Melis B.

Melis B.
@biyikmelis
"Sor." Kitabını yere bıraktı ve bacaklarını uzattı. "Bayan Gates, hoş bir kadın, öyle değil mi?" "E, öyle tabii," dedi Jem. "Sınıfında okurken onu severdim." "Hitler'den öyle nefret ediyor ki o..." "Bunun ne zararı var?" "Bugün onun Yahudilere öyle davranmasının ne kadar kötü olduğunu anlattı. Jem, hiç kimseye zulmetmek doğru değildir, öyle değil mi? Yani, bir kimse için kötü düşüncelere sahip olmak bile, değil mi?" "Aman Tannm, hayır, Scout. Dilinin altında ne var senin?" "Şey, o gece mahkeme salonundan çıkarken Bayan Gates önümüzdeydi, merdivenlerden iniyordu, sen onu görmemişsindir, Bayan Stephanie Crawford'la konuşuyordu. Birinin onlara bir ders vermesinin zamanı gelmiş artık, öyle diyordu. Çizmeyi çok aşmışlar, bundan sonra yapmayı düşünecekleri şey bizlerle evlenmek olacakmış. Jem, nasıl böyle Hitler'den nefret edersin de sonra dönüp kendi ülkendeki insanlara bu kadar çirkin davranırsın?"
Sayfa 311Kitabı okudu
Reklam
Çocuklardan biri Grit Paper'dan bir şey okuduğunda neden kaşlarını çatıyordu bilmiyordum ama bunun boş gezenin boş kalfası olmayı sevmekle, öğle yemeğinde şuruplu bisküvi yemekle dinsel ayinlerde kendinden geçmekle, Ne Tatlı Anırır Eşek şarkısı söylemekle ve tatlı yerine "datlı" demekle ilgisi vardı, çocukları bunlardan vazgeçirsin diye devlet öğretmenlere para ödüyordu.
Sayfa 308Kitabı okudu
Ön kapı çarptı, holde Atticus'un ayak seslerini duydum.eve gelme saati değildi bu, hele Misyonerlik Derneği günlerinde hava kararıncaya kadar kasabada oyalanırdı. Kapı aralığında durdu, şapkası elindeydi, yüzü bembeyazdı. "Özür dilerim, bayanlar," dedi. "Siz toplantınıza devam edin, sizi bölmüş olmayayım. Alexandra bir dakika mutfağa gelir misin? Bir süreliğine Calpurnia'yı da sizden ödünç alacağım." Yemek odasından geçmedi, onun yerine koridordan geçerekmutfağa arka kapıdan girdi. Alexandra Hala ile ikimiz onu mutfakta karşıladık. Yemek odasının kapısa yeniden açıldı, Bayan Maudie yanımıza geldi. Calpurnia sandalyesinden yan kalkmıştı. "Cal," dedi Atticus, "Benimle Helen Robinson'ın evine gel meni istiyorum" "Ne oldu?" diye sordu Alexandra Hala, babamın yüzündekiifadeden ötürü telaşa kapılarak. "Tom öldü." Alexandra Hala elleriyle ağzını kapattı. "Onu vurdular, "dedi Atticus. "Koşuyordu. İdman saatiydi. Dediklerine göre çitin yanında birden çıldırıp çite tırmanmaya başlamış. Herkesin gözü önünde..." "Onu durdurmaya çalışmamışlar mı? Uyarıda bulunmamışlar mı?" Alexandra Hala'nın sesi titriyordu. "Ha, evet, gardiyanlar dur diye seslenmiş. Birkaç el havaya ateş etmişler, sonra da öldürmek üzere. Tam çiti aşmak üzereyken onu vurmuşlar. İki sağlam kolu olsaydı başaracaktı dediler, o kadar hızlı hareket ediyormuş. On yedi kurşun yemiş. O kadar fazla kurşun atmalarına gerek yoktu. Cal, benimle gelmeni istiyorum, Helen'a söylememe yardımcı ol."
Sayfa 296Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Gel ağaçların altına gidelim," dedim. "Sıcak sana dokundu bence." Yeşil yapraklı meşe ağaçlarının en şişmanına seçtik ve al tina oturduk. "O adama dayanamadım, hepsi bu," dedi Dill. "Kime, Tom'a mı?" "O yaşlı adam Gilmer'in onunla o kadar iğrenç şekilde konuşmasina... " Dill, onun
Sayfa 250Kitabı okudu
"Sen sonra kaçtın ha?" "Tabii, efem." "Neden kaçtın?" "Korktum, efem." "Niçin korktun?" "Bay Finch, ben gibi bir zenci olsanız siz de korkardınız."
Sayfa 246Kitabı okudu
Reklam
Reklam
38 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.