Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
10 - 16 MAYIS ENGELLİLER HAFTASI ■■■ TOPLUMUN YARALARINI EN İYİ YARALI İNSANLAR SARAR! Ahlaklı olduğu müddetçe her birey mutlaka topluma değer katar. Gerçek mana da ahlakı yaşantısına dökmüş insanlar da yaraları sarar hataya düşmüş insanları kazanmaya çalışır kınamaz çözüm getirir. Engelli diye adlandırdığımız insanlara bende dahilim
Ben kapalı bir insandım, etrafım karanlıktı.İçerisi zifiri karanlık kocaman bir evde dolaştığını düşün.Yüzlerce oda,bu odalarda bulunan binlerce çeşit eşya mevcut,ama tek bir ışık kıvılcımı bile yok,her şeye eline dokunarak,yoklayarak yürümek zorundasın.Böyle bir ortamda insan çevresine her türlü kötülük ve felaket getirebilir.Diğerlerinin huzurunu bozabileceği gibi,kendisine de zarar verir, ömürlük sakat bırakır.Böyle bir ortamda biz kim oluyoruz? Cani mi,yoksa deli mi? Hayır karanlıklar içinde ışıksız kalan bir bedbaht, zavallı bir insanız sadece.
Reklam
Biz yaşam ülkesinde hem erkeğiz hem kadınız. Aslında ikisi de aynı, çünkü hepimiz insanız.
Ali Şeriati insanın dört zindanından bahseder. İnsan; doğa, tarih, toplum ve kendi benliğinin zindanında doğar. İlk üçünden bilimle ama kendi benliğinden ancak aşk ile kurtulabilir. Akıl, insanı diğer canlılardan ve doğadan ayıran üstün bir özelliktir. Aşk ise burada tasavvuf literatüründeki ilahi-rahmani bir enerji manasındadır. İnsanı insan
Yarın! Yarın! Yarın! Nice yıllar yarınınla hapsettin bizi ey İbrahim'in Tanrısı. Peki ama bu yarın dediğin ne zamandır? Ne de olsa insanız biz, dayanma gücümüz bu kadar!
“Ömer, benim sevgili kocacığım, biz, hiçbir tarafları birbirine benzemeyen, hiçbir müşterek düşünceleri ve görüşleri olmayan iki insanız... Kim bilir ne gibi sebeplerle tesadüf bizi birleştirdi. Sen beni sevdiğini söyledin, ben buna inandım. Ben de seni seviyordum... Hem nasıl seviyordum... Hislerimde bugün de bir değişiklik yok. Fakat niçin seviyordum, işte bunu bulamadım ve beni düşündüren, seninle olan hayatımızın devamından şüphe ettiren bu oldu. Seni niçin sevdiğimi bir türlü bilmiyordum.”
Sayfa 228Kitabı okudu
Reklam
Gazap Üzümleri...
Bahara kadar iş yok. Hiç. İş yoksa... para da yok, yiyecek de yok. Adamın bir çift atı olsa, tarlasını onlarla sürse, çalışmadıkları zaman onları aç bırakacağı , açlıktan öldüreceği akla gelir mi hiç? Onlar at ama... biz insanız. Kadınlarin gözü erkeklerdeydi. Acaba sonunda yıkılacaklar mi, diye bakıyorlardı. Sessizce durup bakıyordu kadınlar. Birkaç erkek bir araya gelince yüzlerindeki korku hemen yok oluyor, yerini öfkeye bırakıyordu. O zaman kadınlar rahatlayarak içlerini çekiyorlardı. Mesele yoktu artik... biliyorlardı. Yıkılmamıştı bu sefer de erkekler. Korku gazaba dönüşebildiği sürece, yıkılma diye bir şey söz konusu olamazdı.
Sayfa 533Kitabı okudu
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.