Dostoyevski, Puşkin, Çehov, Gorki
_Lev Tolstoy_ _Öyle horozlar vardır ki, öttükleri için, güneşin doğduğunu sanırlar. _İnsanları yalan söylеdiklеrindе dinlеmеyi sеvеrim. Çünkü, olmak istеdiklеri ama olamadıkları insanları anlatırlar. _Hayat bizi dört işlеmlе sınar. Gеrçеklеrlе çarpar, ayrılıklarla bölеr, insanlıktan çıkarır vе sonunda topla kеndini dеr. _Bozuk para, insanın
Diyarbakır Keçi Burcu Hikayesi ve Manzarası
Çok eski zamanlardı. Mezopotamya ovasında yaratıcının en sevdiği şehirde günler çabuk geçiyordu. Surlara taş ören duvar isçileri sık sık ara veriyor, Dicle ovasından getirttikleri karpuzları iştahla yiyerek serinlemeye çalışıyordu... Bir telaş vardı şehirde. Halk, henüz bir savaştan çıkmıştı ve şehir uzun bir zamandan sonra Mecusilerin elinden
Reklam
Apo'ya Operasyon
Bu tarihten sonra Apo'yu öldürme plan ve faaliyetlerinin ba-şında Eymür yer alıyor, her ne hikmetse plan son anda MİT'ten birilerinin (!) Apo'ya haber vermesi sonucu neticesiz kalıyordu. Bunlardan birini, Gazeteci Necdet Pekmezci "Yeşil” adlı kitabının 59. sayfasında şöyle yazıyordu: "Abdullah Öcalan, siyasi yatırım
Hiçbir insanın özel olduğunu düşünmüyorum. Birinin sizin için özel olması,sizin onunla zaman geçirmeniz ve değer vermeniz gerekir. O yüzden birini kaybederken aslında kimsenin sizin gözünüzle, sizin baktığınız yerden ona bakamayacağının ve sizin onda gördüğünüzü görmeyeceklerinin farkında olmalısınız. Her insan başka bakar ama kimse özel değil, herkes sıradan.
Kadının yalnızca iffetle bir değeri vardır; onun şerefi kocasının sadakatindedir; birini kaybederken diğerini de kaybetmeyi nasıl göze alabilir ki? Eşler birbirleri için tanrısallığın temsilcisidir; onların birliği, onların dinini meydana getirir: Her tür çokeşlilik bir çoktanrıhlıktır, çelişik bir fikirdir, imkânsız bir şeydir.
Benim suç ortağımdın. Biz geçecektik bu dünyanın üzerinden, sen ve ben. Yaşam bizim oyunumuz olacaktı. Köşe başındaki bir tehlike gibiydin sen. Ben köşe başını aldım senden. Şimdi ikimizin de kalbi ucu kırılmış bir bıçak gibi. Körelmiş ve pas tutmuş. Ve son kez aynı sigaradan içimize duman çekiyoruz. Her zaman mağlup olduğumuzu biliyorduk, birbirimize kalışımızdan belki. Birbirimizin zaferi olsaydık eğer, sen de biliyorsun, diğerleriyle yarışmak zorunda kalmazdık. Her öpüşümüz ve sarmaş dolaş uykularımız birbirimize açtığımız başka kurşun yaralarıydı. En çok kanatan kazanır sandık. Kan kaybederken birbirimize aşkla bakıyorduk bunun bir hastalık olduğundan habersizce. Beni hep birbirimize uzun uzun baktığımız o sıcak nemli günlerdeki gibi hatırla, iskelede otururken, ayaklarımızı sallarken ve bir bardak buzlu çay içerken. Ve iskeleden birlikte atlayacak birini sev kendine, bu defa ölmek için olmasın. Veya öldürmek.
Ansel RogersKitabı okudu
Reklam
424 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 18 days
"Galiba, yalan söyledim..."
!!Spoiler İçerir!! Aslında kitaba başlamadan okuduğum yorumlar nedeniyle çok fazla ön yargılıydım. Çok fazla eleştiri almış ve bana kalırsa hiç birini hak etmiyor. Tabii insanların fikirlerine saygı duymak gerekir. Benim şahsi fikrim mükemmel bir kitaptı. Her karakterde kendimden çokça parçalar bulduğum ve elimden dahi bırakmak istemediğim bir kitap oldu. Yosun'un hayata bakış açısı, Özgür'ün herkese kapatmasına ve üstüne duvarlar örmesine rağmen sevgi dolu kalbi... Kısaca konudan bahsetmek gerekirse hayattan hiçbir beklentisi kalmayan ve çok fazla travma yaşayan bir kızın, ani bir olayla bir adama olan aşkını anlatıyor. Başlarından bir sürü olaylar geçiyor ama her seferinde kendilerini yine birbirlerinde buluyorlar. Karakterlerin eski pişmanlıkları ile yüzleşmesi ve geriye dönük anıları insanı o kadar etkiliyor ki dediğim gibi bence çok güzeldi. Özellikle Özgür'ün dönme dolapta kan kaybederken Yosun'un elinden hiçbir şey gelmemesi beni o kadar etkiledi ki anlatamam. Son bir şey söylemek gerekirse, kitabı okuduktan sonra ayın 22'lerine hiçbir şekilde aynı gözle bakamayacaksınız. Son bir alıntıyla sonlandırmak istiyorum bu incelemeyi. "O gidince ben yandım. Eğer olur da gelirse, tam kalbine dökebileyim küllerimi diye... O gidince patladı ruhumun dikişleri en hassas yerinden. Ama iğne de ondaydı, iplik de. Ama haklıydı. Ben balıktım. O ise yüzlerce balığa sahip okyanus..."
Ölüme Fısıldayan Adam
Ölüme Fısıldayan AdamBüşra Yılmaz · Epsilon Yayınları · 202013.2k okunma
160 syf.
·
Not rated
·
Read in 1 hours
Tavşan Ada’ sında yaşayan Ra, bir gün bir geminin arızalanmasıyla kıyıya gelen Isabelle ile arkadaş olur. Aradan iki yıl geçince yine Isabelle ve arkadaşları… Bu sefer okulla gelmiş ve gemileri arıza yapmıştır. Ra ve kabilesi adayı korumak için onların sadece kıyıda kalmalarına izin verir. Bunda Ra ile Isabelle’ nin arkadaş olması da etkilidir.
Düşler Atlası
Düşler AtlasıÖzgür Balpınar · Genç Timaş Yayınları · 2018582 okunma
59 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.