başladıkları için gelinler vücutlarından çıkan kokuyu bastırmak amacıyla ellerinde bir buket çiçek taşıyordu..
Banyolar içi sıcak suyla doldurulmuş büyük
Yarın duyacaksınız, sık sık duyacaksınız, her zaman ki gibi diyecekler ki, “Polis tarafından İZİNSİZ gösteri yapan gruba müdahale edildi”. Egemenin, işçinin emekçinin emeği üzerinden edindiği her türlü aracı yine işçi ve emekçiye karşı kullandığı şiddet gösterilerine şahit olacaksınız.
Toplanıp bir araya gelmeyi başaran haykırmak isteyen
Hayat, inişler ve çıkışlardan oluşan bir yolculuk. Mutluluk ve üzüntü, bu yolculuğun ayrılmaz parçası. Bazen her iki duygu da sabırsızlığa yol açabiliyor. Mutluluk anında daha fazlasını daha uzun süre devam etmesini istiyoruz. Üzüntü anında ise acının bir an önce bitmesini diliyoruz. Bazen beklememiz ve olayların doğal akışına izin vermemiz gerekiyor. Belki de bir mutluluğu hak etmek için uzun yıllar sabretmemiz gerekiyor.
Covid-19 salgını, işgücü kıtlığı ve çeşitliliğe sahip bir işgücünün iş için iyi olduğunun kabul edilmesi sayesinde, ABD'li işverenler daha geniş bir üniversite mezunu yelpazesinden ve hatta gerekli becerilere sahip ancak üniversite diploması olmayan adaylardan yeni işe alımlar yapıyor. Aslında, ülkenin en büyük 500 şirketinin %72'si şu anda 200 veya daha fazla kolejden işe alıyor, çevrimiçi iş panosu Handshake'e göre. Bu, seçkin ulusal firmaların işe alım çabalarını Ivy League mezunlarına ve ülkenin en seçici okullarından bir avuç dolusuna odakladığı birkaç yıl öncesine göre büyük bir değişim.
Yeni ve "kaotik" bir FAFSA süreci, önümüzdeki akademik öğretim yılı için federal mali yardım için başvuran öğrenci sayısında bir düşüşe yol açmış gibi görünüyor , Ulusal Kolej Kazanım Ağı'ndan yeni yayınlanan veriler gösteriyor. ABD'deki lise son sınıf öğrencilerinin yalnızca% 32.9'u 19 Nisan itibariyle FAFSA'yı tamamlamıştı, bu da geçen yıla göre% 29 daha az - ve oran yüksek azınlık veya düşük gelirli nüfusa sahip okullarda daha da düştü.
Tarihten ders almak...
*🧠*
Osmanlıyı 1299 yılında Oğuz Türklerinin Kayı Boyu kurmuştur.
Osmanlı imparatorluğu;
- 1299 da kurulmuş, 1579'a kadar 3 asır YÜKSELMİŞ....
- 1579 dan 1699 kadar,
1 Asır DURAKLAMIŞ.
- 1699 dan 1919 kadar.
GERİLEMİŞ VE YIKILMIŞTIR.
Gerçekte iki farklı Osmanlı vardı;
- Halifeliğe kadar olan Osmanlı... (1299-1517) Nam-ı diğer Türk
Maddi olduğu kadar entelektüel ve ahlaki olarak da insan varlığının asgarisine indirgenmiş, zindana tıkılmış bir mahkum kadar sınırlı bir
yaşama sahip bırakılmış, bir çıkış yolu bulamayan, hatta ekonomistlere İnanacak olursak bir geleceği bulunmayan halk, elbette
ki, bir kaçış arzusu duymadığı takdirde, yalnızca burjuvazinin daralmış ruhuna ve körleşmiş içgüdülerine sahip olacaktır. Kaçışa
gelince, bunun yalnızca üç yöntemi vardır ikisi hayali, biri gerçek. ikisinin yolu meybane ve kiliseden geçer birincisi vücudu, İkincisi ruhu sefalete iter. Üçüncü yol ise toplumsal devrimdir.
Tanrı ve Devlet
Kolaydı git demesi, olmayacağı belli, sevmek yetmez demesi.. Seviyorum ben seni dediğinde hiç bahsetmedim benim de kalbimdeki pıtırtıdan, haberi olmadı hiç. Unutmaya çalışması için bütün koşulları sağlamış oldum kendi ellerimle.. Şimdi kalbim olanca ağırlığı ve ağrısıyla bana yerini daima hatırlatıyor. Sokaklarda kalbimin ağrılığını taşır gibi yürüyorum, ellerim ceplerimde, omuzlarım olabildiğince çökmüş ve başım eğik, sanki bir pişmanlığın, büyük bir keşke’nin yürüyüşünü gerçekleştiriyorum. Yoksa bu, ne kadar üzücü kavuşamamışlar, onca yıl ikisi de evlenmemiş, hayatlarına başkalarını da almamışlar, birbirlerinin ukdesiyle ayrı ayrı yaşlanmışlar dediğim insanların yürüdüğü yol mu.
Şimdi kolay olan bir şey kalmadı..
Elimde tevekkül ve umuttan başkaca şey yok.
Yol mu yordu, yol mu uzadı?
Varamadık bir türlü istediğimiz yere.
Arafta kaldı her yanımız,
Ne eskisi gibi olabiliyoruz,
Ne kendimizi tamamlayabiliyoruz!..
GÜNÜN ŞİİRİ
Kuş uçmaz, kervan geçmez bir yerdesin
Su olsan kimse içmez
Yol olsan kimse geçmez
Elin adamı ne anlar senden?
Çıkarsın bir dağ başına
Bir ağaç bulursun
Tellersin pullarsın gelin eylersin
Bir de bulutları görürsün
Köpürmüş gelen bulutları
Başka ne gelir elden?
Çın çın ötüyor yüreğimin kökünde
Şu dünyanın ıssızlığı
Tanrı kimsenin başına vermesin
Böyle bir yalnızlığı!
Gönül yorgunluğu diye bir yol var. Yürüsen mecâlin yok. Dursan gönül razı değil...
Merihzade
Yol mu yordu, yoksa yol mu uzadı? Varamadık bir türlü istediğimiz yere. Arafta kaldı her yanımız, ne eskisi gibi olabiliyoruz ne de kendimizi tamamlayabiliyoruz..