Hume bu sorunu tektanrıcılık bağlamında ele alır ve Tanrı'nın tanımı gereği mutlak iyilik ve mutlak güç içerdiğini, ancak yeryüzündeki kötülüklerin, acıların haksızlıkların, sefilliklerin gerçekliği dikkate alındığında, Tanrı'nın varlığına yönelik bir kuşkunun kaçınılmaz olduğunu vurgular.