Pinokyo hikayesini bilmeyenimiz yoktur.
Carlo Colladi, beyaz perdeye aktarılan ve çizgi filmlerde boy gösteren bir yazar olarak bilinir daha çok.
Genelde hepimiz Pinokyo'nun yalan söylediği için sürekli burnunun uzamasıyla hatırlarız. Aslında çok farklı konulara da değinilmiştir hikayede. Yanlışlarımızdan ders çıkartmayı öğretir, çabalamayı öğretir bize.
Pinokyo küçük bir çocuktur aslında yaramazlıklarıda cocukluğundandır. Uslu, çalışkan bir çocuk olmayı öğrenir zamanla.
Marangoz Kiraz Dede, bir gün masanın kırık ayağını onarmak için odun parcası bulur. Odun parçası konuşmaktadır. Buna şaşıran Kiraz Dede hemen bırakır elindeki odunu. Gepetto Usta kukla yapmak için odun almaya gelmiştir Kiraz Dedeye. Hemen verir elindeki tuhaf odunu ona. Gepetto Usta başlar kuklasını yapmaya. Burnunu yaptıkça uzar, uzadıkça keser. Sonunda bitmiştir kukla. Pinokyo adını verir ona. Ayaklanan pinokyo başlar ordan oraya koşturmaya. Gepetto Usta yakalamaya çalışır ama kaçar Pinokyo, çok yaramazdır kaçar sokağa başlar koşmaya.
Gepetto Usta Pinokyo'yu yakalayabilecek mi ?
Pinokyo'yu hangi maceralar bekliyor ?
Hatalarından ders çıkartabilecek mi Pinokyo ?
Sonu öyle güzel bitiyor ki kitabın buda sürpriz olsun
Carlo Collodi'nin kaleme aldığı, yalçın aydın Çiçek' in Türkçe seslediği, Didem diyici Okur'un resimlediği Pinokyo'yu her çocuğun okuması gerek. Eğitici, öğretici bir kitap kesinlikle Kaleminize sağlık.
Merhabalarrr
Bugün sizlere Küçük Yalancı kitabının yorumuyla geldim. Kitaba başlarken aşk kitabı okuyacağımı düşünürken beni karşılayan psikolojik-dram kitabı hem kitabı sevmeme, hem de daha büyük bir heyecanla okumama sebep oldu
Bade on beş yaşındayken trafik kazasında ailesini kaybetmiş, anneannesi ile yaşayan ana karakterimiz. Onu da
"Dünyadaki bütün sanatlar, işler arasında yalnız biri hoşuma gidiyor.
- Hangisi acaba bu?
- Yemek, içmek, uyumak, eğlenmek ve sabahtan akşama kadar başıboş yaşamak sanatı."
- Sen istediğin gibi öt, Ağustosböceği. Benim de bildiğim bir şey varsa, yarın sabah şafakla buradan gideceğimdir.
Çünkü burada kalırsam, bütün çocukların başına gelen şey gelecek başıma, yani okula gönderecekler beni ve istesem de, istemesem de ders çalışmam gerekecek. Bense, içtenlikle söyleyeyim sana, ders çalışmak için en küçük bir istek bile duymuyorum; kelebek kovalamakla, ağaçlara tırmanıp yuvalardaki kuş yavrularını toplamakla daha çok eğlenirim.
- Zavallı budala! Böyle yaparsan büyüyünce güzel bir eşek olacağını, herkesin seninle alay edeceğini bilmiyor musun?
- Sus, şom ağızlı Ağustosböceği! diye haykırdı Pinokyo.
Sayfa 14 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu