Fikirlerin büyük çoğunluğu bize dışarıdan gelir ve Montaigne'nin de deyişiyle eleğe takılıp öylece beklerler. Hiçbir içselleştirme çalışmasına tabi tutulmazlar ve belleğimiz onlar için sadece bir depo işlevi görür. Birbirleriyle çelişenler bile orada yan yana durur. Böylece hepimiz kafalarımızın içinde okuduklarımızdan, tartışmalarımızdan, hatta rüyada gördüklerimizden arta kalan fikirler taşırız.