Giysi değiştirir gibi hayatımızı değiştirebilseydik keşke. Zira hiç değişmeyen bir hayatın aynı yoğunlukta yaşanması ve aynı istikamete doğru yol almasının verdiği o sıkıcı ve baskın duygu, bir yere yapışıp kalma hissi vermez mi insana? Bir yerde yaşayıp kalmanın verdiği o her yere geç kalmış hissi birçoğumuzda ortaya çıkmaz mı?
"Yeryüzü uçsuz bucaksızmış gibi görünebilir birçoğumuza. Yine de kimi insanlar bir yer bulamıyor içinde kendilerine."
Reklam
Dawkins, dini gelenek içerisinde büyüyen çocukların inançlarından kolayca koyamadığını ileri sürmektedir. Bu iddia makul bir düşüncedir. Ancak aynı durum onun yukarıda bahsettiği kişiler hakkında da söylenmelidir. Çınar’ın belirttiği gibi, bilim adamlarının birçoğunun ateist olması veya dine uzak olması zekâ seviyesiyle ilgili bir durum olmayabilir. Şöyle ki, bu Kişiler eğitim süreçlerinde pozitivist bakış açısıyla şekillendirilmiş ve böylece “bildikçe inanmaya gerek kalınmayacağı” mantığıyla inanma ihtiyacına gerek duymayan kişilikler oluşturulmuştur.
Sayfa 49 - Siyah BeyazKitabı okudu
Ehli Sünnet Tabirinin Akideleştirilmesi ve Ashabu'l-Hadis'in Bu Konudaki Gücü
Konumuz olan sünnet-bid'at karşıtlığı meselesine tekrar dönecek olursak, burada, bu hususla ilgili olarak şunları söyleyebiliriz: Sünnet-bid'at karşıtlığı, fırkaların ortaya çıkmasından sonra daha da belirgin hale gelmiştir. “Falan zat, ‘Ehl-i Sünnet tendir; ya da falan kişi, sünnete uymaktadır.” dendiği zaman, burada adı geçen “sünnet'ten
Sayfa 68-71
"Başınıza ne bela geldiyse ellerinizin kazandığı şeyler nedeni iledir." (Şurâ,33).Bu sesleniş, suçlulara yöneliktir. Çünkü sabır ile mükafata veya yüksek manevi derecelere çıkmak gibi, diğer birtakım nedenlerle suçlu olmayanların başına gelen belalar da yok değildir. Nitekim "Yemin olsun ki sizi, korku, açlık ve malların, canların, ürünlerin eksiltilmesi gibi şeylerle imtihan edeceğiz, sınayacağız. (Dolayısıyla) sabredenleri müjdele." (Bakara, 155) buyurulmuştur.. "Halbuki Allah, birçoğundan da affediyor." Yani kazandığınız, işlediğiniz günahlarınızın birçoğunu af buyuruyor ve dünyada cezalandırmıyor. Çünkü "Eğer Allah Teâlâ, yaptıkları işler yüzünden insanları (hemen) cezalandıracak olsaydı, yeryüzerinde tek bir canlı bırakmazdı."(Nahl, 61)
Sayfa 278 - 7.CiltKitabı okudu
İhtiyaçları çocukluklarında karşılanmamış olan birçoğumuza, bunlar utanç verici ve tehlikeli gelir. Bir kadın kendisini doğrudan bir başka kişiye bağımlı duruma soktuğunda, o kişiye boğazını kesmesi için bir bıçak veriyormuş gibi hissettiğini söylemişti.
Sayfa 314Kitabı okudu
Reklam
1,000 öğeden 661 ile 670 arasındakiler gösteriliyor.