Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kendimi tuttum, sustum....
Telefondan sesi kızgın geliyordu ”Ne istedin de yapmadım?" dedi en şık elbiseler, pırlanta yüzükler, tatiller... Bir zamanlar aşık olduğum o güzel yürekli, güneş bakışlı adamı hatırladım... Kendimi tuttum, sustum telefonu kapadım... Ve bana ilk günlerde aldığı alyansımı masanın üzerine bıraktım... Sessizce evden çıktım.... Mayıs
Hanife Çıta
Hanife Çıta
"Bir zamanlar senin çirkinliklerin de güzeldi şimdi güzelliklerin bile çirkin."
Özdemir Asaf
Özdemir Asaf
Reklam
Sevgileri yarınlara bıraktınız Çekingen, tutuk, saygılı. Bütün yakınlarınız Sizi yanlış tanıdı. Bitmeyen işler yüzünden (Siz böyle olsun istemezdiniz) Bir bakış bile yeterken anlatmaya her şeyi Kalbinizi dolduran duygular Kalbinizde kaldı. Siz geniş zamanlar umuyordunuz Çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek. Yılların telâşlarda bu kadar çabuk Geçeceği aklınıza gelmezdi. Gizli bahçenizde Açan çiçekler vardı, Gecelerde ve yalnız. Vermeye az buldunuz Yahut vakit olmadı
Behçet Necatigil
Behçet Necatigil
Geçen yıl 5 Mayıs ile 15 Mayıs arasında bana atılan mesajlara felan baktım yeni. Evet evet hiçbirini silmedim. Bazen bazı yapılanları hatırlamak adına. Bu mevzuyu açmamın nedeni ise bugün bir olay oldu işte anılarımıza bakıyorduk. Ben anılarıma bakmak istemedim. Bakalım azıcık eğleniriz diyen bir kesim vardı yanımda. Benim o an hayatımı
Bazen kendimden o kadar sıkılıyordum ki; ölsem cenazemi ilk ben terk ederim herhalde diye düşünmeye başladım. Kaçar, gider, kurtulduğuma sevinirdim, öyle ya beni tutacak kimse olmayacaktı o zaman, ben bile. Artık anmam gereken yerde susar, anlamam gereken yerde de sıkılırdım. Kaybettiğim ilhamın tanıdık izlerine bir yerlerde rastlarım belki aniden. Kayalıkların üzerinde gezinirken, dağ keçisi gibi ruhumla karşılaşırım bir zaman sonra, tanımıyormuş gibi yaparım. Öyle ya var olduğun ruhun bile bir gün nedensizce yabancılaşacaktır sana, canının uçurumları istediği zamanlar tanıdık kalır bir tek. Bir saat bile dayanamam, katlanmak gibi gelir tüm bu gördüklerim, o yüzden gördüğüm her çölü dağ bilir, her dağı rüzgâr uğultusundan dolayı deniz zanneder, tırmanmaya çalışırken biraz daha dibi boylarım. Böyle canından vazgeçiyordu demek bir şekilde yaratılmışlar. Rahatsız düşlerden kurtulmak için varlığımın yarısını heba etmeye hazırdım. Bir sabah uyandığımda yarımımdan kurtulmuş olacağıma gittikçe inanmaya başlamıştım. Fakat sonra yarımım başka bir yarım kişisine dönüştü hem de küçücük odamda. Artık aynı olmayan iki kişi gibiydik. Şimdi gerçek anlamda kendime bile yabancıydım, kurtulmak isterken böyle bir tuzağa hem de bu kadar kolayca düşmemi affedemiyordum. İnsanlarla ilgili hep yanlış şeyleri unuttuğumu böylece anladım, bazı şeyleri unutmak, o şeylerin yeniden olabilmesi demekti, kendine ve içine zarar demekti. İçimden başka bir yerim var sanıyordum. Demek böyle yabancılaşıyordu herkes.
Kendine İyi Bak
Kendine iyi bak bir "veda" değil "elveda" cümlesidir çoğu zaman. O üç kelimeden çok daha fazlasını gizler içinde... "Kendine iyi bak. Çünkü bundan sonra ben yanında olmayacağım. Olamayacağım. İstesem de istemesem de. Sevdim bir zamanlar seni, hala seviyorum ve benden sonra da mutlu olmanı istiyorum. Olur da bir gün
Reklam
Yalnız olmaktan korkmuyorum çünkü bir zamanlar en değer verdiğim beni yarı yolda bıraktı..
Bir zamanlar hayat böyle hissetirirdi. Yeniden böyle hissetirmesi için savaşmam gerek.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.