İnsanın öldükten sonra çürümesi hakkında hiçbir şey bilmiyordum. Benim uzmanlığım başkaydı. Çürümenin başka bir türü ile ilgiliydi. Bir bakışta tanıdığım çürüme, toprağın üstünde olandı. İnsan hâlâ nefes alıp verirken, kalbinde ya da beyninde küflenme ile başlayan o çürümeyi biliyordum ben. Hayat tarafından ensemden tutulup sokulup çıkarıldığım
BEKLENTİSİZ OLMA YALNIZLIĞI İçinden çıktığım, içimden çıkan ve içimi yakanların ürettiği bir duygu Yalnızlık Fazlasıyım artık bu şeytani dünyanın Yerlerini dar ediyorum zalimlere Bu merhametsiz yeri terk edene kadar Yalnız, düşünceli, yavaş ve daha ölçülü olacağım Onların karşısına daha büyük bir ağırlık ve insanlık adaleti koymak adına
Reklam
BİZ İNSANLARA YAŞAMAK İÇİN NEDEN VERİRİZ, ÖLMEK İÇİN DEĞİL.
"Evet," dedi Hanım, Frodo'nun ne düşündüğünü anlayarak, "bu konuda konuşmaya izin yoktur; Elrond size açıklayamadı. Lâkin bu Yüzük Taşıyıcısı'ndan, Göz'ü görmüş birinden gizlenemez. Gerçekten de, Lörien ülkesinde, Galadriel'in parmağında durmakta Üçler'den biri. Bu Nenya, Serttaşı Yüzüğü, ben de onun muhafızıyım."Bundan şüpheleniyor ama bilmiyor henüz bilmiyor. Şimdi sizin gelişinizin bizim için nasıl da Kıyamet'in ayak sesleri demek olduğunu anlıyorsunuz, değil mi? Çünkü eğer siz başaramazsanız, biz tüm çıplaklığımızla Düşman'ın önünde kalacağız. Yok başarırsanız, o zaman bizim gücümüz azalacak, Lothlörien solacak ve Zaman'ın gelgitleri onu süpürüp götürecek. Ya Batı'ya gitmemiz, ya da yavaş yavaş her şeyi unutmuş ve unutulmuş, kuytu vadilerde ve mağaralarda yaşayan yaban bir halka dönüşmemiz gerekecek."
Elimizde maddi imkânlar yoktu. Çıkartacağımız bir gazetenin veya derginin en azından haftalık olması lazım. Bayrak diye bir dergi vardı. Sahibi, Hami Kartay. Kendisi ayrıca Ayyıldız Matbaası'nın da sahibi idi. Dergi, milliyetçi bir havada çıkıyor ama makas usulü. Yani muhtelif yerlerde yayınlanmış yazıları makaslayarak yeniden yayınlıyorlar.
Her sabah uyandığımda kendi kendime şöyle söylemeliyim: Bugün de meraklı, hayırsızı, kaba,kıskanç ve bencil insanlarla karşılaşacağım. Bütün bu kötülüklerin neden insanların iyiyi ve kötüyü ayırt edememeleridir. Ancak kötünün ne olduğunu bilen, onun yanlış olduğunu kavrayan insanlar, yanlış yapan insanların doğasını anlayabilirler. Bu insanlar benimle aynı kandan, aynı tohumdan geldikleri için değil, benimle aynı aklı, aynı tanrısal parçayı paylaştıkları için akrabamdırlar. Bu insanların hiçbiri bana zarar veremez, hiçbir beni kötü eylemlere zorlayamaz. Ben de akrabalarımı ne öfkelenebilirim ne de kin tutabilirim. Çünkü biz birbirimize yardım etmek için dünyaya geldik. Aynı ayaklar, eller, göz kapakları ya da dişler gibi. Bu nedenle bir insana kızmak ya da ondan nefret etmek doğaya aykırıdır.
Reklam
"Dahası da var: Kimi zaman benim de umurumda değil. Ya ben de ötekiler gibi olursam... Ya ben de umursamazsam. O zaman ne oluruz biz?"
''Malatya’da davet edildiğim bir konferansta konuşmamın bitiminde şöyle bir soru geldi: “Radikal sol örgütlerin nasıl gaddar olduklarını biliyoruz. Peki sizce insanları diri diri yakan IŞİD mi daha zalim, radikal devrimciler mi?” Soruyu soran bir akademisyendi. Önce kendisine teşekkür ettim; demek ki sunumumun bir yerinde eksiklik
Sayfa 152 - Vadi Yayınları
- Bilinmez ki, Amerika gelirse,Yunan gelmezmiş. O hepsinden güçlü,hepsinden büyükmüş dediklerine göre hatta İngiliz bile gelemezmiş korkusundan. -Peki Amerika neden geliyormuş bize? Madem bu kadar büyük ne demeye alacakmış bizi koltuğunun altına anası , atası falanmıymışız biz? -Demokrasi yapacakmış burda. - Nedir bu demokrasi? Yenilir içilir mi? -Yok yenmez içilmezmiş de...Biraz yenilir içilirmiş galiba.İşte öyle birşey hürriyetmiş. -Yahu bu kaçıncı hürriyet be... Benim bildiğim,Mithat Paşadan beri biz,hürriyet geldi. hürriyet geliyor diyoruz. Öyleyse ben sana birsey diyeyim kahya.Bu dediğin Amerika mıdır,nedir ötekilerden hiç farklı değil.Demokrasi biraz farklı geldiydi bana. Ama madem onunda ardında hürriyet varmış.Hiç bir işe yaramaz; O da ötekiler gibi,bizi çalıp çırpmaya geliyor olsa gerek. -Yok Musa Emmi. Bu çok zenginmiş. Hiç isteği de yokmuş üstelik. -Len Kahya bilmez misin sen,en fazla çalan en zenginimizdir. O hepsinden zengin olduğuna göre temelli anamızı belleyecek desene. Vazgelin siz bu işten. Başımızdakiler yetmiyor mu çalmaya? Bir de dışardan elin gavurunu getiriyorlar.:)
Kavim
Dediler: Kavminin bir adı var mı? Adı bir değil çok, bu da bir ar mı? Türkiye devletim, Türklük milletim, Cinsinin çokluğu Türk'e zarar mı? Hun, yanlış bir tâbir "Koyun" danım ben, Moğol’dan değil Türk soyundanım ben, Türklerin içinde mevkiim belli: "Oğuz" ili "Kayı" boyundanım ben. Ne kadar Türk varsa bugün cihanda,? Burdaki harsa var meyli, vicdanda, Dili dilimdendir, dini dinimden, Olacağız biz hep aynı vatanda. "Karacık" Dağı'ndan "Kıpçak" Çölü'nden, Gelen atalarım gibi Türk'üm ben. Bana yol gösteren benden olmalı Olamaz Türk'e baş, Türk'üm demeyen, Osmanlı kalamaz Türk'ü sevmeyen!
Sayfa 46 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.