Kendimize kabul ettirmemiz gereken en önemli şey, önemli olmadığımızdı, ukalalık taslamamamız gerektiğiydi; kendimizi dünyadaki başka hiç kimseden üstün görmemeliydik.
Bizler kitap kabından başka bir şey değiliz, kendi içimizde önem taşımıyoruz.
Tek bir şey, tek bir kişi veya makine ya da kütüphane tarafından kurtulma arayışına girme. Kendini kurtar, boğulursan en azından kıyıya doğru gittiğini bilerek ölürsün.
Ama biraz soluk almaya gerçekten ihtiyacımız var. Bilgiye gerçekten ihtiyacımız var. Ve belki bin yıl sonra, atlamak için daha küçük uçurumlar seçebiliriz.
Kitaplar unutmaktan korktuğumuz bir sürü şeyi depolandığımız kapların bir türüydü yalnızca. Hiç sihirli bir tarafları yok. Sihir sadece kitapların söylediklerinde, evrenin parçalarını nasıl dikerek bizim için giysi haline getirdiklerinde.