Çocuklarım dışında kimse diyelim biz ona.
Şu an buharlaşıp yok olsam, kimse yokluğumu fark etmeyecek, eksikliğim dünyaya hiçbir şey kaybettirmeyecekti, biliyordum.
Gardiyan
her akşam her akşam allah kurtarsın her akşam her akşam bu demir kapı bu hınzır sürgü bu hınzır kilit diyelim ki suçluyuz biz, gardiyan diyelim ki yatıyoruz upuzun ya sen niçin yatıyorsun gardiyan? sen hiç merak etme bizleri bir kuş gelip kurtarır bizleri birgün seni allah kurtarsın gardiyan
Sayfa 209Kitabı okudu
Reklam
E, maaşallah valla Allah arttırsın ne diyelim sjjsjs
Ne olursa olsun, biz, doğrusu şudur ki biz otuz beş senede kırk üç kaymakam değiştirdik.
Hasan'a mektup (15)
Tecavüze uğrar din, ahlâk, töre, De gel haber anlat sığıra, köre... Utanmadan bir de göz göre göre Herifler, boynuza "kulak" diyorlar. ... Derler ki "siz susun, biz söyleyelim; Hep biz yönetelim, hep biz yiyelim". Artık bu oyuna "hayır!" diyelim Biz sustukça, onlar "korkak" diyorlar.
Sayfa 123 - Kadim Yayınları, 3. Baskı, Ocak 2018.Kitabı okudu
Ne diyelim, ölenle ölünmez. Ölen kurtulur. Biz kendimize bakalım.
Sayfa 88 - İnkılap KitabeviKitabı okudu
Bizi biz yapan şeyler neler? Mizacımız, yeteneklerimiz, yapmızda bulunan ruhsal niteliklerimiz. Her birimizin kendine has özellikleri var. Aynı olaya her birimizin farklı tepkiler göstermesinin sebebi bu. Bir olay yaşadığımızda o olaya hangi tepkiyi vermemizin doğru olduğunu belirleyen nedir? Diyelim bir hırsızlığa, cinayete, yalana, haksızlığa şahit olduk buna karşı doğru tepki nedir? Mizacımız ne olursa olsun hırsızlığı, cinayeti, yalancılığı görmezden gelebilir miyiz? Belki birisi bu durum karşısında çok heyecanlanır, birisi soğukkanlı şekilde yaklaşır ama mizacımız ne olursa olsun bazı doğrular ve yanlışlar vardır. Bir olayın ahlaklı mı ahlaksız mı olduğunu düşünmemize yol açan mizacımız değil karakterimizdir. Hırsızlık her zaman yanlış mıdır? Hırsızlığı kimin yaptığı, kimden çaldığı, çalanın yakınımız olup olmadığı, çalma eyleminin iyi bir şey için yapıp yapmadığı. malı yada parası çalınan kişinin iyi veya kötü bir kişi olması. Tüm bunlar aynı hırsızlık olayının farklı değerlendirmelerine yol açacak faktörler değil mi?
Reklam
Babasının oğlu!
Hz. Osman döneminde Cezayir'de Rum güçleri ile İslâm orduları arasında kıyasıya bir savaş sürmektedir. Bizans'ın Cezayir'deki en yüksek dereceli komutanı olan Cercir askerlerine moral motivasyonu olsun diye şu ilanı yaptırmıştır:" Kim Abdullah b. Ebî Serh'i ( İslâm kumandanını) öldürürse kızımı ona vereceğim, ayrıca yüz bin dinar müfâkat." vereceğim. Bu durum bazı Müslümanların endişelenmesine ve komutan Abdullah b. Ebî Serh'in de gizlenmesine sebep olmuştu. Abdullah b. Zübeyr durumu anlayınca şöyle dedi: " Bu endişe edilecek bir şey değil. Biz de diyelim ki: 'Kim Cercir'i öldürürse ona onun kızını vereceğiz. Ayrıca yüz bin dinar mükafat vereceğiz." Bu ilan İslâm askerleri arasında duyulunca herkese daha bir şevk ve azim geldi.... Allah o gün Cercir'in başını o meydanda koparmayı İbn Zübeyr'e nasip etti....
Sayfa 133 - Siyer Yayınları
Mevlâ Teâlâ soruyor: "Ne istiyorsun?" Biz de: "Yâ Rabbi! Seni istiyorum." diyelim. Onu bulduk mu her şeyi bulduk. Onu kaybettik mi her şeyi kaybettik.
Ey her cenkte cihanı tir tir titrermiş, asla kimseye boyun eğmeyerek daima namus ve din borcunu kanıyla ödemiş şeci mehmetçiklerim! Kardeşlerim evlatlarım gelin hep beraber Allah'ın ve işte huzuruna huşu ve vecd içinde gözyaşları döktüğümüz peygamberinin karışısında hep beraber ,aynı yemini tekrar edelim ve diyelim ki YA RESULALLAH,BIZ SENI BIRAKMAYIZ !.. YA RESULALLAH,BEN SENI BIRAKMAM!..
Yine bir gecenin devamına uyandık
Bazı sabahlar aslında sabah olmuyor. Biz sadece saatlere bakarak o vakite sabah diyoruz ama gerçekte sabah değil. Sabah demek, içinde hiç olmazsa küçücük bir umut barındıran zaman demektir. Umut yoksa da heves vardır. İkisi de yoksa o vaktin adına neden sabah diyelim, gecenin devamı deyip geçeriz..
Reklam
Hadi tek Tanrı ve yaratıcı kavramı olmaksızın ya da iyiliğin ne olduğunu, ahlaki kötülüğün açıklamasını bilmeden tutkularımızla ve düşüncelerimizle bizi de baş başa bıraktık diyelim! Bu kavramlar olmadan bir şey kurun bakalım! Biz sadece yıkıyoruz, çünkü manevi olarak doymuş durumdayız.
Sayfa 1039Kitabı okudu
Biz ne dersek diyelim, insanlar inanmak istediklerine inanacaklardı.
Dostoyevski'nin Anna Karenina incelemesi!
Başlangıçta çok beğendim; başımı kaldıramıyordum; ayrıntılarına kadar bayağı hoşlanmıştım; ancak bütününde ilgim azaldı. Bunu bir yerlerde okumuşum gibi gelmişti bana, evet, hâlâ belleklerde tazeliğini koruyan, Kont Tolstoy'un Çocukluk ve Delikanlılık, Savaş ve Barış adlı yapıtlarında da aynı hava vardı. Konusu farklı olmakla birlikte Rus
Sayfa 701 - 702, 703, 704, 705, 706, 707, 708, 709, 710, 711, 712 Yapı Kredi Yayınları
Misal;
10, 12, 15 yaşlarında oğlumuz/kızımız gecenin karanlığında okula gidiyor diyelim. Vakit de tam sabah namazı vakti hatta daha da öncesi. Okula gidecekleri zaman beş dakika geç kalsalar ortalığı velveleye veririz. Peki ama namaz gidiyor dediğimizde kendilerinde hiçbir tepki yok. Felaket bu! O zaman bizim dünyamızda diploma diye bir put var. Ve biz bu puta tazim ediyoruz.
Sayfa 26 - Siyer Yayınları
Biz ne dersek diyelim, insanlar inanmak istediklerine inanacaklardı.
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.