Aşk Risalesi
Dirilmek yeniden Yerin uyanması gibi kımıldaması gibi toprağın Bulutları yarması gibi gün ışığının Yağmurun ansızın boşanması Binlerce kuşun bir anda parlaması havalanması Erimesi gibi karların ve buzulların Patlaması gibi dal uçlarında tomurcukların Dirilmek yeniden Yüzyıl süren bir berzahtan geçmişiz gibi Kandan kinden
Sayfa 101 - 116 (İz Yayıncılık)Kitabı okudu
ARAGORN İLE ARWENİN ÖYKÜSÜNÜ
"Arador Kral'ın dedesiydi. Oğlu Arathorn evlenmek için Aranarth soyundan gelen Dfrhael'in kızı olan Zarif Gilraen'e talip olmuştu. Bu evliliğe karşı çıkmıştı Dfrhael; çünkü Gilraen küçüktü ve Dtinedain âdetlerince evlilik yaşına ulaşmamıştı henüz. "'Dahası,' demişti, 'Arathorn olgun yaşta, sert bir adamdır
Reklam
Günlük hayatın sonsuzluğu
Doğanın tüm varlıklarında, insanın yarattığı tüm nesnelerde ve olgularda süren iki zaman –geçmiş ve gelecek– bizim zamanımızla –şimdi– yeni bir bütünlüğe ulaşarak bizi oluşturmaktadır. Bu bakış ve değerlendirmenin bize sağlayacağı nihai bilgi şu olsa gerek: Günlük hayat sonsuzluğun biricik imkânıdır; sanatsal yaratıcılığın mayasıdır. Ancak bu imkân bize işlenmiş, düzenlenmiş ve hazır halde sunulmaz. Ses, renk, biçim, hareket, tat gibi bir karmaşa içinde, bir paradoks olarak geçicilik ve ölümlülük kabuğu ile kuşatılmış olarak durur önümüzde. Bu hammadde yığınından insani, evrensel ve kalıcı olanı içeren, dolayısıyla bütün zamanları ve insanları kucaklayan bir yapı oluşturmak bize kalmıştır. Bunun nirengi noktası ise bizim, bir süreliğine birlikte olduğumuz nesneler, olaylar ve olgularla olan ilişkimizin niteliğidir. Bizim gündelik gerçekliğe bakışımızın içerdiği ideolojik, etik ve estetik değerlerin toplamıdır. Bu toplamın düzeyidir. Bu ilişki, bireysel ve toplumsal düzlemde bir sorun içermek zorundadır. Bir yenilik taşımak zorundadır. Bir üslup oluşturmak zorundadır. Kirpiklerimizi ayaklarımızın ucundan ötelere kaldırma yetisi ister. Yalnız kendimizin değil, kendi dışımızın da bilgisini ister. Değilse, ne dünya bize bir şey katmıştır, ne de biz dünyaya bir değer katabiliriz. Burada, Mevlâna’yı saygıyla anmanın yeridir sanırım: Senin kabın küçükse deryanın günahı ne?
Hayali Şüpheyi Aşmayı Öğrenmek Şimdi yazacaklarımı gözünüzde bir canlandırın. Sizi bir odaya alıyorlar, içeride tek bir masa var. Masanın üstünde üç eşya: bir kutu raptiye, bir kutu kibrit ve bir de mum. Size sadece tek bir göreviniz olduğu söyleniyor: mumu duvara monte edeceksiniz. Zaman sınırı yok. Ne yaparsınız? Gestalt psikoloğu Kari
ABİDİN NESİMİ 1911’de Bingöl'ün Kiğı ilçesinde doğdu. İlkokulu Mercan Sultanisinde, Orta ve Liseyi İstanbul Erkek Lisesinde okudu, Yüksek Öğrenimini İTÜ’nün (o zamanki adıyla Yüksek Mühendis Mektebi) Su Şubesinde yaptı. 1937-1949 yıllarında serbest çalıştı, 1949‘da Bayındırlık Bakanlığı hizmetine giren Abidin Nesimi evli ve 3 çocuk
Almanya’ya Türk Dersleri Önemli Bir Medya Olayı Olarak Türk Bağımsızlık Savaşı, 1919-1923 Alman milliyetçiler için I. Dünya Savaşı ve Alman-Osmanlı ittifakı, kıyamet ölçeğinde bir felaketle sonuçlandı -gerçek anlamda bir kıyamet, çünkü zamanın yergi dergilerindeki görseller Almanya’nın üzerinde mahşerin atlıları tasvirleriyle, Almanya’yı
Reklam
269 öğeden 201 ile 210 arasındakiler gösteriliyor.