Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Sirius Black, Harry’e;
Şimdi beni iyice dinlemeni istiyorum, Harry. Sen kötü biri değilsin. Başına kötü şeyler gelmiş iyi birisin. Hepimizin içinde ışık da var, karanlık da. Önemli olan, hangisiyle hareket ettiğimiz. Bizi asıl biz yapan budur işte.
“İstersen aynı kalemle aynı kağıda aynı şeyleri yazalım biz seninle, fark etmez. Parmak izi gibi, herkesin kağıtta bıraktığı iz de his de farklıdır.”
Reklam
Bazı ruhlar dışbükeydir , bazı ruhlar içbükey. Biz içbükey ruhların, babamla ben. İçimize doğru kapanırız, istiridye gibi.
Sayfa 210 - CanKitabı okuyor
Bir ilişkinin ilk zamanlarında tutku kolaylıkla gelir. Neredeyse her sözcük, bakış ve dokunuş şehvetle titretir. Bu doğanın bizi bir araya getirme yöntemidir. Ancak arzunun o ilk esir alan hücumundan sonra, cinselliğin ilişkideki yeri nedir? Cinsellik bizi kalıcı bir ilişkinin içine çekmenin yanında bir arada da tutabilir mi? Kesinlikle evet. Aslında, iyi bir cinsel birliktelik güçlü bir bağlayıcı deneyimdir. Delicesine sevdalı olmak sadece mezedir. Uzun dönem ilişkideki cinsellik ise başlangıç yemeği... Ama biz genel anlamda cinsellik hakkında böyle düşünmeyiz. Kültürümüz ve sayısız ilişki rehberi tarafindan tutkuya dayanıklı bir güç [olarak bakmak] yerine, daha çok geçici bir his olarak bakmaya şartlandırılmışızdır. Aşkın başında oldukça parlak bir şekilde yanan cinsel ateşlerin, tıpkı bir zamanlar heyecanla dolu olup da sonradan monoton arkadaşlıklara dönen ilişkilerimiz gibi söneceği anlatılmıştır. Dahası cinselliği kendi içerisinde bir son olarak görmemiz öğretilmiştir. Arzuyu, tercihen büyük bir orgazmla sona erdirmek amaçtır. Cinselliğin mekaniğini, pozisyonları, teknikleri ve fiziksel mutluluğumuzu arttıracak oyuncakları vurgularız. Cinselliğin anlık fiziksel tatminden ibaret olduğuna inanırız.
Sayfa 163 - CK Yayınevi, 1. Baskı, Eylül 2015.Kitabı okuyor
Ona göre,sağcı solcu gibi sınıflandırmalar hakikatı maskelemeye yarayan uydurmaca mefhumlardır. "Solla sağ bir bütündür, solu tayin eden sağdır, sağı tayin eden soldur. Biz hakikatlerin sadece bir tarafını görmeye mahkûm edilmişizdir, oysa yalnız bir tarafını görmek hiçbir şey görmemektir."
TEHCİR. 24 nisan 1915 Tehcir insani açıdan acı sonuçlar ortaya çıkarmış bir olaydır, tehcirin kendisi de bir sonuçtur. Bu sonucu ortaya çıkaran siyasi, sosyolojik,askeri, coğrafi sebepler bellidir. Bugün sahte hümanist tavırlarla Türk milletine saldıranların kim oldukları, kimin safında oldukları bilinmeyen birşey değildir. Tarihi olaylar sebep sonuç bağlantısıyla ele alınır. 1.Dünya savaşında, birçok insanın, birçok halkın, birçok milletin canı yanmıştır. Evet biz o savaşta millet olarak canı yananların başında yer aldık, biz düştük, biz düşünce herkes üzerimize çullandı.Üzerimize çullananlar sadece cephede savaştığımız ülkeler ve milletler değildi, içimizdeki Müslim ve ya gayri müslim,hemen herkes üstümüze çullandı, Brutuslar ın hançerini yedik, çok can, çok kan kaybettik, son bir refleksle ayağa kalktık,bir daha düşmemeye YEMİN ettik."Kılıç taşıyan kılıçla ölür" Türk atalar sözünde söylendiği gibi, biz yenilseydik biz yok olacaktık, bize kılıç çekenler yenildi bu akibete düçar oldular. İçimizde kripto torunları kaldı. O Brütüsların, kimisi siyasal İslamcı postuna büründü, kimisi Marksist Leninist, bir de afyon yutmuş meczup gibi bazı Türk İslam sentezcileri var onlara payanda olan. Şimdi daha gayretliler ama biz uyanığız.
Reklam
192 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Her tercih bir sınav, her tercih bir vazgeçiş, her tercih yeni başlangıçtır!
"Hedefi olmayan gemiye hiçbir Rüzgar yardım edemez." Hedefin, amacın varsa sana ne engel olabilir? Hayatta en büyük engel aslında kendimiz değil miyiz? Söylemlerimiz, inançlarımız, yargılarımız, varsayımlarımız ve daha birçok negatif düşüncelerimiz.. değilmidir?
Evlat
Evlat
kitabında
Saniye Bencik Kangal
Saniye Bencik Kangal
hocamız hayatını başka bir karakter üzerinde hikayeleştirerek bizlere sunuyor. Başarı merdivenlerini tırmanmak öyle kolay olmuyor çoğu zaman emek, özveri, sabır istiyor.
Saniye Bencik Kangal
Saniye Bencik Kangal
yaşadıklarını anlatırken aynı zamanda evladının gelişim sürecin de hissettiklerini, nasıl bir yol izlediğini anlatarak biz okuyuculara yol gösteriyor. Danışanları ile yaptığı terapi seanslarından örnekler sunması birçok aileye dokunabilmenin güzelliğini hissettiriyor. Bir akademisyen annenin gözünden çocukların dünyasına bakabilmek ve destek isteyen ailelere dokunabilmek ve okurlara empati yapmasını sağlayan değerli bir kitap. Her satırı sevgi ile yazılan, sabırla işlenen kelimelerin seçimi; oyun oynamak, kitap okumak, önyargı, özgüven, boşanma, cinsellik gibi konularda canımızdan çok sevdiğimiz evlatlarımızı büyüme sürecinde biz değerli ebeveynlere ve gelecekte ebeveyn olacak olan, mesleği çocuk olan kişiler için güzel bir sesleniş. Herkesin okumasını tavsiye ederim Keyifli okumalar.
Evlat
EvlatSaniye Bencik Kangal · Elma Yayınları · 2019787 okunma
80 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
"Elinin Körünü"
Garcia Marquez'in Latin Amerika'daki sıkıyönetim kaynaklı karanlık atmosferin ve yoksulluğun uzun hikayesi. Yan öğelerde ise vatanı uğruna savaşmış ve verdiği emeklerin karşılığını alacağını sana bir albay ve karısı, bir de horoz ve saat. Hikaye anlatılırken sıkıyönetim atmosferi okuyucunun gözüne sokulmadan hissettirilmiş: S.12
Albaya Mektup Yok
Albaya Mektup YokGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 20208,4bin okunma
MUS’AB BİN UMEYR RADIYALLÂHÜ ANH
Mus’ab bin Umeyr (r.a.), Ashâb-ı Kirâm’ın büyüklerinden, ilk Müslüman olanlardan ve İslâm’a çok büyük hizmetlerde bulunan Kur’ân-ı Kerîm muallimi bir zâttır. Mus’ab bin Umeyr (r.a.), zengin, hâli vakti yerinde olan bir aileye mensuptu. Anne ve babası, onu çok severlerdi. Resûlullah (s.a.v.) Efendimizin, insanları İslâm’a davet ettiğini duyunca,
Hayatın suçu diye geçiştirdiğimiz bütün ihanetler biz değil miyiz? Sevdiğin resimlerin. sevdiğin kitapların, sevdiğin kadınların düşmanı. Bu yüzden seni üzmenin bir yolunu hep bulacaklar. Sana iyi şeylerden bahsetmek istiyorum. İyi olan şeyler. İyi ve uzun olan. Bizi sevgi dolu ve güçlü yapan şeyler. Gülmeyi yeni öğrenen bir çocuk gibi acemiyim. Sana anlatacak doğru dürüst bir gerçek, ya da avutacak kadar güzel bir yalan bulamıyorum. Sadece seni hayatımda üç kez görmüş ve unutamamış olabilirim. Sadece seni sevmiş olabilirim........
Reklam
19
Meloslular Atinalılann gücüne karşı koyabileceklerini sanmadıklarını, ama her şeye rağmen yenik düşmeyeceklerine güvenlerinin tam olduğunu söylerler, çünkü tanrılara olan inançlarından dolayı haksızlığın karşısındadırlar. Atina­lılar şöyle cevap verir: "Tanrılar mı? Biz de taleplerimizle veya eylemlerimizle insanların tanrılara olan inancına zıt düşecek hiçbir şey yapmıyoruz. İnsanlar da, tanrılar da doğalarının bastırılamaz dürtüsü gereği, güce sahip oldukları takdirde ondan yararlanırlar. Bu yasayı koyanlar biz değiliz, bu yasayı ilk uy­gulayanlar da biz değiliz, bizden önce de vardı. Biz onu miras aldık, o da son­suza kadar var olacak. Bizimle aynı güce sahip olsaydınız, siz de başkalarına aynen bizim gibi davranırdınız."
Önünü alamıyorum bu kör gidişlerin yollarda Herkes bir yere gidiyor önünü alamıyorum Çaresiz direniyorum bu dönüm noktalarında kimse elini uzatmıyor Bir gürültülü yaşamağa gidiyor dünya boşalan bir deniz gibi Bu sesler ormanında kaybolan bir çağ bu. Nereye gitsem hep apartmanlar çıkıyor önüme Alıp başımı duvarlara çarpıyor bu yollar Gidip gelmelerim bu dar sokaklarda İnsanların koşup dolduğu bu dar yapılarda Bir kısır döngüye girmek için bütün çabalar Biz bunun için mi geldik. Erdem Beyazit
"Ne fena..." dedi Nihat. "Şunlara şahit olmak, ne olup bittiğini bilmek ve engel olamamak ne fena. İnsanın, keske biz de onlar gibi kopsaydık hakikatten, diyesi geliyor. Hiç olmazsa hallerinden memnunlar. Bizse kahroluyoruz.
1. BÖLÜM SAİD NURSÎ, NUR RİSALELERİ VE İLİM 1.1. SAİD NURSÎ’NİN TAHSİL HAYATI Risale-i Nur müellifinin tahsil hayatı üç aydan başka mevcut olmadığı halde (...)10 Evet o zât (Said Nursî) daha hal-i sabavette iken ve hiç tahsil yapmadan zevahiri kurtarmak üzere üç aylık bir tahsil müddeti içinde ulûm-u evvelîn ve âhîrine ve ledünniyat ve
Seyit Kutub’un hezeyanları!
Seyit Kutub’un Hazreti Osman efendimiz hakkındaki akıl almaz iftiraları ile zekât konusundaki İslam’a zıt, sosyalizm benzeri sözlerini iki yazımda kaleme almıştım. Pek çok okuyucum Seyit Kutub’u böyle bilmediklerini ifade ederek başka hatalarının olup olmadığı konusunda sorular sordular. Bu itibarla kendisi hakkında bir yazı daha almaya karar
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.