Îmân-Küfür-Tekfî
Abdullâh bin Ahmed şöyle dedi: “Babam Rahimehullâh’a “İrcâ” hakkında soru sorulurken duy- dum. Dedi ki: “Biz deriz ki: Îmân söz ve amel’dir, artar ve eksilir. Kişi zina ettiğinde, şarap içtiğinde îmânı eksilir.” Abdullâh bin Ahmed yine şöyle dedi: “Babama; Îmân söz ve ameldir, artar ve eksilir diyen fakat istis- nâda bulunmayan kimse Mürci midir?” diye sordum. Bana: “Uma- rım ki Mürcî değildir”, dedi. Abdullâh, ardından babasının “İnşeAllâh müminim” diyerek “îmânda istisnâda bulunma”nın cevâzına dâir getirdiği bazı delil- leri zikretmiştir. Ebû Dâvûd Süleymân bin Eş’as, Ahmed bin Hanbel’den şöyle dediğini rivayet etmiştir: “Namaz, zekât, hac ve birr (iyilik) îmândandır. Günahlar îmânı eksiltir. Bir kişi “Namaz kılmam” derse kâfirdir. Ahmed bin Hanbel Rahimehullâh “Usûl’us Sunne” isimli risâle- sinde şöyle demiştir: “Namazdan başka terki küfür olan amel yoktur. Kim namazı terkederse kâfirdir. Nitekim Allâh, onun katlini helâl kılmıştır
Sayfa 65 - NedaKitabı okuyor
Türkiye’nin millî tarihinde ordunun çok önemli yeri vardır; militer, hatta militarist bir yapı Türk toplumunun, Türk tarihinin içindedir, onun iskeletini teşkil eder. Ordu sayesinde Türk devletinde, Türk toplumunda Türkçe her zaman hâkim dil olmuştur.
Reklam
"Akşam âlim yattım, sabah cahil kalktım.. Her gün ortalama beş saat televizyon izleyen bir toplumu, 'yaşayan toplum' olarak tanımlamak mümkün değil! Biz düpedüz seyreden bir toplumuz. Türkiye'de dergi okuma oranı: % 4, gazete okuma oranı: %22, radyo dinleme oranı: %24, televizyon izleme oranı: %95. Anlayacağınız durum yürekler acısı. Ekranda başkalarının hayatını seyrederken, kendi hayatımızı israf ediyoruz.. 'Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu?'"
"O kadar uzaklaştık ki birbirimizden; Sanki hic birbirimizi tanımamış,aynı masada oturmamış ,muhabbet etmemişiz gibi oysa biz eskiden birbirimizin ruhunu okurduk."🌥
128 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
4 saatte okudu
Kitabı çox qısa bir müddətə bitirdim.Kiabın əlli səhifəsi mənə 10səhifə kimi gəldi.Bu kitabın wow deyəcək qədər maraqlı olduğu mənasına gəlmir.Əgər uzun müddətdir kitab oxumağa həvəsiniz yoxdursa,bu kitabı oxuyaraq marağınızı geri qaytara bilərsiniz Kitabın son hissələrində tüklərim biz-biz oldu.Hətta gözümdən yaş gəldi.Tövsiyyə görürəm
Skelliq
SkelliqDavid Almond · 031 okunma
Biz ,sabrımız taştiktan sonra zulüm ve azınlığa karşı çıktık.
Reklam
Geçen asırlarda başladığımız modern tıp ve tabib hareketi, Cumhuriyet’teki iyi örgütlenme ve ideolojiyle ilk semerelerini verdi, Türkiye’nin fakir Cumhuriyeti sıtma savaşını kazandı, verem savaşını kazandı ve çok kişi bilmez frengi savaşını kazandı.
Başkaları, onların bize söyledikleri gibi yapmazsak cehenneme gideceğimiz konusunda bizi ikaz edebilir. Kötü haber! Biz zaten cehennemdeyiz, buna, bize cehenneme gideceğimizi söyleyenler de dahil. Hiçbir kişinin, bir başka kişinin cehenneme gideceğini söylemeye hakkı yoktur. Çünkü zaten cehennemdeyiz.
Sayfa 32 - ötesi yayınları, birinci baskı, istanbul 1999
“Asıl bizim aramızsa güzeldir hasret. Ve asıl biz biliriz kederi.”
Reklam
kardelen güneşe aşık olmuş, güneş kardelene. biz ne saçmalıyoruz, en iyisi sırtımızı aşka verelim ölelim demişler. çokısahikâye`
Eskilerin bir sözü vardı; Şüyu-u vuku-undan beterdir. Yani kötü bir hadisenin anlatılması o hadisenin vaki olmasından daha kötüdür. Çünkü insanlar özenirler kötülüğe meylederler.Dolayısıyla Settar İsmi şerifinin bir tecellisi olarak, bizler kötülükleri örtmekle mükellefiz. Kötülük daima olacak ama biz onu yapmamaya ve daha da önemlisi yaymamaya çalışacağız, yapanı ikaz edeceğiz, dinlemezse ondan uzak durmaya çalışacağız.
Sürekli kusur gördükçe de kalbimiz kararıyor. Şunu hiçbir zaman Unutmamak gerekir ki iyilik yapan insan da kötülük yapan insan da Allah'ın kuludur kötülük yapan insan bir menhiyatı işlemektedir. İyilik yapan ise rıza-i ilahiye talip olandır. Biz hayatı iyilik penceresinden bakıp ilgili çoğaltmakla kötülüğü ise ortadan kaldırmakla yapamıyorsak kötülüğün üstünü örtmekle vazifeliyiz.
Acaba biz, dünyamızdaki özgürlüğün bitişini izleyen martılar mıydık?
Sayfa 147 - Epsilon Yayınevi
Başkaları, sandığımız kişi olmadığımızı hatırlatmak için giriyor hayatlarımıza. Biz kendimizi aşağı yukarı bir şeylerle tanımlarken, onlar bize başka bir yüzümüzü gösteriyor. Kendi gerçegimizin dışına çıkıp bakıyoruz ve öyle ya da böyle kabul ediyoruz yeniden tarif edildiğimiz hali.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.