Onurlu bir hayat için her şeyi göze alabilecek bir adama çocuklarının yaşattığı hayal kırıklıklarını,her birini teker teker kaybederken , bunları yaprak dökümü olarak adlandırıyor.
Amok, bireylerde ani şekilde gelişerek bir anda alevlenen bir tür bilinç kaybı ve cinnet geçirme durumunu ifade eden bir psikiyatrik hastalıktır.
Almanya’da doktor olan bir adamın başından geçen talihsiz bir olay sonucu, daha fazla seçeneğinin olmadığından “tropik plantasyon”a maruz kaldığını ve bu sebepten Hollandaya gidip başından geçenlerin konu alındığı bir hikaye. Kısaca; mağrur bir doktorun kendisi kadar mağrur bir kadının yardım talebini sırf bencilliği ve güçlü taraf olmayı arzulaması adına reddetmesini, ardından da kendi vicdanıyla boğuşmasını okuyoruz.
Öykü o kadar güzel anlatılmış ki birini kaybederken hissedilenler, Bir insana duyulabilecek tutkunun boyutunu da o kadar hoş anlatmış ki İnsan ilişkilerini,toplum sınıflarını, sömürgeciliği,utanmayı,sır tutmayı,bir insanın başka bir varlık üzerindeki etkisini ve örneklerinin çoğalabileceği birçok psikolojik ve sosyolojik olayı bizlere kendine has üslubuyla aktarıyor.Bu adam müthiş yazıyor. Mutlaka okunmalı. Keyifli okumalar.
Amok KoşucusuStefan Zweig · Olympia Yayınları · 0111.8k okunma
iki üç gündür biraz hastayım. bu süreçte kitap okuyamadım. uzun süre kitabın başında duramadığım için kitap okuyamadığım bu sürede aklıma geçenlerde
Fotoğraflarla Atatürk kitabını okuduğum/fotoğraflarına baktığım geldi.
ben genelde Mustafa Kemal Atatürk'ün fotoğraflarına bakarken o zaman gerçekleşen
Hiçbir insanın özel olduğunu düşünmüyorum. Birinin sizin için özel olması,sizin onunla zaman geçirmeniz ve değer vermeniz gerekir. O yüzden birini kaybederken aslında kimsenin sizin gözünüzle, sizin baktığınız yerden ona bakamayacağının ve sizin onda gördüğünüzü görmeyeceklerinin farkında olmalısınız. Her insan başka bakar ama kimse özel değil, herkes sıradan.