kadınların mutsuzluklarının nedenini siz keşfetmek zorundaydınız, bunu keşfedemezseniz biraz daha düşmanlaşırlardı; bu düşmanlık gerçek değildi, yalnızca mutsuzluklarının üstüne örtmeye çalıştıkları yakıcı bir örtüydü.
Sesinden tanıyordum kadınların mutsuzluğunu sanki seslerinin özel bir kokusu oluyordu, kıyılmış tütün kıvamında, yanık gül yaprağı gibi kokuyordu sesleri, daha ilk notasında alıyordunuz kokusunu, bezgin, mesafeli ve biraz da düşmanca bir ses çıkarıyorlardı
Reklam
Güzelliği takdir edebilmek, başkalarındaki en iyiyi bulabilmek, bu dünyayı olduğundan biraz daha iyi bırakarak terk etmek; bir tek yaşamın bile sırf siz yaşadınız diye daha rahat soluk almış olduğunu bilmek. İşte ‘başarmış olmak’ budur.
Bizim mutluluğumuz ve sefaletimiz çevremizdeki eşya ve kişilere bağlı biraz da. Bu durumda yalnızlık hiçbir şeyden daha tehlikeli değildir
"Bak Momo" derdi, "Ne biliyor, biliyor musun? Bazen önüme upuzun bir cadde çıkıyor. Öyle uzun ki, insan bunun sonu gelmez sanıyor." Beppo bu kadarcık laftan sonra bile önüne bakarak bir süre susar, sonra devam ederdi: "O zaman acele etmeye başlıyorsun. Gittikçe daha çok acele ediyor insan. Her önüne baktığında yolun hiç de kısalmamış olduğunu fark ediyorsun. Daha hızlı ve gayretli çalışıyorsun; sonunda nefesin kesilip güçsüz kalıyorsun. Ve cadde hala upuzun bir şekilde seni bekliyor." Susup biraz daha düşündükten sonra sürdürdü konuşmasını: "İnsan caddenin tamamına bakıp hemen bir karara varmamalı. Her zaman bir adım ilerlemeli. Sürekli olarak bir adım sonrasını düşünmeli, bir adım, sonra derin bir nefes, sonra bir süpürge. İşte o zaman hayat zevkli olur. Önemli olan işini iyi yapmaktır. Öyle de olmalı." Uzun bir süre susup yeniden konuşmaya başladı: "Bir de bakarsın ki, adım adım bütün yolu bitirmişsin. Nasıl olduğunu anlamadan ve yorulmadan." Başını öne eğip sözünü noktaladı: "Önemli olan da budur." ...
"Acı çok beter bir şey. Orada biraz daha kalsam, bütün insanlıktan nefret edecektim."
Reklam
Kimsenin yağmuru seyretmediği bir dünyada, yıldızları sevmenin yalnızlığı ile her gün biraz daha geri çekildim. Üstüme örttüğüm yorgan, yüreğimdeki serçenin küçücük ürkek kanatlarıydı..
Kendimi biraz daha iyi hissediyorum. Sevilen ki­şiye güvenmek daima iyi sonuç verir.
Her gün biraz daha durgun, biraz daha yorgun ve biraz daha hasta oluyordu.
Matematikti her şey. Hatta sadece bir çıkarma işlemi. Nefretimi bu dünyadan çıkarınca geriye ne kaldığını bulabilsem, bitecekti bütün hikâye. Çünkü sonrası sadece gündelik hayattı... Belki biraz da morfin sülfat.
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.