İnanılmaz bir hikâyedir bizimkisi. Bildiğimiz kadarıyla, gezegende kendi programlama dilini çözme oyununa bodoslama dalacak kadar karmaşık tek sistemi oluşturuyoruz. Farz edin ki bilgisayarınız kendi donanımını denetlemeye başladı, kasasını söktü ve kamerasını kendi devrelerine yönlendirdi. İşte biz buyuz.
Yakında bir erkeğin, bir kadının kalbini değil de, göğüslerini istediğini öğrenirsin. Biz onlar için buyuz! Gece yanlarında yatan göğüsler, kıçlar bacaklar ve çıplak vücutlar!
Reklam
Gerçek yalnızlık insanların arasında olmak, demiştin. Üstelik biz zaten buyuz, Tom. Yalnızız.
Gerçek yalnızlık insanların arasında olmak, demiştin. Üstelik biz zaten buyuz. Yalnızız.
Sayfa 11 - domingoKitabı okudu
Eve dönüyoruz, bir savaştan çıkmış gibiyiz, ama henüz bitmemiş bir savaştan. Asker kaçaklarına dönüştüğümüzü düşünüyorum. Savaş muhabirlerine, turistlere dönüştüğümüzü düşünüyorum. İşte biz buyuz, diye düşünüyorum: sırt çantaları, fotoğraf makineleri ve defterleriyle etraftakilerin gözünü tırmalayacak kadar uzun vakit geçirmeye gelen, ama birdenbire dönmeye karar verip dönüş yolunda derin ohlar çeken turistler. Derin bir oh, ama geçici. Çünkü o duygunun içinde masumiyet var, günah var ve her ne kadar masumiyetten ve günahtan bahsetmeyi bilemesek de, bilmesek de günlerimizi çocukluğumuzda bilmezden geldiğimiz şeylerin sıralandığı uzun bir listeye tekrar tekrar bakarak geçiriyoruz. Tıpkı bir cinayete tanıklık etmişiz gibi. Cinayeti biz işlememişiz, sadece oradan geçiyormuşuz, ama kaçıyoruz, çünkü bizi orada bulurlarsa suçu üzerimize atacaklarını biliyoruz. masum olduğumuza inanıyoruz, suçlu olduğumuza inanıyoruz: bilmiyoruz.
Sayfa 122Kitabı okudu
Yorgo “Biz buyuz işte” dedi. Babam ve ben ne demek istediğini anlamak için yüzüne bakınca, “Havasından mı suyundan mı bilmem, daha iyisini yapmak yerine, bizden öncekilerin bizden daha kötü olduğunu tekrarlayıp dururuz” diyerek düşüncesine açıklık getirdi.
Reklam
642 öğeden 631 ile 640 arasındakiler gösteriliyor.